sırat-ı müstakim
Aktif Üyemiz
“İnş
”
Adamın biri akşam evinde hanımınla oturuyorlarken ..
Yarın demiş; Hava güzel olursa tarlaya yağmur yağarsa ormana gideyim demiş…
Hanımı takva sahibi bir kadın olduğundan beyinin geleceğe dair böyle konuşmaması için “İnş
de bey” diye uyarmış...
Adam, hanımının bu sözüne sinirlenerek;
“yeter yahu her zaman benim laflarıma bir kusur bulup duruyorsun. Yarın hava ya açık olacak yada yağmur yağacak, bunun üçüncü bir şıkkı var mı? Bende ya tarlaya yada ormana gideceğim.. ne inş
ı ne maş
ı Allah Allah” diye serzenişte bulunmuş..
Karısı; “Olsun bey sen gene de inş
de” diye tekrarlamış.
Adam öfkelenip gitmiş yatmış. Sabah olmuş, adam bakmış ki hava çok güzel. karısına dönüp; “bak gördün mü hava çok güzel azığımı hazırla tarlaya gidiyorum” demiş..
Karısı gene; “inş
de bey” deyince adam iyice sinirlenmiş oflamış puflamış almış azığını tutmuş tarlanın yolunu…
Biraz yürüdükten sonra adamın karşısına eşkıyalar kesmiş,
Eşkıya başı, “sen” demiş, “falanca köyü biliyor musun?” Adam kormuş, kekeleyerek “biliyorum” demiş..
Eşkıyanın başı; “o halde düş önümüze bizi o köye götür ama kimse bizi görmesin dağdan tepeden gidelim” demiş..
Silah zoruyla adam önde, eşkıyalar arkada, baya yol gittikten sonra, karınları acıkan eşkıyalar adamcağızın azığını da yemişler.
Akşam olmuş, o köye vardıktan sonra eşkıyanın başı adama bir tokat sallayarak “hadi git ama kimseye görünme kimseye de bizden bahsetme sakın, eğer söylersen gelir seni öldürürüz” demiş...
Zavallı adam korkudan dere tepe gece yarısı evine zor düşmüş. Kapının önüne geldiğinde kalan son gücüyle kapıya vurmuş. Adamın karısı kapının ardından gelenin kocasımı yoksa başkası mı olduğunu anlamak için “kim ooo” deyince
Adam; "aç hanım aç ben geldim İNŞALLA H" demiş..
Şunu baştan söylesene be adam..
Adamın biri akşam evinde hanımınla oturuyorlarken ..
Yarın demiş; Hava güzel olursa tarlaya yağmur yağarsa ormana gideyim demiş…
Hanımı takva sahibi bir kadın olduğundan beyinin geleceğe dair böyle konuşmaması için “İnş
Adam, hanımının bu sözüne sinirlenerek;
“yeter yahu her zaman benim laflarıma bir kusur bulup duruyorsun. Yarın hava ya açık olacak yada yağmur yağacak, bunun üçüncü bir şıkkı var mı? Bende ya tarlaya yada ormana gideceğim.. ne inş
Karısı; “Olsun bey sen gene de inş
Adam öfkelenip gitmiş yatmış. Sabah olmuş, adam bakmış ki hava çok güzel. karısına dönüp; “bak gördün mü hava çok güzel azığımı hazırla tarlaya gidiyorum” demiş..
Karısı gene; “inş
Biraz yürüdükten sonra adamın karşısına eşkıyalar kesmiş,
Eşkıyanın başı; “o halde düş önümüze bizi o köye götür ama kimse bizi görmesin dağdan tepeden gidelim” demiş..
Silah zoruyla adam önde, eşkıyalar arkada, baya yol gittikten sonra, karınları acıkan eşkıyalar adamcağızın azığını da yemişler.
Akşam olmuş, o köye vardıktan sonra eşkıyanın başı adama bir tokat sallayarak “hadi git ama kimseye görünme kimseye de bizden bahsetme sakın, eğer söylersen gelir seni öldürürüz” demiş...
Zavallı adam korkudan dere tepe gece yarısı evine zor düşmüş. Kapının önüne geldiğinde kalan son gücüyle kapıya vurmuş. Adamın karısı kapının ardından gelenin kocasımı yoksa başkası mı olduğunu anlamak için “kim ooo” deyince
Adam; "aç hanım aç ben geldim İNŞALLA H" demiş..
Şunu baştan söylesene be adam..