TÜRKOĞLU
Aktif Üyemiz
İskit kadınları kız oğlan kız kaldıkları sürece ata biner, ok atar, at üstünde kargı savurur ve düşmanla savaşırlardı.
İskit kadınları hakkında Antik Çağ yazarlarının değerlendirmeleri;
“İskitler, askeri harekatlar da eşleriyle birlikte bulunan cesur bayanlara sahipler” şeklinde olmuştur. .
Savaşlara katılan İskit kadınları tıpkı erkekler gibi savaş taktikleri kullanıyorlardı.
İskit kadınları ve kızları Karadeniz sahillerini iskan eden Yunanlı kolonistleri bir anlamda dehşet içinde bırakmış ve bunlar –çeşitli yörelerde- birer mitos haline dönüşerek Antik Çağ kaynaklarında ve devamında yer almış ve saygı görmüşlerdir.
Bu tür topluluklarda erkekler savaşla meşgulken sürülerin ve evin idaresi de kadınların hissesine düşüyordu. Bu sebepten de kadınların silahlı olması ve onları kullanmayı bilmesi gerekiyordu.
İskit kadınları üç düşman öldürmedikçe evlenmezler, töre gereğince hayvan kurban etmeden kocalarıyla aynı evde oturmazlardı.
İskitlerde bu gibi değişik geleneklerden bir diğeri de nikâh geleneğiydi: Damat ve gelin sembolik savaş düzenliyorlardı, bu savaşı damat kazanmak zorundaydı.
Bir kız kocaya varınca genel bir seferberlik zorunluluğu ortaya çıkmadığı sürece ata binmeyi bırakırdı. İskit toplumunda ailenin kız çocuklarının bozkır hayatına hazırlanmasında da önemli görevler üstlendiğini görüyoruz. İskit kadınlarının sağ memeleri yoktur. Çünkü kızlar daha çocuk iken anaları, bu iş için yapılmış tunçtan bir aleti şiddetle kızdırıp sağ memeye bastırarak dağlarlardı.
Böylece memenin büyümesi önlenir, bütün kuvvet sağ omuz ve kola giderdi Bu şekilde İskit kadınları gerek savaşlarda ve gerekse bozkır hayatının zorluklarına karşı daha güçlü mücadele verebilmiştir.
Ayhan Balaban
Danışman-İlhami Durmuş
Ankara-2006