Hayattan kesitler!
Sevmek sevebilmek, kendini bilmektir.
Kendini bilmek, yaradana bağlanmaktır.
Yaradana bağlanmak nefsini terbiye etmektir.
Nefsini terbiye etmek günahlardan arınmaktır.
Günahlardan arınmak, Allah'a yakınlaşmaktır.
Bu minval üzerine yaşamak, ahirete giden yolda dikenleri temizleyerek çaba sarf etmek en güzel uğraştır.
*
Tarif edemeyeceğimiz uzun yolda ilerlerken, bu yola sabır, dua ve iman ateşi ile besleyerek dosdoğru yoldan yürümek gerek. Hakikatin bahçesinden hak meyvalarını ile takviye alarak, arkamıza bakmadan sırat-ı müsteğıym yolunda yürümek gerek. Bütün hırsımızı gücümüzü, enerjimizi Allah yolunda harcamamız gerek. Rabbin kapısından ayrılmadan sırat-ı müsteğıym üzere dimdik kıyamda (ayakta) durmamız gerek.
*
Tarifi mümkün olmayan bunca zulümleri yapanları alkışlayanlar.
Zalimlerin yaptıkları bu zulümleri hoş görenler bu yapılan kötülüklerin günahlarına ortaktırlar. Gören gözün duyan kulağın aktardıklarını kalplerimiz hissetmiyorsa demek ki vicdan denen şey bizi terk etti. Vicdansız bir insan yok mesabesindedir. Yaşayan cenazedir nokta.
*
DEĞERMİ?
Menfaat, hırs, kendini beğenme, acımasızlık, kin, çekememezlik, dedikodu yüreğimi yakıyor. Yoruldum be dünya kusura bakma. Çok yoruldum. Uykularım bile karmakarışık oldu. Kaygısız, gayesiz, derdi ile dertlenmeyenlerle doldu etrafımız, bu gidişimiz nereye, nereye bu gidişlerimiz. Yoruldum be hayat ikiyüzlü yalakalardan, gününü gün eden dünya severlerden, kendi evine ihanet edenlerden, güven vermeyen hallerinden. Hepsi ölümlü bu dünya hayatı için mi? Diye sorgulayın kendinizi.
*
Kalk ey yerlerde sürünen Müslüman. Kıyama dur, Ayağa kalk ve etrafına bak. Günü birlik hesapların peşinde olma. Yollar uzun azık az, bu uzun yola azık gerek. Geriye dönüşü olmayan bu yolda, hakikat yoluna devam etmek hak iken neden bu geriye dönüşler. Biz bıraktık neslimizi çayıra Mevla’m kayıra. Tedbir almak emanete sahip olmak daima hep ahiret hem dünyada bize artı getirir. Bu süreçte tedbir alarak yaradana teslim olmak, Yaradanın rızasına uygun şekilde hayatımızı devam ettirmektir. Kâinatın bu kadar ihtişam içinde hareket halinde olması, aslında insana her şeyi anlatıyor. Onun için düşünebiliyoruz ve ne kadar düşünme nimetini kullanıyoruz. Aklın iman ve düşünce ile birlikte çalışması hakikat yolunu insana gösterir. Yol odur ki; Allah’ın resulü efendimizin bize tebliğ ettiği tevhid dini islâmdır.
*
Hastalanmış tarif edilmez acılar çekiyordu.
Bir taraftan da kendi kendine söyleniyordu. Artık hastalığı ilerlemiş gözlerinin feri gitmişti. Sonra seneler gözünün önünden geçti ve şöyle dedi:
- Hayattan hiç ibret almamışım, niçin söyleniyorum, acımı dindirecekmiş gibi.
Ecelin geldiğini fark edince dudakları kımıldadı.
- LAİLAHE İLLALLAH MUHAMMEDER RESULULLAH sonra nefes bitti.
Selâm ve dua ile
M.S.A.
Sevmek sevebilmek, kendini bilmektir.
Kendini bilmek, yaradana bağlanmaktır.
Yaradana bağlanmak nefsini terbiye etmektir.
Nefsini terbiye etmek günahlardan arınmaktır.
Günahlardan arınmak, Allah'a yakınlaşmaktır.
Bu minval üzerine yaşamak, ahirete giden yolda dikenleri temizleyerek çaba sarf etmek en güzel uğraştır.
*
Tarif edemeyeceğimiz uzun yolda ilerlerken, bu yola sabır, dua ve iman ateşi ile besleyerek dosdoğru yoldan yürümek gerek. Hakikatin bahçesinden hak meyvalarını ile takviye alarak, arkamıza bakmadan sırat-ı müsteğıym yolunda yürümek gerek. Bütün hırsımızı gücümüzü, enerjimizi Allah yolunda harcamamız gerek. Rabbin kapısından ayrılmadan sırat-ı müsteğıym üzere dimdik kıyamda (ayakta) durmamız gerek.
*
Tarifi mümkün olmayan bunca zulümleri yapanları alkışlayanlar.
Zalimlerin yaptıkları bu zulümleri hoş görenler bu yapılan kötülüklerin günahlarına ortaktırlar. Gören gözün duyan kulağın aktardıklarını kalplerimiz hissetmiyorsa demek ki vicdan denen şey bizi terk etti. Vicdansız bir insan yok mesabesindedir. Yaşayan cenazedir nokta.
*
DEĞERMİ?
Menfaat, hırs, kendini beğenme, acımasızlık, kin, çekememezlik, dedikodu yüreğimi yakıyor. Yoruldum be dünya kusura bakma. Çok yoruldum. Uykularım bile karmakarışık oldu. Kaygısız, gayesiz, derdi ile dertlenmeyenlerle doldu etrafımız, bu gidişimiz nereye, nereye bu gidişlerimiz. Yoruldum be hayat ikiyüzlü yalakalardan, gününü gün eden dünya severlerden, kendi evine ihanet edenlerden, güven vermeyen hallerinden. Hepsi ölümlü bu dünya hayatı için mi? Diye sorgulayın kendinizi.
*
Kalk ey yerlerde sürünen Müslüman. Kıyama dur, Ayağa kalk ve etrafına bak. Günü birlik hesapların peşinde olma. Yollar uzun azık az, bu uzun yola azık gerek. Geriye dönüşü olmayan bu yolda, hakikat yoluna devam etmek hak iken neden bu geriye dönüşler. Biz bıraktık neslimizi çayıra Mevla’m kayıra. Tedbir almak emanete sahip olmak daima hep ahiret hem dünyada bize artı getirir. Bu süreçte tedbir alarak yaradana teslim olmak, Yaradanın rızasına uygun şekilde hayatımızı devam ettirmektir. Kâinatın bu kadar ihtişam içinde hareket halinde olması, aslında insana her şeyi anlatıyor. Onun için düşünebiliyoruz ve ne kadar düşünme nimetini kullanıyoruz. Aklın iman ve düşünce ile birlikte çalışması hakikat yolunu insana gösterir. Yol odur ki; Allah’ın resulü efendimizin bize tebliğ ettiği tevhid dini islâmdır.
*
Hastalanmış tarif edilmez acılar çekiyordu.
Bir taraftan da kendi kendine söyleniyordu. Artık hastalığı ilerlemiş gözlerinin feri gitmişti. Sonra seneler gözünün önünden geçti ve şöyle dedi:
- Hayattan hiç ibret almamışım, niçin söyleniyorum, acımı dindirecekmiş gibi.
Ecelin geldiğini fark edince dudakları kımıldadı.
- LAİLAHE İLLALLAH MUHAMMEDER RESULULLAH sonra nefes bitti.
Selâm ve dua ile
M.S.A.