faruk islam
Özel Üye
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
]İbadet
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ
]Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَاعْبُدُواْ اللّهَ وَلاَ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئًا
]İbadet
]Allah-u Teâlâ bizi niçin yarattığını şöyle bildiriyor:
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ
]"Ben insanları ve cinleri sadece bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat: 56)
]Bu ayet bize cinlerin ve insanların yaratılış gayesini açıklamaktadır. Bu ise; sadece bir olan, hiç bir ortağı bulunmayan Allah-u Teâlâ'ya ibadet etmektir.
]Öyleyse Allah-u Teâlâ'nın bizden istediği ve bizi o sebeple yarattığı ibadet nedir?
]İbadet, kelime manası olarak; küçüklüğünü kabul etmek, boyun eğmek ve itaat etmektir.
]Şeri manası ise; Allah-u Teâlâ'nın kendisini sevdiği, ondan razı olduğu, onunla emrettiği, işlenmesi halinde kabul ettiği zahiri ve batini söz ve amellerin hepsinin ortak adıdır.
]Allah-u Teâlâ, neyin ibadet olup olmadığının tesbitini bizlere bırakmamış, bunun sınırlarını kendisi belirlemiş, kitabında ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetinde bizlere onu açıklamıştır.
]Öyleyse; Allah-u Teâlâ'nın bizlere ibadet olarak açıkladığı şeylerden hiçbirini bir olan Allah-u Teâlâ’dan başkasına yapmamamız ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmamamız gerekmektedir. Şayet ibadetlerden herhangi birisini Allah-u Teâlâ'dan başkasına yapacak olursak bu durumda O’ndan başkasına ibadet etmiş ve O’na ibadetinde ortak koşmuş oluruz.
]Bu ayet bize cinlerin ve insanların yaratılış gayesini açıklamaktadır. Bu ise; sadece bir olan, hiç bir ortağı bulunmayan Allah-u Teâlâ'ya ibadet etmektir.
]Öyleyse Allah-u Teâlâ'nın bizden istediği ve bizi o sebeple yarattığı ibadet nedir?
]İbadet, kelime manası olarak; küçüklüğünü kabul etmek, boyun eğmek ve itaat etmektir.
]Şeri manası ise; Allah-u Teâlâ'nın kendisini sevdiği, ondan razı olduğu, onunla emrettiği, işlenmesi halinde kabul ettiği zahiri ve batini söz ve amellerin hepsinin ortak adıdır.
]Allah-u Teâlâ, neyin ibadet olup olmadığının tesbitini bizlere bırakmamış, bunun sınırlarını kendisi belirlemiş, kitabında ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetinde bizlere onu açıklamıştır.
]Öyleyse; Allah-u Teâlâ'nın bizlere ibadet olarak açıkladığı şeylerden hiçbirini bir olan Allah-u Teâlâ’dan başkasına yapmamamız ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmamamız gerekmektedir. Şayet ibadetlerden herhangi birisini Allah-u Teâlâ'dan başkasına yapacak olursak bu durumda O’ndan başkasına ibadet etmiş ve O’na ibadetinde ortak koşmuş oluruz.
]Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَاعْبُدُواْ اللّهَ وَلاَ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئًا
]"Allah’a ibadet edin. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın." (Nisa: 36)
]Allah-u Teâlâ, bu ayette bize; Allah-u Teâlâ'dan başkasına ibadet etmememizi ve küçük veya büyük olsun ibadet çeşitlerinden hiçbirisini Allah-u Teâlâ’ tan başkasına yöneltmememizi emrediyor. Zira ibadetleri Allah-u Teâlâ'dan başkasına yapmak ameli boşa çıkartan ve İslam milletinden çıkaran Allah-u Teâlâ'ya şirk koşmaktır. Kul şayet şirkten tevbe etmez ve o hal üzere ölürse, Allah-u Teâlâ onu kesinlikle bağışlamayacak ve varacağı yer, içinde sonsuza dek kalacağı ebedi cehennem olacaktır.
]Allah-u Teâlâ, bu ayette bize; Allah-u Teâlâ'dan başkasına ibadet etmememizi ve küçük veya büyük olsun ibadet çeşitlerinden hiçbirisini Allah-u Teâlâ’ tan başkasına yöneltmememizi emrediyor. Zira ibadetleri Allah-u Teâlâ'dan başkasına yapmak ameli boşa çıkartan ve İslam milletinden çıkaran Allah-u Teâlâ'ya şirk koşmaktır. Kul şayet şirkten tevbe etmez ve o hal üzere ölürse, Allah-u Teâlâ onu kesinlikle bağışlamayacak ve varacağı yer, içinde sonsuza dek kalacağı ebedi cehennem olacaktır.
]Allah-u Teâlâ bu konuda şöyle buyuruyor:
إِنَّ اللّهَ لاَ يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَلِكَ لِمَن يَشَاء وَمَن يُشْرِكْ بِاللّهِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً بَعِيدًا
]"Allah kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz. Bundan başkasını dilediğine bağışlar." (Nisa: 116)
إِنَّهُ مَن يُشْرِكْ بِاللّهِ فَقَدْ حَرَّمَ اللّهُ عَلَيهِ الْجَنَّةَ وَمَأْوَاهُ النَّارُ وَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ أَنصَارٍ
]"Kim Allah’a şirk koşarsa muhakkak ki Allah ona cenneti haram eder. Varacağı yer ateştir. Zulmedenlerin yardımcıları yoktur" (Maide: 72)
وَلَوْ أَشْرَكُواْ لَحَبِطَ عَنْهُم مَّا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
]"Eğer Allah’a şirk koşsalardı yaptıkları boşa giderdi." (En’am: 88)
مَا كَانَ لِلْمُشْرِكِينَ أَن يَعْمُرُواْ مَسَاجِدَ الله شَاهِدِينَ عَلَى أَنفُسِهِمْ بِالْكُفْرِ أُوْلَئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ وَفِي النَّارِ هُمْ خَالِدُونَ
]"Allah’a ortak koşanlar, nefislerinin küfrünü göre göre Allah’ın mescidlerini onaramazlar. Onların yaptıkları boşa çıkmıştır. Ve onlar, ateşte ebedi kalacaklardır." (Tevbe: 17)
قُلْ أَفَغَيْرَ اللَّهِ تَأْمُرُونِّي أَعْبُدُ أَيُّهَا الْجَاهِلُون وَلَقَدْ أُوحِيَ إِلَيْكَ وَإِلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكَ لَئِنْ أَشْرَكْتَ لَيَحْبَطَنَّ عَمَلُكَ وَلَتَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ َ
]"De ki: ‘Allah’tan başkasına ibadet etmemi mi bana emrediyorsunuz ey cahiller?" Sana ve senden öncekilere şöyle vahyedildi: "Andolsun ki eğer (Allah’a) ortak koşarsan amelin boşa çıkar ve ziyana uğrayanlardan olursun." (Zümer: 64-65)