MURATS44
Özel Üye
Önce "Böyle bir sistemi kan akmadan getiremezsiniz" diye tehdit etti. Sonra, "Bu sisteme oy verenler haindir" diyerek hakarete başvurdu.
Ciddiye alınmayınca, "Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine oy vermek dinen caiz değildir" diyerek dini fetva vermeye başladı.
Dün de Habertürk'ten Fatih Altaylı'ya yaptığı açıklamada, "Referandumdan evet çıkmayacak, hayır çıkacak, adım gibi eminim" dedi.
Tahmin ettiğiniz üzere CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bahsediyorum.
Hani Fatih Altaylı o an adını sorsa, "Bunu şimdi söyleyemiyorum ama hepsi seçim bildirgemizde var" diye cevap verebilirdi!
Zaten Türkiye Kemal Beyin kendinden bu kadar emin olması sayesinde bugünlere geldi.
7 yılda her seçimi kazanacağına o kadar emindi ki AK Parti'nin liderleri balkona inip çıkmaktan bel fıtığına yakalandı! Sigara düşmanı Recep Tayyip Erdoğan bile sigara tiryakilerinden daha fazla balkona çıktı!
Kemal Bey'e kalsa, Ekmeleddin İhsanoğlu Cumhurbaşkanı, kendisi Başbakan, CHP ise tek başına iktidardı!
Hatta darbe olduğunda tankın üzerine çıkan ilk insan olacaktı ama olmadı işte...
Klişe bir sözle anlatmak gerekirse, seçim öncesi hayaller tozpembe oldu, seçimden sonra pembe gitti toz kaldı.
Anlaşılan bir kez daha aynısı olacak.
Sayın Kılıçdaroğlu kendinden emin konuştuğuna göre bizim de kendisine şu 5 soruyu sormamız gerekiyor.
1- Referandumda hayır oyu çıkacağından bu kadar eminsiniz, neden bizim Trabzon milletvekili Muhammet Balta'yı kaval kemiğinden ısırdınız?
2- Kendinizden bu kadar eminseniz, neden AK Partili milletvekilinin burnunu haşat ettiniz? Neden kürsüyü işgal ettiniz, oturma kalkma eylemleri yapıp kırmızı kart gösterdiniz?
3- Neden Anayasa Mahkemesi'ne iptal istemiyle başvuru yapmaya hazırlanıyorsunuz?
4- Madem bu kadar eminsiniz, "Referandumda evet oyu çıkarsa bir dakika düşünmeden istifa ederim" diyebilir misiniz?
5- Biliyorsunuz, sizinle ortak bir noktamız var. İkimiz de 2010 referandumunda CHP'ye oy veremeyerek ortak noktada buluşmuştuk! Soru şu: Bu kez Kağıttepe'yi bulup oy verebilecek misiniz?
Sayın Kılıçdaroğlu...
Yenilenlerden ve yanılanlardan bir tespih yapılsa, siz o tespihin imamesi olursunuz. Çünkü yerküre üzerinde sizin kadar yenilen ve sizin kadar yanılan bir başka isim yok.
Bugüne dek çaldığınız hiçbir yoğurt maya tutmadı, maşallah dediğiniz bebekler üç gün yaşamadı.
Bakın şuradan söylüyorum.
Sizin bahsini ettiğiniz sandıktan kuş çıkabilir, civciv çıkabilir ama asla ve kat'a hayır çıkmaz!
Neden biliyor musunuz?
Çünkü; sizin savunduğunuz eski sistem de yeni sisteme karşı geliştirdiğiniz argümanlar da çok köhne!
Erdoğan'a 2010 yılından bu yana diktatör diyen de, "Getirilmek istenen sistem Erdoğan'ı diktatörleştirecek" diyen de sizsiniz.
Bir cümlede Erdoğan'a "diktatör" derken, hemen ardından kurduğu cümlede, "Diktatör olabilir" diyerek kendini yalanlayan birine halkın inanmasını bekliyorsunuz!
Bakın demedi demeyin...
Bu söylem size daha önce kaybettirdiği gibi bir kez daha kaybettirecek.
Gelin bu seferlik söyleminizi ve kararınızı değiştirin. Mesela; yanınızda oy vereceğiniz sandığı bulabilecek ve oy kullanmayı öğretecek bir yardımcı bulundurun.
Ya da ne bileyim, referandumda "Evet" oyu verin. En azından siyasi hayatınızda bir kez olsun seçim kazanmış olursunuz!
İnanın bu ülke için de sizin için de çok "hayır"lı olacak!
Ciddiye alınmayınca, "Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine oy vermek dinen caiz değildir" diyerek dini fetva vermeye başladı.
Dün de Habertürk'ten Fatih Altaylı'ya yaptığı açıklamada, "Referandumdan evet çıkmayacak, hayır çıkacak, adım gibi eminim" dedi.
Tahmin ettiğiniz üzere CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bahsediyorum.
Hani Fatih Altaylı o an adını sorsa, "Bunu şimdi söyleyemiyorum ama hepsi seçim bildirgemizde var" diye cevap verebilirdi!
Zaten Türkiye Kemal Beyin kendinden bu kadar emin olması sayesinde bugünlere geldi.
7 yılda her seçimi kazanacağına o kadar emindi ki AK Parti'nin liderleri balkona inip çıkmaktan bel fıtığına yakalandı! Sigara düşmanı Recep Tayyip Erdoğan bile sigara tiryakilerinden daha fazla balkona çıktı!
Kemal Bey'e kalsa, Ekmeleddin İhsanoğlu Cumhurbaşkanı, kendisi Başbakan, CHP ise tek başına iktidardı!
Hatta darbe olduğunda tankın üzerine çıkan ilk insan olacaktı ama olmadı işte...
Klişe bir sözle anlatmak gerekirse, seçim öncesi hayaller tozpembe oldu, seçimden sonra pembe gitti toz kaldı.
Anlaşılan bir kez daha aynısı olacak.
Sayın Kılıçdaroğlu kendinden emin konuştuğuna göre bizim de kendisine şu 5 soruyu sormamız gerekiyor.
1- Referandumda hayır oyu çıkacağından bu kadar eminsiniz, neden bizim Trabzon milletvekili Muhammet Balta'yı kaval kemiğinden ısırdınız?
2- Kendinizden bu kadar eminseniz, neden AK Partili milletvekilinin burnunu haşat ettiniz? Neden kürsüyü işgal ettiniz, oturma kalkma eylemleri yapıp kırmızı kart gösterdiniz?
3- Neden Anayasa Mahkemesi'ne iptal istemiyle başvuru yapmaya hazırlanıyorsunuz?
4- Madem bu kadar eminsiniz, "Referandumda evet oyu çıkarsa bir dakika düşünmeden istifa ederim" diyebilir misiniz?
5- Biliyorsunuz, sizinle ortak bir noktamız var. İkimiz de 2010 referandumunda CHP'ye oy veremeyerek ortak noktada buluşmuştuk! Soru şu: Bu kez Kağıttepe'yi bulup oy verebilecek misiniz?
Sayın Kılıçdaroğlu...
Yenilenlerden ve yanılanlardan bir tespih yapılsa, siz o tespihin imamesi olursunuz. Çünkü yerküre üzerinde sizin kadar yenilen ve sizin kadar yanılan bir başka isim yok.
Bugüne dek çaldığınız hiçbir yoğurt maya tutmadı, maşallah dediğiniz bebekler üç gün yaşamadı.
Bakın şuradan söylüyorum.
Sizin bahsini ettiğiniz sandıktan kuş çıkabilir, civciv çıkabilir ama asla ve kat'a hayır çıkmaz!
Neden biliyor musunuz?
Çünkü; sizin savunduğunuz eski sistem de yeni sisteme karşı geliştirdiğiniz argümanlar da çok köhne!
Erdoğan'a 2010 yılından bu yana diktatör diyen de, "Getirilmek istenen sistem Erdoğan'ı diktatörleştirecek" diyen de sizsiniz.
Bir cümlede Erdoğan'a "diktatör" derken, hemen ardından kurduğu cümlede, "Diktatör olabilir" diyerek kendini yalanlayan birine halkın inanmasını bekliyorsunuz!
Bakın demedi demeyin...
Bu söylem size daha önce kaybettirdiği gibi bir kez daha kaybettirecek.
Gelin bu seferlik söyleminizi ve kararınızı değiştirin. Mesela; yanınızda oy vereceğiniz sandığı bulabilecek ve oy kullanmayı öğretecek bir yardımcı bulundurun.
Ya da ne bileyim, referandumda "Evet" oyu verin. En azından siyasi hayatınızda bir kez olsun seçim kazanmış olursunuz!
İnanın bu ülke için de sizin için de çok "hayır"lı olacak!