Hizmet denildiği zaman, ilimden, aileden topluma, hayatın her alanını içine alan bir kavram akla gelir. Dolayısıyla insanlık adına atılacak olumlu her adım, ortaya konulacak her çalışma ve iş gücünü bu bağlamda hizmet anlayışının içinde değerlendirmek mümkündür....
İslâm dini, insana ve topluma hizmet etmeyi mukaddes bir görev olarak kabul etmiş, insanın mutluluğunun vazgeçilmez değerleri olarak gördüğü yardımlaşma, dayanışma, saygı, sevgi, hak ve hukuka riayet etme vb. nitelikleri insan hayatında hakim kılarak birbirini seven, birbirinin derdine koşan, çalışan üreten ve bir arada barış, güven ve huzur içinde yaşayan fertlerden oluşan bir toplum hayatı inşa etmeyi hedeflemiştir. Bu nedenle dinimizde hizmet etmek, çalışıp üretmek insan için vazgeçilmez bir hayat anlayışı olmuştur.....
İnsanın sahip olduğu maddî ve manevî, ona, sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayıp, arzularını yerine getirmek için verilmemiştir. Bunları başkalarıyla paylaşma, yardımlaşma, diğerkâmlık gibi ahlâkî değerler, toplumsal dayanışma ve birlikteliğin bir gereğidir.... Çünkü İslâm dininde sadece kendini düşünmek, bir başkasını dikkate almadan bencilce bir hayat yaşamak, çekemezlik, çevreye ve çevresindekilere karşı duyarsız kalmak asla hoş karşılanmamış, Hz. Peygamber in diliyle Müslüman; kendisi için istediğini başkaları için de arzu eden, eli ve dili ile başkalarına zarar vermeyen kendisinden iyilik umulan ve kötülük gelmeyeceğinden emin olunan kişi olarak tanımlanmıştır.....
Dinimizin en önemli gayelerinden birisi, insanı iyiye ve güzele ulaştırmaktır..... Dolayısıyla bunu gerçekleştirebilecek olan güzel bir toplum, güzel bir çevre ve güzel bir hayat İslâm ın hedefleri arasındadır. Bütün bireylerin içinde bulunduğu topluma karşı görev ve sorumlulukları vardır. Bu sebeple her Müslüman, hem maddî hem de manevî yönden iyiye ve güzele talip olarak söz ve davranışlarıyla yararlı kişi olmaya çalışmalı...
İnsan, her şeyden önce sırf insan olduğu için hürmet, saygı ve hizmete lâyıktır. Toplumda hizmet veren tüm birimlerin çaba ve gayretlerinin temelinde de hep insan unsuru yer almaktadır. İnsanın onuruna yakışır bir hayat sürmesine yardımcı olmak, onun mutluluk ve huzuru için çalışmak, Allah ın da hoşnutluğunu kazanmaktır. Diğer bir deyişle, Allahrın sevgi ve rızasını kazanmak, O nun kullarına hizmet etmek, hayır ve iyilik yolunda yarışmak ve insanlığın mutluluğu için çalışmakla doğrudan irtibatlıdır.... Yüce dinimiz devamlı surette bizlere böyle bir sorumluluk bilinci aşılamaya, bizleri bütün insanlık için yararlı işler ameli sâlih yapmaya çağırır....
İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.....selam ve dua ile.... :menekşe
İslâm dini, insana ve topluma hizmet etmeyi mukaddes bir görev olarak kabul etmiş, insanın mutluluğunun vazgeçilmez değerleri olarak gördüğü yardımlaşma, dayanışma, saygı, sevgi, hak ve hukuka riayet etme vb. nitelikleri insan hayatında hakim kılarak birbirini seven, birbirinin derdine koşan, çalışan üreten ve bir arada barış, güven ve huzur içinde yaşayan fertlerden oluşan bir toplum hayatı inşa etmeyi hedeflemiştir. Bu nedenle dinimizde hizmet etmek, çalışıp üretmek insan için vazgeçilmez bir hayat anlayışı olmuştur.....
İnsanın sahip olduğu maddî ve manevî, ona, sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayıp, arzularını yerine getirmek için verilmemiştir. Bunları başkalarıyla paylaşma, yardımlaşma, diğerkâmlık gibi ahlâkî değerler, toplumsal dayanışma ve birlikteliğin bir gereğidir.... Çünkü İslâm dininde sadece kendini düşünmek, bir başkasını dikkate almadan bencilce bir hayat yaşamak, çekemezlik, çevreye ve çevresindekilere karşı duyarsız kalmak asla hoş karşılanmamış, Hz. Peygamber in diliyle Müslüman; kendisi için istediğini başkaları için de arzu eden, eli ve dili ile başkalarına zarar vermeyen kendisinden iyilik umulan ve kötülük gelmeyeceğinden emin olunan kişi olarak tanımlanmıştır.....
Dinimizin en önemli gayelerinden birisi, insanı iyiye ve güzele ulaştırmaktır..... Dolayısıyla bunu gerçekleştirebilecek olan güzel bir toplum, güzel bir çevre ve güzel bir hayat İslâm ın hedefleri arasındadır. Bütün bireylerin içinde bulunduğu topluma karşı görev ve sorumlulukları vardır. Bu sebeple her Müslüman, hem maddî hem de manevî yönden iyiye ve güzele talip olarak söz ve davranışlarıyla yararlı kişi olmaya çalışmalı...
İnsan, her şeyden önce sırf insan olduğu için hürmet, saygı ve hizmete lâyıktır. Toplumda hizmet veren tüm birimlerin çaba ve gayretlerinin temelinde de hep insan unsuru yer almaktadır. İnsanın onuruna yakışır bir hayat sürmesine yardımcı olmak, onun mutluluk ve huzuru için çalışmak, Allah ın da hoşnutluğunu kazanmaktır. Diğer bir deyişle, Allahrın sevgi ve rızasını kazanmak, O nun kullarına hizmet etmek, hayır ve iyilik yolunda yarışmak ve insanlığın mutluluğu için çalışmakla doğrudan irtibatlıdır.... Yüce dinimiz devamlı surette bizlere böyle bir sorumluluk bilinci aşılamaya, bizleri bütün insanlık için yararlı işler ameli sâlih yapmaya çağırır....
İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.....selam ve dua ile.... :menekşe