Hangi salada el açsam, hıçkırıkla O’na yakarsam…

MustafaCİLASUN

Özel Üye
946282_574214725955321_2021364394_n.jpg









Her ne kadar vehmetsem
Müteessir olup içinde bulunduğum lahzada titresem
Kalbimin derinliğinde nükseden viraneliğimi hesap ederek inlesem
Yeniden bilincimi tazelesem, lekelerimden temizlensem ve zafiyetleri terk etsem


Niçin geçmişin yükü ağır
Beşer sıfatı aklıselim için ne ağır, idrak adına kahır
Bulduğunu yiyen, helal, haram bilmeyen, hassasiyetini kaybeden sağır
Bedene hapsolmuş, esareti meşru saymış ve kanıksamış, nefsine kölelik yapmış ne ağır


Takriben dört yaşındaki
Henüz umudun en samimi heyecanında sevinçken
Anne ve babası bakımından neşeyken, en değerli bir emanetken
Katledilmesi, defin karesi, öteye aşina hevesi ne kadar hüzün içinde içimi titretiyor


O an, anne ve babası
Yüreği dağlanan yakınları, sessizliğe kananları
Kalbin en samimi ağlatan sebebi, nasıl muhayyilemize alacağız
Nasıl bir hak ve hukukla Rabbimize dertleneceğiz, nefsi temayüzleri terk edeceğiz


Ey Rabbim sen bilirsin
Sen aklımı ve irademi bahşeden yegâne sahipsin
Nefsi zafiyetlerim, bitmez tükenmez telakkilerimle nasıl huzuruna geleceğim
Ne olur, beni bana bırakma, aklım ve iradem var ama, yanılmama sen fırsat verme


Bir ömür imtihan içendeyiz
Bu hakikati idrak etmek için nasıl bir bilinçteyiz
Ne Efendimiz Muhammet Mücteba’ya ve ne de emniyet ettiği haki katlara
Ne kadar samimiyetle sarılmaktayız, hayatın mihengi yapıp ve öyle yaşamaktayız



Mustafa CİLASUN
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst Alt