Hamidiye Alayları, dış tehditlere karşı Doğu Anadolu Bölgesi’nin bütünlüğünü korumak amacıyla 2. Abdülhamit tarafından 1891 yılında kurulmuştur. 19. yüzyılda kurulan Hınçak ve Taşnak örgütlerinin Osmanlıyı bölme politikalarını engellemeyi amaç edinmiştir. Alay askerleri Kürt kökenli aşiret mensuplarından oluşturulmuştur. Hamidiye Alayları, bazı kaynaklarda Hamidiye hafif süvari alayları olarak geçmektedir. Fransa, İngiltere ve Rusya gibi devletler Osmanlı üzerinde birçok oyun oynamışlardır. 1878 yılında imzalanan Berlin Antlaşmasındaki bir maddede Ermenilere yönelik reformların yapılmasını istemiş ve bunu da hükümete kabul ettirmişlerdir.
Emperyalist devletlerin tek amacı Osmanlıyı yok etmek ve söz verdikleri Ermeni halkına yeni bir devlet kurmaktır. Bir anda Osmanlı topraklarında isyanlar ve katliamlar baş göstermiştir. Ermeni ve Hınçak örgütleri çeteler kurmaya başlayıp birçok saldırı düzenlemişlerdir. 2. Abdülhamit olayları değerlendirdiği esnada Osmanlının yok olmaya ve bölünmeye başladığını fark etmiştir. O dönemde Şark Meselesi adı altında Rusya planlarını gerçekleştirmiş ve Osmanlıya saldırmak için hazırlıklar yapmaya başlamıştır. Padişah tüm çevrilen oyunları fark etmiş, yapılan bu çetelere karşı silahlı birlikler kurma kararı almıştır.
1877-1878 yılları arasında Osmanlı ve Rusya arasında yapılan savaşlar esnasında doğudaki birçok aşiret birbiriyle tartışmalar ve mücadelelere girmişlerdir. İngiltere fırsattan istifade ederek Kürtlerin arasında geçen bu tartışmaları desteklemiş ve körüklemiştir.
İç çatışmaların gün geçtikçe artması Padişahı tedirgin etmiş ve bu çatışmalara çözüm bulma yoluna götürmüştür. İlk olarak aşiretlerle bağlantı kurup onlarla anlaşma yoluna giderek birlik ve beraberlik ortamını sağlamak için planlar yapmıştır. Kısaca aşiretlere iyi davranarak onların gönlünü almış olacaktır. Hakkari’de toplanan aşiret ağalarına hediyeler, silahlar ve aşiret askerlerinin eğitimi için 26 emekli subay yollanmıştır. Aşiret Ağaları’ndan Ahmet Ağa, İsmail Bey, Şeyh Sıdık, Seyyid Ali ve Abdurrahman Bey çeşitli şehirlere yollanıp aşiretlerin birleşmesini ve teşkilatlanmasını sağlamışlardır. Bu şehirler; Bitlis, Erzurum, Doğu Beyazıt ve Hınıs’dır. II. Abdülhamit 1890 yılında aşiretlerden oluşan disiplinli Hamidiye Alayları’nı kurmaya başlamıştır.
4. Ordu komutanı Müşir Zeki dışında hiçbir paşa bu fikri onaylamamıştır. II. Abdülhamit bu mühim görevi Müşir Zeki Paşa’ya vermiştir. M. Zeki Paşa alayların merkezi ve başlangıç bölgesi olarak Erzincan’ı seçmiş ve 1991 yılında bu birlikleri harekete geçirmiştir. İlk olarak Mirliva Mahmud Paşa’yı Van, Malazgirt, Hınıs bölgelerine yollayıp aşiretleri birleştirip alayların oluşturulması için bölge halkını teşvik etmesini emretmiştir. Bu birliklerin toplam faaliyet süresi 5 yıl olmuştur. 1896 yılında Erzincan, Dersim, Erzurum, Diyarbakır, Van, Malazgirt, Urfa ve doğuda birçok şehirde süvari alayları kurulmuştur. İlk düzenleme 1891 yılında yapılmıştır. İlk zamanlarda alay sayısı 50 iken, 1908 yılında 65’i bulmuştur. Sivas’ta bir da tane alay kurulmuştur.
Kurulan alaylardan yalnızca 4 tanesi 5. ordu diğerleri ise 4. ordu mıntıkası olmuştur. Hamidiye Alayları Türk tarihinde ilk gayrinizami usullerin uygulandığı alay olmuştur. II. Abdülhamit tahttan indirilince 1910 yılında İttihat ve Terakki Partisi gerçek adı “Hafif Süvari Alayları Nizamnamesi” olan alayın ismini “Aşiret Süvari Alayları” olarak değiştirmiştir.
Hamidiye Alayları için 53 maddelik nizamname hazırlanmıştır bunlardan bazıları:
1) Adı “Hamidiye Süvari Alayları”dır.
2) Alaylar 4 bölükten az, 6 bölükten fazla olmayacaktır.
3) Her bölük 4 takımdan, her takımda 32 neferden az, 48 neferden fazla olmayacaktır.
4) Her alay en az 512, en fazla 1152 kişiden oluşacaktır.
5) Her alay bir liva sayılacaktır.
6) Büyük aşiretlere 1 veya 1’den fazla alay, küçük aşiretlere ise birkaç bölük kurma hakkı verilecektir.
7) Ancak alay kurulması ve eğitim maksadıyla aşiretlerin birleştirilmesi önlenecek. Merkezi otoritenin veya ordu kumandanlarının emri ile sadece savaş zamanında birleştirileceklerdir. Her alaydan 2 çavuş “Ordu-yu Hümayun Merkezi”ne gönderilip mektep alayında eğitime tabi tutulacaktır.
8) Ayrıca her alaydan bir çocuk seçilerek İstanbul’a gönderilip orada süvari mektebinde tahsil gördükten sonra, Mülazımlık (teğmen) rütbesiyle alayına ve memleketine dönecektir.
9) 17-40 yaş arasındaki bütün erkekler sayılıp, bir deftere yazılarak; dahiliye nezaretine, Hamidiye ümum Kumandanlığı’na ve Merkez-i Ordu-yı Hümayun’a bildirilecektir. Hamidiye Süvari Alayları’nı teşkil eden erkekler 3 kısma ayrılmışlardır. 17-20 yaşı arası İbtidaiye, 20-32 yaş arası Nizamiye, 32-40 yaş arası Redif Sınıfları’na dahil edilecektir.
10) Hamidiye Alayları’na elbise, hayvan ve eğer takımlarını kendileri temin edecekler ise de; tüfek, cephane ve sancak devlet tarafından verilecektir.
11) Hamidiye Alaylarına mensup her fert, devletine ve milletine sadakatle hizmet edeceğine dair yemin edecek, efraddan herhangi biri köyünde veya evinde bulunduğu zaman dahi başka bir ile giderken, bağlı bulunduğu aşiret reisi ve zabitinden izin alacaktır.
12) Her fert, mensup olduğu aşiretin geleneklerine uygun fakat tek tip elbise giyecek, üzerine Hamidiye Alayları’nın alametleri, işaret ve numarası bulunacaktır. Her alay mensubu bineceği atını ve takımları temin etmekle sorumludur. Atlarda mutlaka alayın damgası olacaktır.
13) Seraskerlik, süvari dairesinin denetimi altında, Hamidiye Süvari Alayları’nın bütün subay ve kumandanları alay mensuplarından tayin edilecek, silah altında iken işlenen suçlarda askeri kanunlar uygulanacaktır
14) İçtimalarda emredilen yerlerde ve zamanında bulunmayanlara suç derecelerine göre ceza verilecektir.
15) Alay mensupları, her türlü vergiden muaf olup, vazife anındaki zayiatlarını devlet ödeyecektir. Savaş ve barış durumlarına göre Hamidiye Süvari Alayları’nın subay ve erlerine verilecek maaş ve tayin bedelleri, terfi, disiplin ve teftiş usulleri ayrı ayrı tespit edilmiştir.
16) Hamidiye Alayları’na efrad yazmada hiçbir şekilde zor ve şiddet kullanılmayacaktır.
Hamidiye Alayları’nın kurulmasından sonra birçok aşiret üyeleri alaylara katılmak istemiştir. Hamidiye Alayları’nın birlik sayısı ilk zamanlarda 50 iken zamanla 100’e ulaşmıştır. Güneyde bulunan Araplar da alaylara katılmak için başvuruda bulunmuşlardır. 2. Abdülhamit alayların aşiretlerden oluşmasından dolayı onlara hediyeler ve nişanlar vermiştir. Hatta onlara birçok konuda sabır gösterilip kibar davranılmasını söylemiştir. Hamidiye Alayları’nın her birine, bir tarafında Kuran-ı Kerim ayeti diğer tarafında ise kırmızı atlastan işlenmiş sancaklar ve beyaz ipek kumaşa yaldızla yazılmış fermanlar verilmiştir. 1896 yılında yeni düzenlemeler yapılmıştır. Birçok askeri okul açılmış ve bu okullara çoğunlukla aşiret çocukları alınmıştır. Padişah aşiretleri sık sık ziyaret etmiş ve onlara destek olmuştur. Böylelikle iç savaş ve iç ayrılık engellenmiştir. Padişahın tahttan indirilmesi ile adı değiştirilen Hamidiye Alayları’nın sayısı da 24’e indirilmiştir. Bu alaylar birçok kez Osmanlı’yı yabancı devletlere karşı korumuşlardır.
Emperyalist devletlerin tek amacı Osmanlıyı yok etmek ve söz verdikleri Ermeni halkına yeni bir devlet kurmaktır. Bir anda Osmanlı topraklarında isyanlar ve katliamlar baş göstermiştir. Ermeni ve Hınçak örgütleri çeteler kurmaya başlayıp birçok saldırı düzenlemişlerdir. 2. Abdülhamit olayları değerlendirdiği esnada Osmanlının yok olmaya ve bölünmeye başladığını fark etmiştir. O dönemde Şark Meselesi adı altında Rusya planlarını gerçekleştirmiş ve Osmanlıya saldırmak için hazırlıklar yapmaya başlamıştır. Padişah tüm çevrilen oyunları fark etmiş, yapılan bu çetelere karşı silahlı birlikler kurma kararı almıştır.
1877-1878 yılları arasında Osmanlı ve Rusya arasında yapılan savaşlar esnasında doğudaki birçok aşiret birbiriyle tartışmalar ve mücadelelere girmişlerdir. İngiltere fırsattan istifade ederek Kürtlerin arasında geçen bu tartışmaları desteklemiş ve körüklemiştir.
II. Abdülhamit’in Hamidiye Alayları ve Stratejileri
İç çatışmaların gün geçtikçe artması Padişahı tedirgin etmiş ve bu çatışmalara çözüm bulma yoluna götürmüştür. İlk olarak aşiretlerle bağlantı kurup onlarla anlaşma yoluna giderek birlik ve beraberlik ortamını sağlamak için planlar yapmıştır. Kısaca aşiretlere iyi davranarak onların gönlünü almış olacaktır. Hakkari’de toplanan aşiret ağalarına hediyeler, silahlar ve aşiret askerlerinin eğitimi için 26 emekli subay yollanmıştır. Aşiret Ağaları’ndan Ahmet Ağa, İsmail Bey, Şeyh Sıdık, Seyyid Ali ve Abdurrahman Bey çeşitli şehirlere yollanıp aşiretlerin birleşmesini ve teşkilatlanmasını sağlamışlardır. Bu şehirler; Bitlis, Erzurum, Doğu Beyazıt ve Hınıs’dır. II. Abdülhamit 1890 yılında aşiretlerden oluşan disiplinli Hamidiye Alayları’nı kurmaya başlamıştır.
4. Ordu komutanı Müşir Zeki dışında hiçbir paşa bu fikri onaylamamıştır. II. Abdülhamit bu mühim görevi Müşir Zeki Paşa’ya vermiştir. M. Zeki Paşa alayların merkezi ve başlangıç bölgesi olarak Erzincan’ı seçmiş ve 1991 yılında bu birlikleri harekete geçirmiştir. İlk olarak Mirliva Mahmud Paşa’yı Van, Malazgirt, Hınıs bölgelerine yollayıp aşiretleri birleştirip alayların oluşturulması için bölge halkını teşvik etmesini emretmiştir. Bu birliklerin toplam faaliyet süresi 5 yıl olmuştur. 1896 yılında Erzincan, Dersim, Erzurum, Diyarbakır, Van, Malazgirt, Urfa ve doğuda birçok şehirde süvari alayları kurulmuştur. İlk düzenleme 1891 yılında yapılmıştır. İlk zamanlarda alay sayısı 50 iken, 1908 yılında 65’i bulmuştur. Sivas’ta bir da tane alay kurulmuştur.
Kurulan alaylardan yalnızca 4 tanesi 5. ordu diğerleri ise 4. ordu mıntıkası olmuştur. Hamidiye Alayları Türk tarihinde ilk gayrinizami usullerin uygulandığı alay olmuştur. II. Abdülhamit tahttan indirilince 1910 yılında İttihat ve Terakki Partisi gerçek adı “Hafif Süvari Alayları Nizamnamesi” olan alayın ismini “Aşiret Süvari Alayları” olarak değiştirmiştir.
Hamidiye Alayları Nizamnamesi
Hamidiye Alayları için 53 maddelik nizamname hazırlanmıştır bunlardan bazıları:
1) Adı “Hamidiye Süvari Alayları”dır.
2) Alaylar 4 bölükten az, 6 bölükten fazla olmayacaktır.
3) Her bölük 4 takımdan, her takımda 32 neferden az, 48 neferden fazla olmayacaktır.
4) Her alay en az 512, en fazla 1152 kişiden oluşacaktır.
5) Her alay bir liva sayılacaktır.
6) Büyük aşiretlere 1 veya 1’den fazla alay, küçük aşiretlere ise birkaç bölük kurma hakkı verilecektir.
7) Ancak alay kurulması ve eğitim maksadıyla aşiretlerin birleştirilmesi önlenecek. Merkezi otoritenin veya ordu kumandanlarının emri ile sadece savaş zamanında birleştirileceklerdir. Her alaydan 2 çavuş “Ordu-yu Hümayun Merkezi”ne gönderilip mektep alayında eğitime tabi tutulacaktır.
8) Ayrıca her alaydan bir çocuk seçilerek İstanbul’a gönderilip orada süvari mektebinde tahsil gördükten sonra, Mülazımlık (teğmen) rütbesiyle alayına ve memleketine dönecektir.
9) 17-40 yaş arasındaki bütün erkekler sayılıp, bir deftere yazılarak; dahiliye nezaretine, Hamidiye ümum Kumandanlığı’na ve Merkez-i Ordu-yı Hümayun’a bildirilecektir. Hamidiye Süvari Alayları’nı teşkil eden erkekler 3 kısma ayrılmışlardır. 17-20 yaşı arası İbtidaiye, 20-32 yaş arası Nizamiye, 32-40 yaş arası Redif Sınıfları’na dahil edilecektir.
10) Hamidiye Alayları’na elbise, hayvan ve eğer takımlarını kendileri temin edecekler ise de; tüfek, cephane ve sancak devlet tarafından verilecektir.
11) Hamidiye Alaylarına mensup her fert, devletine ve milletine sadakatle hizmet edeceğine dair yemin edecek, efraddan herhangi biri köyünde veya evinde bulunduğu zaman dahi başka bir ile giderken, bağlı bulunduğu aşiret reisi ve zabitinden izin alacaktır.
12) Her fert, mensup olduğu aşiretin geleneklerine uygun fakat tek tip elbise giyecek, üzerine Hamidiye Alayları’nın alametleri, işaret ve numarası bulunacaktır. Her alay mensubu bineceği atını ve takımları temin etmekle sorumludur. Atlarda mutlaka alayın damgası olacaktır.
13) Seraskerlik, süvari dairesinin denetimi altında, Hamidiye Süvari Alayları’nın bütün subay ve kumandanları alay mensuplarından tayin edilecek, silah altında iken işlenen suçlarda askeri kanunlar uygulanacaktır
14) İçtimalarda emredilen yerlerde ve zamanında bulunmayanlara suç derecelerine göre ceza verilecektir.
15) Alay mensupları, her türlü vergiden muaf olup, vazife anındaki zayiatlarını devlet ödeyecektir. Savaş ve barış durumlarına göre Hamidiye Süvari Alayları’nın subay ve erlerine verilecek maaş ve tayin bedelleri, terfi, disiplin ve teftiş usulleri ayrı ayrı tespit edilmiştir.
16) Hamidiye Alayları’na efrad yazmada hiçbir şekilde zor ve şiddet kullanılmayacaktır.
Hamidiye Alayları’nın kurulmasından sonra birçok aşiret üyeleri alaylara katılmak istemiştir. Hamidiye Alayları’nın birlik sayısı ilk zamanlarda 50 iken zamanla 100’e ulaşmıştır. Güneyde bulunan Araplar da alaylara katılmak için başvuruda bulunmuşlardır. 2. Abdülhamit alayların aşiretlerden oluşmasından dolayı onlara hediyeler ve nişanlar vermiştir. Hatta onlara birçok konuda sabır gösterilip kibar davranılmasını söylemiştir. Hamidiye Alayları’nın her birine, bir tarafında Kuran-ı Kerim ayeti diğer tarafında ise kırmızı atlastan işlenmiş sancaklar ve beyaz ipek kumaşa yaldızla yazılmış fermanlar verilmiştir. 1896 yılında yeni düzenlemeler yapılmıştır. Birçok askeri okul açılmış ve bu okullara çoğunlukla aşiret çocukları alınmıştır. Padişah aşiretleri sık sık ziyaret etmiş ve onlara destek olmuştur. Böylelikle iç savaş ve iç ayrılık engellenmiştir. Padişahın tahttan indirilmesi ile adı değiştirilen Hamidiye Alayları’nın sayısı da 24’e indirilmiştir. Bu alaylar birçok kez Osmanlı’yı yabancı devletlere karşı korumuşlardır.