MURATS44
Özel Üye
Güneşin batışını durduran peygamber
İstanbul Beykoz’da Anadolu Kavağı’nda gömülü olan zatın Hz. Yuşa olduğuna inanılmaktadır. M.Ö. 1082 yılında doğan Yuşa peygamber, Hz. Musa’nın kızkardeşinin oğludur. Bir rivayete göre, Hz. Musa ile birlikte Mecmeul-Bayreyn’e (Boğaziçi) gelmiş ve M.Ö. 972 yılında vefat ederek bu tepeye gömülmüştür.
Yuşa Peygamber İslamiyet, Hristiyanlık ve Musevilik için de çok önemlidir. Üç semavi din de Yuşa peygamberi sahiplenir. Çeşitli tefsirlerde Yuşa peygambere Hristiyanların ve Yahudilerin ona ‘Yeşu’ dedikleri nakledilir. Boyunun çok uzun olduğu bilinen Yuşa peygamberin, mezarının uzunluğu 17 metredir. Türbe hangi yüzyılda olursa olsun ülkeyi yönetenler ve halk tarafından sonsuz bir saygı, sevgi kavramı ile sahiplenilmiş ve korunmuştur.
Yuşa peygamberin kabrinin bulunuşu rivayete göre şöyle gerçekleşir; Büyük alim Yahya Efendi, bir gece, rüyasında bir zat görür. Zat ona; “Ben Yuşa peygamberim ve şu tepede yatıyorum. Gel yerimi bul ve beni ziyaret et” der. Yahya Efendi, sabah kalktığında kendi kendine Yuşa peygamberin kabrinin bilinen kaynaklara göre Filistin’de olduğunu söyleyerek o gün rüyasında söylenen tepeye gitmez. İkinci gece de aynı zat tekrar rüyasına girer ve; “Niçin gelmedin? Bu sefer yarın gel ve beni ziyaret et” der.
Üçüncü gece de aynı rüyayı gören Yahya Efendi, sabah ilk iş olarak müritleriyle birlikte söylenen tepeye gider. Etrafı inceleyen Yahya Efendi, koyunlarını her zaman o bölgede otlatan çobana, bu bölgede hiç olağandışı bir şey görüp görmediğini sorar. Çoban bunun üzerine;
‘Üzeri yemyeşil otla kaplı yeri görüyor musun? Koyunlara bu ottan yedirmek için sürekli buraya geliyorum, fakat koyunlar ne hikmetse bu yeşillik alana hiç girmiyor, sağından ve solundan geçerek, basmadan geçerler’
cevabını verir. Bunun üzerineYahya Efendi, o yeri tespit eder ve işaretler. Daha sonra olay, Kanuni Sultan Süleyman’a intikal ettirilir ve o yere Yuşa peygamber için bir türbe inşa edilir.
Yuşa peygamber, Kudüs şehrini fethetmek için akşam üzeri güneş batarken, güneşin bir müddet daha batmaması için Allaha; ‘Ey Allah’ım! Güneşi geri al!’ diye dua etti. Allahü Teala’nın emri ve takdiri ile batmak üzere olan güneş yükseldi. Bir müddet daha gündüz devam edip Kudüs fethedildikten sonra battı.
Ahmed bin Hanbel’den rivayet edildiğine göre peygamberimiz Hz. Muhammed bir hadisinde;
‘Güneş hiçbir kimse için batmaktan alıkonulmaz. Ancak Beyt-i Mukaddesi (Kudüs) fethetmek için gittiği gecelerden birinde Yuşa aleyhisselam için batmaktan alıkondu’
buyurdu.
İstanbul Beykoz’da Anadolu Kavağı’nda gömülü olan zatın Hz. Yuşa olduğuna inanılmaktadır. M.Ö. 1082 yılında doğan Yuşa peygamber, Hz. Musa’nın kızkardeşinin oğludur. Bir rivayete göre, Hz. Musa ile birlikte Mecmeul-Bayreyn’e (Boğaziçi) gelmiş ve M.Ö. 972 yılında vefat ederek bu tepeye gömülmüştür.
Yuşa Peygamber İslamiyet, Hristiyanlık ve Musevilik için de çok önemlidir. Üç semavi din de Yuşa peygamberi sahiplenir. Çeşitli tefsirlerde Yuşa peygambere Hristiyanların ve Yahudilerin ona ‘Yeşu’ dedikleri nakledilir. Boyunun çok uzun olduğu bilinen Yuşa peygamberin, mezarının uzunluğu 17 metredir. Türbe hangi yüzyılda olursa olsun ülkeyi yönetenler ve halk tarafından sonsuz bir saygı, sevgi kavramı ile sahiplenilmiş ve korunmuştur.
Kabrini Yahya Efendi buldu...
Yuşa peygamberin kabrinin bulunuşu rivayete göre şöyle gerçekleşir; Büyük alim Yahya Efendi, bir gece, rüyasında bir zat görür. Zat ona; “Ben Yuşa peygamberim ve şu tepede yatıyorum. Gel yerimi bul ve beni ziyaret et” der. Yahya Efendi, sabah kalktığında kendi kendine Yuşa peygamberin kabrinin bilinen kaynaklara göre Filistin’de olduğunu söyleyerek o gün rüyasında söylenen tepeye gitmez. İkinci gece de aynı zat tekrar rüyasına girer ve; “Niçin gelmedin? Bu sefer yarın gel ve beni ziyaret et” der.
Üçüncü gece de aynı rüyayı gören Yahya Efendi, sabah ilk iş olarak müritleriyle birlikte söylenen tepeye gider. Etrafı inceleyen Yahya Efendi, koyunlarını her zaman o bölgede otlatan çobana, bu bölgede hiç olağandışı bir şey görüp görmediğini sorar. Çoban bunun üzerine;
‘Üzeri yemyeşil otla kaplı yeri görüyor musun? Koyunlara bu ottan yedirmek için sürekli buraya geliyorum, fakat koyunlar ne hikmetse bu yeşillik alana hiç girmiyor, sağından ve solundan geçerek, basmadan geçerler’
cevabını verir. Bunun üzerineYahya Efendi, o yeri tespit eder ve işaretler. Daha sonra olay, Kanuni Sultan Süleyman’a intikal ettirilir ve o yere Yuşa peygamber için bir türbe inşa edilir.
Duasıyla, güneşin batışı ertelendi
Yuşa peygamber, Kudüs şehrini fethetmek için akşam üzeri güneş batarken, güneşin bir müddet daha batmaması için Allaha; ‘Ey Allah’ım! Güneşi geri al!’ diye dua etti. Allahü Teala’nın emri ve takdiri ile batmak üzere olan güneş yükseldi. Bir müddet daha gündüz devam edip Kudüs fethedildikten sonra battı.
Ahmed bin Hanbel’den rivayet edildiğine göre peygamberimiz Hz. Muhammed bir hadisinde;
‘Güneş hiçbir kimse için batmaktan alıkonulmaz. Ancak Beyt-i Mukaddesi (Kudüs) fethetmek için gittiği gecelerden birinde Yuşa aleyhisselam için batmaktan alıkondu’
buyurdu.