MustafaCİLASUN
Özel Üye
Ne çiledir, ne de acı veren bir gamdır
Hak, arzın her yerinde aynıdır, kalbi letayifler sineye bahşedilmiş aşk-ı hicrandır
Düşünmek için fikir sahibi olmak farktır, şuur hangi derdin gamı için en mümbit furkandır
İstikamet sahibi olmak zandan kurtulmaktır, hal ehli olmak için kalbi eminlik vaadi zamandır
Kim çıkarsa karşına, tesadüfü olduğuna inanma
Keşkelerle avunarak asla bir yol alma, tefekkür sanat-ı rabıtadır, iklimlere ram ettiren andır
Hesap nefsin için vardır, aklın emaneti kabul eden muhataptır, ruh vaadi içinde olan candır
İsyan içinde bulunmak, öteyi hiçe sayarak nefesi bırakmak, aklın dilinden uzak kalmak gamdır
Kalp, ne muazzam bir sanattır, o bir nazar gâhtır
Cihanda sahipsiz olan kim vardır, aidiyetine vakıf bulunmayan nasıl bir insandır, ne ardır
İlme talip olmak, vesveseleri tayin edenlere bırakmak, ruhun didarında sevdayı anmak, aşktır
Aşk, hakikatin ilgasında ki sanattır, insan için meraktır, kul için vuslattır ömür bir maveradır
Ne kadar kaçınsan, heveslerini kuşanıp yaşasan
Vaktin bahşedildiğini fark etmeden aşkı ansan, sevdayı bu nispette gam ile kalbinde taşısan
Hasredilen işaret taşlarının lisanını anlamasan, merakı celbeden hülyalar hamallığını yapsan
Aşkın vehmettiği ölümü hakkıyla ruhunda yaşamasan ne derleri gaye edinerek her an ağlasan
Arzın bir köşesinde bekleyen mazlumun ahını duymasan
İhsan ve ihlâsı bizzat kalbin için zaruret saymayıp yaşasan, takiye-i sanat diyerek kandırsan
Canan için bu minval üzere yansan, aklı ve izanını keyfiyetine dayandırıp, nefsinle avunsan
Kaza ve kaderi akdetmeden, onun lahzasında ki o esrarı şehretmeden mütemadiyen oyalansan
Taklit etmeyi marifet saysan, lakin çıkarını unutmadan
Umudunu kurutmadan, gönlünü yakinen tanımadan, sadakat nedirin sualini hiç sormasan
Akşam, sabah farkı fark etmeden, tevdi edilenlerin ne olduğunu bilmeden, ehliyeti solumasan
Ağlayanın sessiz figanını, hastanın şifa için muhtaçlığını, aşk ve sevdanın esininde kalmasan
Mustafa CİLASUN
Hak, arzın her yerinde aynıdır, kalbi letayifler sineye bahşedilmiş aşk-ı hicrandır
Düşünmek için fikir sahibi olmak farktır, şuur hangi derdin gamı için en mümbit furkandır
İstikamet sahibi olmak zandan kurtulmaktır, hal ehli olmak için kalbi eminlik vaadi zamandır
Kim çıkarsa karşına, tesadüfü olduğuna inanma
Keşkelerle avunarak asla bir yol alma, tefekkür sanat-ı rabıtadır, iklimlere ram ettiren andır
Hesap nefsin için vardır, aklın emaneti kabul eden muhataptır, ruh vaadi içinde olan candır
İsyan içinde bulunmak, öteyi hiçe sayarak nefesi bırakmak, aklın dilinden uzak kalmak gamdır
Kalp, ne muazzam bir sanattır, o bir nazar gâhtır
Cihanda sahipsiz olan kim vardır, aidiyetine vakıf bulunmayan nasıl bir insandır, ne ardır
İlme talip olmak, vesveseleri tayin edenlere bırakmak, ruhun didarında sevdayı anmak, aşktır
Aşk, hakikatin ilgasında ki sanattır, insan için meraktır, kul için vuslattır ömür bir maveradır
Ne kadar kaçınsan, heveslerini kuşanıp yaşasan
Vaktin bahşedildiğini fark etmeden aşkı ansan, sevdayı bu nispette gam ile kalbinde taşısan
Hasredilen işaret taşlarının lisanını anlamasan, merakı celbeden hülyalar hamallığını yapsan
Aşkın vehmettiği ölümü hakkıyla ruhunda yaşamasan ne derleri gaye edinerek her an ağlasan
Arzın bir köşesinde bekleyen mazlumun ahını duymasan
İhsan ve ihlâsı bizzat kalbin için zaruret saymayıp yaşasan, takiye-i sanat diyerek kandırsan
Canan için bu minval üzere yansan, aklı ve izanını keyfiyetine dayandırıp, nefsinle avunsan
Kaza ve kaderi akdetmeden, onun lahzasında ki o esrarı şehretmeden mütemadiyen oyalansan
Taklit etmeyi marifet saysan, lakin çıkarını unutmadan
Umudunu kurutmadan, gönlünü yakinen tanımadan, sadakat nedirin sualini hiç sormasan
Akşam, sabah farkı fark etmeden, tevdi edilenlerin ne olduğunu bilmeden, ehliyeti solumasan
Ağlayanın sessiz figanını, hastanın şifa için muhtaçlığını, aşk ve sevdanın esininde kalmasan
Mustafa CİLASUN
Moderatör tarafında düzenlendi: