ceylannur

Yeni Üyemiz
varanylan.jpg

Komodo, Güney-Doğu Asya'da, Endonezya'ya bağlı bir adadır; daha çok burada olmak üzere çevredeki bir kaç adada dev kertenkeleler yaşamaktadırlar. Bunlar, ortalama boyları üç metre ve ağırlıkları yüzelli kilogram kadar olan hayvanlardır. (3.50 mt boy ve 166 kg'lık ağırlıktaki bir örnek de bilinmektedir.)
Adaları paylaşıp birlikte yaşadıkları bütün diğer hayvanlar varanların besin listelerinde yer almaktadırlar. Yemek konusunda garip sayılacak bir davranışları vardır. Salyalarıysa çok mikroplu ve zehirlidir. Göz koydukları avlarını yakalayıp öyle çıtır-çıtır yemezler. Onlara hiç bir ard niyetleri yokmuş gibi yaklaşırlar ve birden bir yerlerini ısırıverirler. Isırır ve bırakırlar, yâni peşlerinden koşmaz, kovalamazlar. Bırakırlar, çünkü bilirler ki ısırdıkları hayvan şiddetle zehirlenmiştir ve o hayvan yirmidört saat içinde ölecektir. Aynı çevreden ayrılmadıkları için de ölen hayvanı kolaylıkla bulup yiyeceklerdir. Tabiatıyla, bütün varanlar bunu böyle yaptıklarından birbirlerinin avlarına da karışmış olabileceklerdir.
Yukarıki fotoğrafta, zehiriyle ünlü olan kobra yılanı bir varanın ağzına düşmüş görmekteyiz. bu kez yılan bir varana av olmuş bulunuyor. Hem de, varan onu eline geçirdiği için bırakmayacak, orada hemen yiyecektir. Bunun böyle olduğunu TV'de görmüşüzdür. Yaban hayâtı budur işte; hak-hukuk orada ne gezer! Gücü, gücü yetene!..

DEVASA KAPLUMBAĞA
45tonluk.jpg

Burada, bir TIRın üstünde görülen bu kamlumbağa gerçek bir devdir. Ağırlığı inanılası gibi değil; tam tamına dörtbuçuk ton! Bu ne demektir? Bu kadar ağırlık bir su aygırına, bir file uygun düşmektedir. Ama bu bir kaplumbağa!
Îran'ın kuzeyinde, Hazar denizine yakın bir yerlerde köylülerce görülmüş. İlglisine haber verilip Tahran'a getirilmiş. Orada incelenecekmiş. İnsan, gayri ihtiyârî bunun yaşını da merak ediyor, değil mi? Ama şimdilik onu bilmiyoruz. İster misiniz taş devrinden kalmış olsun!

DEV GİBİ KARAKUŞ
devkaraku.jpg

Bu fotoğraf, ABD'nin bir tabiat târihi müzesinden alınmıştır. Ancak, ne tür bir kuştur, ne zaman yaşamıştır, nasıl ölmüştür veyâ nasıl yakalanmıştır? Bunları bilmiyoruz.

YAKIŞIKLI BİR TIRTIL!
u4qwm4jl3bo.jpg

Tabiatın güzel hayvanlarından biri de, hiç kuşku yoktur ki kelebeklerdir. Pekiyi, kelebeklerin önceki hayatlarında bir tırtıl olduklarını, kelebekliğe buradan geçtiklerini bilmeyen var mıdır?

Çoğumuzun iğrendiği bu tırtıllardan, hiç kimsenin çirkin bulmadığı ve hattâ hayran oldukları güzelim kelebekler doğmaktadırlar.

Burada da bir tırtıl görmekteyiz. Fakat, bize göre çirkin bir tırtıl değil. Tırtılın, o tüylü, kıvrak ve tiksindirici imajını silmek istiyor gibi! Acâip bir şey de çirkin değil. Ya siz ne dersiniz?

ASLAN BOYUNDA KÖPEK
kpekbu.jpg

Daha önce, iki defâ bu boyutta köpek gördüğümüzü hatırlıyoruz. İkisi de kediden daha kadar sâkin ve uysal idiler. Bu da öyle duruyor. Fakat fotoğraf çekeni çok merak etmiş, pür dikkat bakmakta.

Kimbilir, bu görünüşü belki de geçicidir. Belki de sâhibinin emirlerine göre davranıyordur. Sâhibi,"ham yap!" dese... Acaba ne olurdu?...

BUKALEMUNUN DİLİ
bukalemunku.jpg

Bukalemunlar, dillerini boylarının bir veyâ bir buçuk katı kadar uzatabilirler. Üstelik bu dil yapışkandır. Böylece yakaladıkları böcek ve sinekleri avlamış olurlar. Burada, tabiatta çok seyrek rastlanabilecek bir olayı görmekteyiz.
Bukalemun bir kuşu avlamış!
Avlamış da, bunu ne yapacağını bilemeyip düşünmekte!
Çünkü, bu boydaki bir hayvanı ağzına sığdıramaz.
Kuş da, bundan sonra ne olacağını bekliyor.
Pekiyi, acaba ne olmuştur? Kimbilir!

TEK GÖZLÜ HAYVANLAR
tekgzlb.jpg
tekgzllk.jpg

Gerek insan ve gerekse hayvanlarda görülen anomaliler arasında bir de tek gözlülere rastlanıyor.
Hayli seyrek de olsa durum böyle. Yukarıda görülen ikisinden küçük ve siyah olanın hangi türden bir hayvan olduğunu tespit edemedik. Maymuna benziyor ama, acaba?.. Diğeriyse, 28.12.07'de ABD'de doğmuş bir kedidir. Kedinin burnu da yokmuş. Gerçi diğerinin de burnu yok gibi. İki yerine bir göz olunca, bunun boyu da iki katı oluyor. Acaba, görme yeteneği de iki katına çıkıyor mudur? Hayvanların sağlık durumları hakkında da bilgimiz yoktur. Fakat, hâlen hayatta olmadıklarına âit bir bilgi de bulunmuyor.

BALIKÇIL YUTAMIYOR
balkl.jpg

Fotoğrafçı son derecede ilgi çekici bir olaya tanık olup, onu da çekebilmiş. Burada onu görüyoruz.
Balıkçıl... Adını bile nafakası olan balıktan alıyor. Yâni balık yiyip, balıkla geçinen bir hayvan. Fakat buradaki durum farklı.
Nasıl olmuşsa, balıkçılın kısmetine bu defâ bir kertenkele düşmüş. Onu ağzına almış, tam mîdeye indirecekken karşıdan bir îtiraz gelmiş. Kertenkele olmaz! diyor. Dört ayağıyla gagayı karşılamış, kapanmasına izin vermiyor. İyi de, bu böyle ne kadar sürecek? Balıkçıl yorulup vaz mı geçecek? Yoksa, kertenkele tükenip kaderine râzı mı olacak?

BÜYÜK ve KÜÇÜK ATLAR
bykkk.jpg

Fotoğrafta altlı-üstlü iki at cinsi görüyoruz. Her zaman ve her yerde rastlanamayacak atlar bunlar. Büyüğüne "Radar" deniyormuş; boyu da bel hizâsında iki metreye varıyormuş. Buna göre kalçası daha yüksek, başıysa en yüksek oluyor.
Diğeriyse "Thumbelina" cinsiymiş ve boyu sâdece 43 santimmiş. Orta boy köpek kadar bir şey yâni.
Bu ikisi bir araya gelince ilgi çekici bir görüntü oluşmuş. Bir şey normalinden büyük veyâ küçük olursa, tabı4atıyla hayli ilgi çekiyor.
Aynı sahnedeki oğlanın sevimliliği de ayrı bir husus. O da kendine göre bir tür!

İKİ BAŞ, İKİ AĞIZ
kiballk.jpg

İnsanlarda bile görülünce... İki başlı canlıların varlığına artık neredeyse alışmış oluyoruz. Şu da var ki, bunların gövdeleri ve bunun içindeki mîdeleri ortak olduğundan, ayrı-ayrı ikisinin birden yemesi gerekmiyor. Biri yeyip diğeri baksa bile kıyâmet kopmuyor!

Burada ise istisnâî bir durum görmekteyiz. Yılanın iki başı da fâre yiyorlar ve hem de aynı anda! Lokmalar biraz sonra aynı boğazda buluşacaklar. O zaman trafik tıkanacak! Pekiyi, ya sonrası?.. Doğrusu, bu da bir merak konusudur.! Ne olur acaba?

ŞÂHİN YILAN KAVGASI
hinylan.jpg

Yer Adıyaman'ın Gerger ilçesi... Gökte süzülen bir şâhin, yerde sürünen bir yılanı görüyor. Yılan onun en sevdiği avlardan biridir. Belki içgüdüsüyle ilk olarak, belki de kaçıncı kere bir yılana saldırıyor. Olması gerektiği üzere kafasından kavrıyor. Fakat... Fakat bu sırada yılan boş durmayıp savunmaya geçiyor. Vücûduyla şâhinin kanatlarına sarılıp onun hareket kâbiliyetine engel oluyor. Bu ise ender rastlanan bir durum mudur, yoksa olağan mı?.. Bilemiyoruz. Ancak, yılanın şâhini kilitlediğini ise bilmekteyiz. Evet, şâhin bundan sonra hareket edemiyor ve öylece sonu belirsiz bir bekleyişe giriyorlar.
Şu da var ki, yalnız değildirler, orada tesâdüfen bulunan bir takım vatandaşlar onları görüp seyretmektedirler. Taraf tutulacaksa, hiç şüphe yoktur ki bu taraf şâhin olacaktır. Nitekim de öyle olmuştur. Vatandaşlar şâhinden yana tavır koyup, ele geçirdikleri bir sopayla yılanı gevşetince, şâhin de onu kavrayıp yükselmiştir. Yükselmiştir de, daha önce yerdeyken sarf ettiği efor onu bir hayli yormuştur. Bu yüzden, ağzındaki yılanı yere bırakmıştır. Yere düşünce omurları çıkması ve felç olması gereken yılan ise böyle olmamıştır. Sersemleyip vatandaşlara doğru yönelince de, şâhinden kurtarabildiği canını oradaki vatandaşlar almışlardır!

OTUZ METRELİK YILAN!
borneoylan.jpg
borneoylan30mt.jpg

Buna "dev yılan" diyoruz ama, yılanımız o kadar büyük, o derecede büyük bir boyuttadır ki, aslında bu deyim bile yeterli olmayacaktır!
Borneo... Burası, coğrafya derslerinden bildiğimiz dünyânın en büyük adalarından biri oluyor. Türkiye'ye çok yakın (743,330 km2) yüz ölçümüyle bu açıdan üçüncü sıradadır. Güney-doğu Asya'da olup Endonezya ile Malezya'ya âit ise de... Malezya tarafındaki dar bir alanda Brunei Sultanlığı da yer almaktadır.
Ada, tropikal bölge olduğundan bol yağışlı ve sık ormanlarla kaplıdır. Üstündeki insan ve hayvan hayatı, dünyânın diğer köşelerine göre hayli yaban bir durumdadır. Burada, zaman-zaman yeni bir insan grubu veyâ yeni hayvan türleri keşfedilirler. Öyle ki... Ada'da belki bugün bile kendilerine henüz ulaşılamamış yaban insanlar bulunabileceklerdir!
Tropikal dünyânın belli-başlı hayvan türlerinden biri de, insanların adını duyduklarında bile ürperdikleri yılanlardır. İşte, Borneo da diğer bir takım özellikleri yanında... Çeşitli, bol-bol ve boy-boy yılanlarıyla da tanımaktadır. Bunların arasında dünyânın en büyük türü olan pitonlar da yer alırlar. Ada da yakın zaman önce yağan şiddetli yağmurların verdiği zarârın tespiti amacıyla, havadan keşif yapmakta olan bir helikopter, bir akarsu yatağında yukarıdaki görüntüleri tespit etmiştir. Yılanın orantıyla hesaplanan boyu otuz metredir! Evet, tam otuz metre! Kalınlığı da aynen ona göre...
Bu arada bir takım kimseler, bu fotoğrafların gerçek olmayıp düzenleme olduğunu söyleseler de, görüntüler gerçeğe benzemektedirler. Kim bilir... Belki de, yılanın haberiyle moralleri bozulan yöre halkını yatıştırmak için böyle konuşmaktadırlar. Çünkü, halkın uykularının kaçtığı da gelen haberler arasındadır!

KENDİNİ YUTAN YILAN!
kendiniyutuyor.jpg

Burada, olağan dışı ve son derecede ilgi çekici bir sahneyi görmekteyiz. Fotoğrafta hiç bir aldatıcı unsur bulunmayıp, çekim tamâmen gerçektir. Bu inanılmaz olay belki de birilerince özel olarak hazırlanmıştır. Yâni, bir başlangıç olarak kuyruğu ağzına verilen yılan, sonra bunu yutmaya devâm etmiş olabilecektir.
Öyle veyâ böyle, fakat inanılmaz bir sahneyle karşı kaşıya bulunmaktayız. Ayrıca, yılanın sonu da merak konusudur. Bu halka durumuyla ölebileceği gibi, bilinen yeteneğiyle yuttuğunu kusup normale de dönebilecektir. Bu sahne birilerince düzenlenmiş bir senaryo idiyse, herhâlde yılanı böylece ölüme terk etmeyeceklerdir.
Bu sahne uzman veyâ meraklı birilerince ve deneme amaçlı olarak da düzenlenmiş olabilecektir. Bir ihtimâl olarak bu dahi akla gelebilmektedir.

İKİ KÜÇÜK KEDİCİK
gzlkedi.jpg
kiyzlkedicik.jpg

Fotoğraflarda, biri günümüz ve diğeri geçmişten iki kedi yavrumuz var. Yavru olmaları önemli değil tabiî ki.
Biz, burada onların gösterdikleri alışılmadık gayri tabiî durumlarına bakmaktayız. Birinci ve renkli fotoğrafın açıklanacak bir yanı yoktur. İkinci ve siyah-beyaz için şunları diyebiliriz: Bir kafadaki iki yüzün tek eksiği iki kulaktır. Yâni, iki yüzün ikişer kulağı yerine burada birer kulak vardır. Eksik olan da bundan ibârettir.

PABUÇ GAGALI LEYLEK
pabugagal.jpg

...veyâ kısaltılmış olarak "pabuç gaga". Yâni Türkçedeki adı bu. "İngilizcesi shoebill ve o da aynı anlama geliyor. "Balaeniceps Rex" ise Latince ve bilimsel adı.

Yerden yüksekliği bir metreden fazla, 1.25 mt kadar
var. Dünyânın en büyük kuşlarından biri, deve kuşları dışında belki de birincisi. Leyleklerle de akrabâ oluyormuş. Fakat, bu tam bir kâtil!
Daha önce belgesellerde rastlamış, görmüştük. Fakat ne yeyip ne içtiğini bilmiyorduk. Şimdi öğrendik ki, menüsünde ördek bile varmış! Hem de çiğnemeden yutuyormuş!

İNANILMAZ BİR SAHNE
kurmcei.jpg

Görülen bu fotoğraf Avustralya Queensland'da çekilmiş. Gene Avustralya'daki bir hayvanat bahçesi görevlisi olan Joel Sheakaspeare ise... Ne kadar büyük olursa olsun, bir örümceğin kuş yemesinin pek normal olmadığını, bunun ender rastlanan istisnâî bir durum olduğunu söylemiştir.
Burada ne olduğu merak edilmekteyse, örümceğin karnını doyurana kadar kuşu yediğini bildirelim. Sonrasını ise bilemiyoruz. Yarına mı bırakmıştır, yoksa "ben doydum, bundan sonra kim isterse o yesin" mi demiştir!
Şakası bir yana... Doğrusu bir örümceğin, ağıyla kuş tutabilmesi ve onu yemesi dehşet verici bir durumdur.
Tabiatta bâzı hayvanların alışılmamış boyutta böyle devleri bulunabiliyor. Onlar da inanılmaz olayların kahramanları olabiliyorlar.

İNSAN YİYEN TİMSAH
timsahktil.jpg

En güçlü yırtıcılardan biri olan timsahların menüsüne, ne yazıktır ki bâzen insanlar da girebilmektedirler. İşte burada öyle bir örneği görüyoruz. Suçüstü yakalanan timsah öldürülmüş, karnı yarılmış, kabahati açıkça ortaya çıkmış. Fakat her şey olup bittikten sonra.
Timsahı öldürmek, onun bundan sonra işleyeceği benzer suçları önlemek bakımından önemli olmuştur. Yoksa, bu insanı yemiş olmasının cezâsı değil!

SARI BİR YILAN
sarylan.jpg

Buradaki yılanımız Orta Amerika'dan. Ülkesi pek de farketmez ama Kosta Rika gâlibâ.
Rengi ve türü her ne olursa olsun, yılanın adı bile insanda ürperti uyandırıyor.
Ancak... Bu yılan, yeşiller arasındaki böyle bir sarı renkte olursa... Yeşil ve sarı renklerin uyumu doğrusu bir hârika! Öylesine öyle de, sonuçta bu bir yılan, tablo değil ki...
 
Üst Alt