MURATS44
Özel Üye
Hükümetin bakanları mı, teröristlerin mi?
Akit Yazarı Karahasanoğlu HDP'li iki bakana ''Hükümetin bakanı mısın, teröristlerin mi?'' diye sorarak, iki bakanın da azledilmesini istedi.
Yeni Akit Yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, her fırsatta PKK'ya kol kanat geren HDP'li iki bakanın dün yaptıkları basın toplantısında sarfettiği sözleri kaleme aldı.
Göreve geldikleri ilk günlerde Ermeni Soykırımını tanıyarak bir skandala imza atan HDP'li bakanlar dün düzenledikleri bir basın toplantısı ile adeta terör örgütü PKK'nın sözcülüğüne soyunmaya çalıştı. Şehit edilen polis ve askerleri görmeyip onlar için tek bir söz dahi söyleyemen Ali Haydar Konca ve Müslüm Doğan düzenledikleri basın toplantısında bir an evvel sokağa çıkma yasakları dâhil, bölgedeki güvenlik odaklı yaklaşımların son bulması ve operasyonların bitirilmesi yönünde çağrıda bulundu.
İşte bu sözleri köşesine taşıyan Yeni Akit Yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu ise HDP'li iki bakana ''Hükümetin bakanı mısın, teröristlerin mi?'' diye sorarak, iki bakanın da azledilmesini istedi.
Karaosmanoğlu'nun yazısı şöyle;
Bu sefer HDP’li iki bakan birden, azledilmeyi hakeden açıklamalar yaptı..
Ali Haydar Konca yanına Müslüm Doğan’ı da almış..
Basın toplantısı yapmış.
Neymiş?
“Bir an evvel, hemen bu sokağa çıkma yasakları dahil, bölgedeki güvenlik odaklı yaklaşımların son bulması, operasyonların bitirilmesi ve ellerin tetikten çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz”muş!
Adamların birisi Avrupa Birliği Bakanı olmuş.
Diğeri de Kalkınma Bakanı olmuş..
Ama hükümetin bakanı olduklarını unutmuşlar..
Teröristlerin bakanı imiş gibi, açıklama yapıyorlar..
Bu, densizlik değil de nedir?
Cizre’de sokağa çıkış yasağı; kaymakam ile emniyet müdürü, boş caddelerde keyiflerine göre maç yapsınlar diye mi ilan edildi?
Kaç haftadır, Cizre’de.. Diğer ilçelerde.. Tümü ile bölgede..
Askere, polise sıkılan kurşunları görmüyor musunuz siz?
Şehit edilen güvenlik mensuplarını görmüyor musunuz siz?
Polise askere kurşun sıkılacak..
Bu bakanlar da.. Bu bakanların partisi HDP de..
Tek açıklama yapmayacak.
Ertesi günü, teröristlerin yakalanması için operasyonlar başlayınca..
Sokağa çıkma yasağı ilan edilince..
“Eller tetikten çekilsin” diyecekler..
“Sokağa çıkma yasağı kaldırılsın” diyecekler..
Emredersiniz sayın bakanlar!
Emredersiniz, polis-asker şehit edilirken seyreden, bakakalan bakanlar..
Polis şehit edilirken bakakalan..
Ama asker-polis katilleri derdest edilmeye başlandığında, basın toplantısı düzenleyip, “Operasyonlar dursun” diye açıklama yapan, bu sefer bakmakla yetinmeyip, bakanlık sıfatını da kullanıp, valiye-kayamakama posta koyan “bakan”lar..
•
Bu iki bakan hemen azledilmeli.
Çünkü oturdukları koltuğun farkında değiller..
Bakan; ülkeyi yöneten hükümetin üyesi demek..
Ama bu iki bakan, öncelikle, üyesi bulundukları hükümet adına bölgede görev yapan asker ve polislerin haklarını koruyacaklarına..
Teröristlerin haklarını korumaya soyunmuşlar..
Açıklamalarını satır satır okudum.
Sivil ölümünden bahsediyorlar.
“Sivil” dediklerinin bir kısmı, terörist ama..
Haydi onu es geçelim..
Onlar da sivil olsun..
Ama insaf edin be..
Açıklamanızın bir satırında da, asker ve polislerin şehit edilmesinden de bahsedin..
Asker ve polise sıkılan kurşunların, artık son bulması gerektiğinden bahsedin..
“Eller tetikten çekilsin dedik ya” mavalını okumayın..
“Seçilmiş milletvekilleri, polis ve askerler tarafından ilçe girişinde engellenmiştir” derken suçlama amacıyla “asker-polis” kelimelerini ağzına alıyorsun....
Ama, “asker-polis” şehadetlerinden hiç bahsetmiyorsun..
“4 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir” diyorsun da.. “Sokağa çıkma yasağı” var iken, yurttaşların sokakta ne işi olduklarını sormuyorsun..
Güvenliği sağlamak için konulan “sokağa çıkma yasağı”nın hemen kalkmasını isterken, bahaneleri de hazır..
“Halk, bir katliamdan korkuyormuş!”
Cizre’de polisimiz şehit edilirken..
Hemen her gün, bölgede asker ve polisler şehit edilirken kimseden korkmayan halk.
Tunceli’de, karakola kurşun sıkan teröristler vurulduğu için, polisin üzerine yürümeye kalkan kendini bilmezler..
Şimdi niye korkuyorlar ki?
Bölgedeki tüm güvenlik mensupları, oradaki halka emanet insanlardır..
Emanete hıyanetlik edenler..
En azından, hıyanetlik edilmesine seyirci kalanlar..
Birazcık sokağa çıkmayıversinler..
Biraz zorluk çekiversinler..
Tabii ki sadece bu sebeple, kimsenin kılına zarar gelmesin..
Teröristlere yataklık edenler tespit edilip, yakalansın..
Elleri tetiğe gitmediği müddetçe, hiç kimsenin kılına zarar da verilmesin..
Ama.
Cizre’de 4 Eylül’e kadar hiçbir şey olmamış gibi.. Vali-kaymakam, keyif olsun diye sokağa çıkma yasağı ilan etmiş gibi görüntü vermeye de kimse kalkmasın..
Hele hele, bu ülkenin bakanlık koltuğuna oturmuş iki isim..
Böylesi bir rezalete, hiç imza atmasın.
Ama attılar..
Müeyyidesi belli.
Azil!
Akit Yazarı Karahasanoğlu HDP'li iki bakana ''Hükümetin bakanı mısın, teröristlerin mi?'' diye sorarak, iki bakanın da azledilmesini istedi.
Yeni Akit Yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, her fırsatta PKK'ya kol kanat geren HDP'li iki bakanın dün yaptıkları basın toplantısında sarfettiği sözleri kaleme aldı.
Göreve geldikleri ilk günlerde Ermeni Soykırımını tanıyarak bir skandala imza atan HDP'li bakanlar dün düzenledikleri bir basın toplantısı ile adeta terör örgütü PKK'nın sözcülüğüne soyunmaya çalıştı. Şehit edilen polis ve askerleri görmeyip onlar için tek bir söz dahi söyleyemen Ali Haydar Konca ve Müslüm Doğan düzenledikleri basın toplantısında bir an evvel sokağa çıkma yasakları dâhil, bölgedeki güvenlik odaklı yaklaşımların son bulması ve operasyonların bitirilmesi yönünde çağrıda bulundu.
İşte bu sözleri köşesine taşıyan Yeni Akit Yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu ise HDP'li iki bakana ''Hükümetin bakanı mısın, teröristlerin mi?'' diye sorarak, iki bakanın da azledilmesini istedi.
Karaosmanoğlu'nun yazısı şöyle;
Bu sefer HDP’li iki bakan birden, azledilmeyi hakeden açıklamalar yaptı..
Ali Haydar Konca yanına Müslüm Doğan’ı da almış..
Basın toplantısı yapmış.
Neymiş?
“Bir an evvel, hemen bu sokağa çıkma yasakları dahil, bölgedeki güvenlik odaklı yaklaşımların son bulması, operasyonların bitirilmesi ve ellerin tetikten çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz”muş!
Adamların birisi Avrupa Birliği Bakanı olmuş.
Diğeri de Kalkınma Bakanı olmuş..
Ama hükümetin bakanı olduklarını unutmuşlar..
Teröristlerin bakanı imiş gibi, açıklama yapıyorlar..
Bu, densizlik değil de nedir?
Cizre’de sokağa çıkış yasağı; kaymakam ile emniyet müdürü, boş caddelerde keyiflerine göre maç yapsınlar diye mi ilan edildi?
Kaç haftadır, Cizre’de.. Diğer ilçelerde.. Tümü ile bölgede..
Askere, polise sıkılan kurşunları görmüyor musunuz siz?
Şehit edilen güvenlik mensuplarını görmüyor musunuz siz?
Polise askere kurşun sıkılacak..
Bu bakanlar da.. Bu bakanların partisi HDP de..
Tek açıklama yapmayacak.
Ertesi günü, teröristlerin yakalanması için operasyonlar başlayınca..
Sokağa çıkma yasağı ilan edilince..
“Eller tetikten çekilsin” diyecekler..
“Sokağa çıkma yasağı kaldırılsın” diyecekler..
Emredersiniz sayın bakanlar!
Emredersiniz, polis-asker şehit edilirken seyreden, bakakalan bakanlar..
Polis şehit edilirken bakakalan..
Ama asker-polis katilleri derdest edilmeye başlandığında, basın toplantısı düzenleyip, “Operasyonlar dursun” diye açıklama yapan, bu sefer bakmakla yetinmeyip, bakanlık sıfatını da kullanıp, valiye-kayamakama posta koyan “bakan”lar..
•
Bu iki bakan hemen azledilmeli.
Çünkü oturdukları koltuğun farkında değiller..
Bakan; ülkeyi yöneten hükümetin üyesi demek..
Ama bu iki bakan, öncelikle, üyesi bulundukları hükümet adına bölgede görev yapan asker ve polislerin haklarını koruyacaklarına..
Teröristlerin haklarını korumaya soyunmuşlar..
Açıklamalarını satır satır okudum.
Sivil ölümünden bahsediyorlar.
“Sivil” dediklerinin bir kısmı, terörist ama..
Haydi onu es geçelim..
Onlar da sivil olsun..
Ama insaf edin be..
Açıklamanızın bir satırında da, asker ve polislerin şehit edilmesinden de bahsedin..
Asker ve polise sıkılan kurşunların, artık son bulması gerektiğinden bahsedin..
“Eller tetikten çekilsin dedik ya” mavalını okumayın..
“Seçilmiş milletvekilleri, polis ve askerler tarafından ilçe girişinde engellenmiştir” derken suçlama amacıyla “asker-polis” kelimelerini ağzına alıyorsun....
Ama, “asker-polis” şehadetlerinden hiç bahsetmiyorsun..
“4 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir” diyorsun da.. “Sokağa çıkma yasağı” var iken, yurttaşların sokakta ne işi olduklarını sormuyorsun..
Güvenliği sağlamak için konulan “sokağa çıkma yasağı”nın hemen kalkmasını isterken, bahaneleri de hazır..
“Halk, bir katliamdan korkuyormuş!”
Cizre’de polisimiz şehit edilirken..
Hemen her gün, bölgede asker ve polisler şehit edilirken kimseden korkmayan halk.
Tunceli’de, karakola kurşun sıkan teröristler vurulduğu için, polisin üzerine yürümeye kalkan kendini bilmezler..
Şimdi niye korkuyorlar ki?
Bölgedeki tüm güvenlik mensupları, oradaki halka emanet insanlardır..
Emanete hıyanetlik edenler..
En azından, hıyanetlik edilmesine seyirci kalanlar..
Birazcık sokağa çıkmayıversinler..
Biraz zorluk çekiversinler..
Tabii ki sadece bu sebeple, kimsenin kılına zarar gelmesin..
Teröristlere yataklık edenler tespit edilip, yakalansın..
Elleri tetiğe gitmediği müddetçe, hiç kimsenin kılına zarar da verilmesin..
Ama.
Cizre’de 4 Eylül’e kadar hiçbir şey olmamış gibi.. Vali-kaymakam, keyif olsun diye sokağa çıkma yasağı ilan etmiş gibi görüntü vermeye de kimse kalkmasın..
Hele hele, bu ülkenin bakanlık koltuğuna oturmuş iki isim..
Böylesi bir rezalete, hiç imza atmasın.
Ama attılar..
Müeyyidesi belli.
Azil!