ceylannur
Yeni Üyemiz
Ağır bir ÖSS sorusu gibiydi Esquire dergisininki … “Hayattan ne öğrendiniz?”
Verilen süre içinde aklıma gelenleri aşağıda yazdım.
Yanlışların doğruları götürmeyeceğini umuyorum:
* * *
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi …
Ağladım.
* * *
Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye, aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim bir olduğunu başladığı.
* * *
Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla …
Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim …
* * *
Insanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve Kötüler olduğunu …
Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
* * *
Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi …
Sonra da güvenin sevgiden daha Kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.
* * *
Insan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu …
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.
* * *
Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim.
* * *
Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca Üretilmesi gerektiğini …
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.
* * *
Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra …
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana …
* * *
Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi …
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi …
* * *
Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta …
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım.
* * *
Düşünmeyi öğrendim.
Sonra Kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim.
* * *
Namusun önemini öğrendim evde …
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu; gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim.
* * *
Gerçeği öğrendim bir gün …
Ve gerçeğin acı olduğunu …
Sonra dozunda Acının, yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim.
* * *
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim
Verilen süre içinde aklıma gelenleri aşağıda yazdım.
Yanlışların doğruları götürmeyeceğini umuyorum:
* * *
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi …
Ağladım.
* * *
Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye, aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim bir olduğunu başladığı.
* * *
Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla …
Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim …
* * *
Insanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve Kötüler olduğunu …
Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
* * *
Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi …
Sonra da güvenin sevgiden daha Kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.
* * *
Insan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu …
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.
* * *
Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim.
* * *
Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca Üretilmesi gerektiğini …
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.
* * *
Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra …
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana …
* * *
Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi …
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi …
* * *
Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta …
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım.
* * *
Düşünmeyi öğrendim.
Sonra Kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim.
* * *
Namusun önemini öğrendim evde …
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu; gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim.
* * *
Gerçeği öğrendim bir gün …
Ve gerçeğin acı olduğunu …
Sonra dozunda Acının, yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim.
* * *
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim
Moderatör tarafında düzenlendi: