MURATS44
Özel Üye
Güneş tutulması, Ay'ın yörünge hareketi sırasında Dünya ile Güneş arasına girmesi ve dolayısıyla Ay'ın Güneş'i kısmen ya da tümüyle örtmesi sonucunda gözlemlenen doğa olayıdır. Tutulmanın olması için Ay'ın yeniay evresinde olması ve Dünya'ya göre Güneş ile kavuşum halinde olması, yani yörünge düzleminin Dünya'nın Güneş çevresindeki yörünge düzlemi ile çakışması gerekir. Bir yıl içinde Ay, Dünya çevresinde yaklaşık 12 kez dönmesine karşın, Ay'ın yörünge düzlemi ile Dünya'nın yörünge düzlemi arasında 5 derece kadar bir açı olması sonucu, Ay her defasında Güneş'in tam önünden geçmez ve dolayısıyla bu çakışma seyrek olarak oluşur. Bu yüzden, yılda iki ile beş arasında güneş tutulması gözlemlenir. Bunlardan en çok ikisi tam tutulma olabilir. Güneş tutulması Dünya üzerinde dar bir koridor izler. Bu yüzden herhangi bir bölge için güneş tutulması çok ender bir olaydır.
Güneş tutulması, tam tutulma zamanı dışında asla çıplak göz ile izlenmemelidir.
Temmuz 2013 itibariyle, son gözlemlenen Güneş tutulması, 10 Mayıs 2013'da gerçekleşen halkalı tutulmadır.Türkiye'den gözlemlenebilen en son Güneş tutulması ise, 29 Mart 2006 tarihinde gerçekleşmiştir. Bir sonraki tutulma 29 Nisan 2014 tarihinde olacaktır sadece Güney Hindistan, Avustralya ve Antarktika'dan gözlenebilecektir
Tutulma Türleri
- Tam Güneş Tutulması: Ay'ın Güneş'in Dünya'dan disk halinde görünen ışıkyuvarını tümüyle örtmesi ile oluşur. Güneş'in çok parlak olan ışıkyuvarı Ay'ın karanlık gölgesi ile örtülür ve Güneş'in ışıkyuvarından çok daha soluk olan Güneş tacı çıplak gözle görülebilir hale gelir. Tutulmaya ancak tam tutulma zamanında güvenli olarak çıplak gözle bakılabilir. Bu sırada hava, parlak yıldızlar ve gezegenler gözle görülebilecek kadar kararır. Tam tutulma, Dünya yüzeyindeki dar bir koridorda gözlenebilir.
- Halkalı Güneş Tutulması: Ay'ın, Güneş'in önünden tam kavuşumlu geçişinde Güneş'i tam örtmediği zaman gözlemlenir. Ay'ın çapı, Güneş'in ışıkyuvarının çapının yaklaşık 400'de biridir. Ancak Ay'ın Dünya'ya uzaklığı, Güneş'in uzaklığının yine yaklaşık 400'de biridir. Bu yüzden Ay'ın Dünya'dan görünür büyüklüğü Güneş ile yaklaşık olarak aynıdır. Ancak gerek Dünya'nın Güneş çevresindeki, gerekse Ay'ın Dünya çevresindeki yörüngeleri tam daire olmadığından, Ay her tam kavuşumlu geçişte Güneş'i tam olarak örtmez. Bu durumda, Güneş diskinin Ay tarafından örtülmeyen kısmı, Dünya'dan halka şeklinde gözlemlenir.
- Hibrit Güneş Tutulması: Tutulmanın Dünya yüzeyinin bazı bölgelerinde tam, bazı bölgelerinde halkalı olarak gözlenmesi demektir. Hibrit tutulmalar ender olarak görülür.
- Parçalı Güneş Tutulması: Ay'ın Güneş'i kısmen örtmesi sonucunda oluşur. Her tam ve halkalı tutulma, parçalı tutulma olarak başlar ve tam kavuşumdan sonra yine parçalı tutulma halinde devam eder ve biter. Tam tutulma sırasında, tutulmanın tam olarak gözlenebildiği Dünya yüzeyindeki dar koridorun dışındaki geniş alanlarda, tutulma parçalı tutulma olarak görülür.
Gözlem
Çok kısa bir süre bile olsa Güneş'e doğrudan bakmak, göz retinasında kalıcı hasara ve dolayısıyla körlüğe varan görüş kalıcı görüş bozukluklarına neden olabilir. Retina acıya duyarlı olmadığından, bu hasarın oluşma hissi algılanmaz.
Olağan koşullar altında Güneş, doğrudan bakılamayacak kadar parlaktır. Ancak tutulma sırasında Güneş kısmen örtüldüğünde, parlaklığı azalıp doğrudan bakılabilir olduğu yanılsaması kolaylıkla oluşabilir. Özellikle çocuklar ve deneyimsiz gözlemciler bu yanılgıya kolaylıkla düşebilirler. Göz bebeği en parlak nesneye değil, ortamdaki toplam ışığa göre tepki verir. Dolayısıyla göz bebeği Güneş diski kısmen örtüldüğünde, Güneş'in normal haline bakıldığı durumdan daha geniş olur, böylelikle retina Güneş'in örtülmeyen kısmından gelen ışınıma daha çok maruz kalır. Bu yüzden, tam tutulma süresi dışında tutulma halindeki Güneş'e doğrudan bakmak, normal koşullardaki Güneş'e bakmaktan daha tehlikelidir. Güneş'e özel önlem alınmaksızın dürbün, teleskop, fotoğraf makinesi vizörü gibi optik araçlarla bakmak ise, çıplak gözle bakmaktan çok daha tehlikelidir.
Parçalı ve Halkalı Tutulmalar
Parçalı ve halkalı Güneş tutulmalarının izlenmesi, özel göz koruması gerektirir. Güneş diski, ancak Güneş ışınımının zararlı bölümünün uygun şekilde filtrelenmesi ile güvenli olarak izlenebilir. Güneş gözlükleri, yeterli olmadığıundan uygun değildir. Ancak uygun olarak tasarlanıp üretilmiş sertifikalı Güneş filtreleri Güneş tutulmasının doğrudan izlenmesi için güvenli olabilir.
Güneş diskinin en güvenli izlenme yöntemi, projeksiyondur. Bu yöntem, Güneş görüntüsünün, dürbün, teleskop ya da dip kısmında yaklaşık 1 mm çapında bir delik açılmış bir karton kutu kullanılarak beyaz bir kağıda düşürülmesi ile gerçekleştirilebilir. Güneş'in bu şekilde yansıtılmış görüntüsü güvenle izlenebilir.
Parçalı tutulma sırasında, Güneş'in ne kadarının örtüldüğüne bağlı olarak havada kararma farkedilebilir. Ancak Güneş koronası (taç tabaka) görünmez. Güneş'in yaklaşık üçte ikisi veya daha çoğu örtüldüğünde gün ışığının solduğu anlaşılabilir.
Tam Tutulma
Tam Güneş tutulmasını, Güneş'in ışıkküresi Ay'ın diski tarafından tam olarak örtüldüğünde, çıplak gözle, dürbünle veya teleskopla doğrudan izlemek güvenlidir. Güneş tacı (korona) bu sırada gözlemlenebilir, renkyuvarı ve hatta Güneş püskürtüsü görülebilir.
Ay'ın diski Güneş'in ışıkyuvarını tam olarak kapatmadan önce Baily boncukları görülür. Bunlar, Ay vadilerinden kaçıp Dünya'ya ulaşan Güneş ışınlarıdır. Tam tutulma, son gün ışığının Ay diskinin kenarından kurtulduğu anda görülen elmas yüzük etkisi ile başlar. Elmas yüzük yok olur, hava belirgin olarak kararır, parlak yıldızlar ve gezegenler görünür. Tam tutulma, baştakinin tam karşı tarafından ilk gün ışığının gözükmesi ile tekrar oluşan elmas yüzük etkisi ve hemen ardından tekrar görünen Baily boncukları ile sona erer.
Güneş Tutulmaları ve Depremler
Güneş tutulmaları ve depremler arasında bir bağlantı olduğu yolunda kimi çevrelerde inanışlar bulunmaktadır. Özellikle 11 Ağustos 1999 tam Güneş tutulması'ndan kısa bir süre sonra gerçekleşen 1999 Gölcük Depremi ardından bu inanışın yaygınlaştığı görülmektedir. Ancak gerek astronomi, gerekse deprem bilimi uzmanları, bu iki doğal olay arasında herhangi bir nedensel ilişki bulunmadığını açıklamışlardır.