Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
(Şu fıkra Husrev’in mektubundandır.)
Sevgili ve muhterem Üstadım,
Sözlerinizin (yani Risalelerinizin) her biri birer derya-yı azimdir. Sözlerinizden pek çok feyz alıyorum. O kadar ki, okudukça tekrar etmeyi istiyorum. Ve tekrarında duyduğum ilâhî bir zevki tarif edemeyeceğim. Bugün Sözlerinizden değil hepsini, bir tanesini alan insaf ile okursa, hakkı teslime ve münkir ise gittiği yolu terke, fasık ise tevbeye mecbur olacağına kat’iyen ümidvarım.
Husrev
***
(Şu iki fıkra Husrev’indir.)
Şimdiye kadar emsaline tesadüf etmediğim bu güzel ve yüksek Sözleri birdenbire kavramak herkese müyesser olamayacağı için affımı rica ediyorum. Duanız berekâtıyla bir gün gelip ona da Cenab-ı Hakkın muvaffak buyuracağı ümidini taşıyorum. Ve beni zat-ı âlinize tevdi eden ve Sözleri yazmaklığıma ruhsat veren Cenab-ı Hakka milyarlarca hamdediyor ve şükrediyorum.
Husrev
***
Risalelerin yüksekliğine ve güzelliğine ve lâtifliğine âciz lisanımla, kısa aklım ile ve zaif idrakimle hayrette kaldığım şöyle dursun, bilâkayd her okuyanı bizzarure tahsine sevk ediyor. Cenab-ı Hakka ne kadar hamdeylesem, şükreylesem bu lütufların hakkını ödeyemem.
Husrev
***
(Husrev’in bir fıkrasıdır.)
Sevgili ve muhterem Üstadım efendim,
Bizi maddî ve manevî tenvir eden, yükselten ve erişilmez feyizlere müstağrak kılan Risalelerinize malikiyetimden ve lâyık olmadığım halde bu şerefe nailiyetimden dolayı, Cenab-ı Hakka bînihaye teşekkür etmekte; gerek bu şerefe nail olmaklığıma vesile olduğunuzdan ve gerekse âtiyen bu hususta üzerimize terettüb eden vazife-i Kur’aniyede muvaffakiyet kazanacağımızı tebşir etmekte olduğunuzdan dolayı duyduğum pek büyük bir sürurla
Sevgili ve muhterem Üstadım,
Sözlerinizin (yani Risalelerinizin) her biri birer derya-yı azimdir. Sözlerinizden pek çok feyz alıyorum. O kadar ki, okudukça tekrar etmeyi istiyorum. Ve tekrarında duyduğum ilâhî bir zevki tarif edemeyeceğim. Bugün Sözlerinizden değil hepsini, bir tanesini alan insaf ile okursa, hakkı teslime ve münkir ise gittiği yolu terke, fasık ise tevbeye mecbur olacağına kat’iyen ümidvarım.
Husrev
***
(Şu iki fıkra Husrev’indir.)
Şimdiye kadar emsaline tesadüf etmediğim bu güzel ve yüksek Sözleri birdenbire kavramak herkese müyesser olamayacağı için affımı rica ediyorum. Duanız berekâtıyla bir gün gelip ona da Cenab-ı Hakkın muvaffak buyuracağı ümidini taşıyorum. Ve beni zat-ı âlinize tevdi eden ve Sözleri yazmaklığıma ruhsat veren Cenab-ı Hakka milyarlarca hamdediyor ve şükrediyorum.
Husrev
***
Risalelerin yüksekliğine ve güzelliğine ve lâtifliğine âciz lisanımla, kısa aklım ile ve zaif idrakimle hayrette kaldığım şöyle dursun, bilâkayd her okuyanı bizzarure tahsine sevk ediyor. Cenab-ı Hakka ne kadar hamdeylesem, şükreylesem bu lütufların hakkını ödeyemem.
Husrev
***
(Husrev’in bir fıkrasıdır.)
Sevgili ve muhterem Üstadım efendim,
Bizi maddî ve manevî tenvir eden, yükselten ve erişilmez feyizlere müstağrak kılan Risalelerinize malikiyetimden ve lâyık olmadığım halde bu şerefe nailiyetimden dolayı, Cenab-ı Hakka bînihaye teşekkür etmekte; gerek bu şerefe nail olmaklığıma vesile olduğunuzdan ve gerekse âtiyen bu hususta üzerimize terettüb eden vazife-i Kur’aniyede muvaffakiyet kazanacağımızı tebşir etmekte olduğunuzdan dolayı duyduğum pek büyük bir sürurla