mahzungarip
Yönetici
Muhterem Müslümanlar,
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
Yüce Dinimiz İslam, kıyamete kadar gelecek olan insanlığa en son Din olarak gönderilmiş, İslam Dini ile, aynı dine inanan insanlar arasında manevi bir kardeşlik meydana getirilmiştir. Yüce Rabbimizin bizler için istemiş olduğu ve Sevgili Peygamberimizin ümmetinin hayatında değiştirmiş olduğu en önemli ahlaki ilkelerden biri kardeşliktir. İnananlar sadece kan bağıyla değil, Kur’an-ı Kerim’de bildirilmiş olan “Mü’minler ancak kardeştirler.”[1] ifadesiyle, birbirlerine gönül bağıyla kenetlendirilmiştir.
Temeli barış ve kardeşlik üzerine tesis edilmiş olan İslam dini, bütün insanlığı kucaklayarak insanlığı barış toplumu haline getirmeyi hedeflemektedir. İnsanları dünya ve ahirette mutlu kılmak, onları can ve mal emniyetine kavuşturmak, insanlar arasında barışı sağlamak dinimizin temel hedeflerindendir. Bizzat "İslâm" kelimesinin anlamı da budur. Zira İslâm, barış ve huzur, Müslüman ise, barış ve huzura kavuşmuş ve Allah'a teslim olmuş kişi demektir. Bu durumu Cenab-ı Allah şu ayet-i kerîmede açık bir şekilde ifade buyuruyor: "Ey iman edenler! Hep birden barışa girin (barışçı olun), sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır."[2]
Değerli Mü’minler,
Mekke’den hicret eden muhacirler ile Medine’de bulunan Ensar arasında gerçekleştirilen İslam kardeşliği yeryüzünde eşine ender rastlanır bir dayanışmadır. O gün gerçekleştirilmiş olan İslam Kardeşliğine bugün çok daha fazla ihtiyaç duymaktayız. Dün Medineli Ensar’dan olan müminler, mallarını, topraklarını ve ailelerini bırakıp göç eden Muhacirlerin ihtiyaçlarını nasıl karşıladı ise bugünde bizler mümin kardeşlerimizin ihtiyaçlarını öyle karşılamalıyız. Nitekim Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır. “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Din kardeşinin ihtiyacını karşılayanın, Allah da ihtiyacını karşılar. Müslüman’dan bir sıkıntıyı giderenin Allah da kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Bir Müslüman’ın ayıbını örtenin, Allah da kıyamet gününde ayıplarını örter.”[3]
Kıymetli Mü’minler,
Bildiğiniz gibi, bugün 23 Nisan çocuk bayramı. Bütün dünya devletleri içinde çocuklara has bir bayramın sadece ülkemizde kutlanmakta olması çocuklara vermiş olduğumuz değeri ortaya koymaktadır. İslam kardeşliğinin, İslam birlik ve beraberliğinin bir gereği olarak çocuklarımıza sahip çıkmak, onlara gereken edep ve terbiyeyi vermek ve onların hayata tutunmalarını sağlamak üzerimize düşen en büyük vazifedir. Nitekim Peygamber efendimiz, (s.a.v.) de “çocuklarınıza güzel davranın ve onları güzel terbiye edin”[4] buyurmuşlardır.
[1] Hucurat, 49/10.
[2] Bakara, 2/208.
[3] Buhari, Mezalim, 3.
[4] İbn Mâce, Edeb, 3.