MURATS44
Özel Üye
Yılanlı Sütun (Burma Sütun) ve Örme Sütun (Konstantin Dikilitaşı), vakti zamanında Spina Duvarı üzerinde yer alan ve bugüne dek ayakta kalabilmiş eserlerdendir. Mısır Dikilitaşı ile ilgili teferruatlı bir yazı ele almıştım. Şimdi Yılanlı Sütun ile Örme Dikilitaş’a da kısaca değinelim.
İmprator Konstantin tarafından İstanbul’a getirilen Yılanlı Sütun ya da diğer adıyla Burma Sütun; Yunan şehir devletlerinin Perslere karşı kazandıkları zaferin anısına, Dephi’deki (Delfi) Apollo tapınağına dikilmiştir.
MÖ 479 yılındaki Pers saldırısını, Platea bölgesindeki savaşta bertaraf eden 31 kadar Yunan şehir devleti; elde ettikleri bronzların bir kısmını eriterek bu 3 başlı ve 29 burmalı zafer takını yaptılar. Orijinali 8 metre boyunda olan heykelin Delphi’ye dikmelerinin nedeni şöyle anlatılır: Yunan mitolojisinde güçlü bir canavar olan 3 başlı yılan, Tanrı Apollo tarafından öldürülmüştür. Persleri bu canavara benzeten Yunanlar, efsaneye atıfta bulunarak heykeli buraya dikmişlerdir.
Anıtın kitabesini yazdıran dönemin Sparta kralı zaferi tek başına kazandığını belirtse de, sonradan kitabe yenilenerek diğer 30 şehir devletinin isimleri eklenmiştir.
Çan şeklindeki kaidenin üstünde, birbirine dolanmış 3 yılandan meydana gelen sütunun tepesinde, içinde sürekli ateş yanan altın bir kazan mevcuttu. Yılanların başları da bu kazanı taşımaktaydı. Altın kazan, sonraki yüzyıllarda meydana gelen savaşların yarattığı mali sıkıntılar nedeniyle eritilmiştir.
Konstantinopolis’i başkent yapan İmparator 1.Konstantin, Burma Sütun’u MS 324’de İstanbul’a getirtti. Tarihi vesikalara göre sütunun yılan başları 1700’lere kadar yerinde duruyordu. Bir seyyaha göre yılan başları Polonya elçisinin adamları tarafından, Evliya Çelebi’ye göre ise bir yeniçeri tarafından kopartılmıştır. Yılanlardan birinin başı İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde, diğeri ise İngiltere’deki British Museum’dadır.
Bugün 5 metrelik kısmı ayakta olan eserin, şehri yılanlardan, böceklerden, çıyanlardan ve akreplerden koruduğuna da inanılıyordu. Bu inanç hem Romalılarda hem Osmanlılarda mevcuttu.
Örme Dikilitaş (Örme Sütun) veya daha az bilinen adıyla Konstantin Dikilitaşı, 32 metre uzunluğundadır. Her ne kadar şehrin kurucusunun adını taşısa da kimin yaptırdığı kati olarak belli değildir. Yalnız 7.Konstantin tarafından bakımları yaptırılmış ve babası olan İmparator 1.Basileios’un savaşlarını ve zaferlerini anlatan kabartma tasvirler eklenmiştir. Mermer kaidesine de “7.Constantinus, Rodos şehrindeki dev anıtla rekabet edecek bir şaheser yarattı” yazdırmıştır.
Örme Dikilitaş’ın bugün toprak seviyesinin altında kalan mermer kaidesini diğer yüzünde ise 6 mısralık Grekçe bir yazıt bulunmaktadır: “Bu dört köşeli heybetli ve harika anıt, zamanla harap olmuşken, şimdi imparator Constantinus ile devletin şanı olan oğlu Romanos tarafından önceki görüntüsüne nispetle daha iyi duruma getirildi. Rodos kolosu harikulade idi, bu bronz anıt ise hayranlık yaratmaktadır.”
Vakti zamanında Örme Sütun’un en üstünde tunç bir küre ve sütun boyunca tunç kabartmalar olduğu bilinmektedir. Ne yazık ki bunlar da yine (pek çok eser gibi) Latin İstilası esnasında, para basmak amacıyla eritilmiştir.
Yılanlı Sütun (Burma Sütun)
İmprator Konstantin tarafından İstanbul’a getirilen Yılanlı Sütun ya da diğer adıyla Burma Sütun; Yunan şehir devletlerinin Perslere karşı kazandıkları zaferin anısına, Dephi’deki (Delfi) Apollo tapınağına dikilmiştir.
Orijinal Yılanlı Sütun’un Dikilmesi
MÖ 479 yılındaki Pers saldırısını, Platea bölgesindeki savaşta bertaraf eden 31 kadar Yunan şehir devleti; elde ettikleri bronzların bir kısmını eriterek bu 3 başlı ve 29 burmalı zafer takını yaptılar. Orijinali 8 metre boyunda olan heykelin Delphi’ye dikmelerinin nedeni şöyle anlatılır: Yunan mitolojisinde güçlü bir canavar olan 3 başlı yılan, Tanrı Apollo tarafından öldürülmüştür. Persleri bu canavara benzeten Yunanlar, efsaneye atıfta bulunarak heykeli buraya dikmişlerdir.
Anıtın kitabesini yazdıran dönemin Sparta kralı zaferi tek başına kazandığını belirtse de, sonradan kitabe yenilenerek diğer 30 şehir devletinin isimleri eklenmiştir.
Çan şeklindeki kaidenin üstünde, birbirine dolanmış 3 yılandan meydana gelen sütunun tepesinde, içinde sürekli ateş yanan altın bir kazan mevcuttu. Yılanların başları da bu kazanı taşımaktaydı. Altın kazan, sonraki yüzyıllarda meydana gelen savaşların yarattığı mali sıkıntılar nedeniyle eritilmiştir.
Burma Sütun İstanbul’da
Konstantinopolis’i başkent yapan İmparator 1.Konstantin, Burma Sütun’u MS 324’de İstanbul’a getirtti. Tarihi vesikalara göre sütunun yılan başları 1700’lere kadar yerinde duruyordu. Bir seyyaha göre yılan başları Polonya elçisinin adamları tarafından, Evliya Çelebi’ye göre ise bir yeniçeri tarafından kopartılmıştır. Yılanlardan birinin başı İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde, diğeri ise İngiltere’deki British Museum’dadır.
Bugün 5 metrelik kısmı ayakta olan eserin, şehri yılanlardan, böceklerden, çıyanlardan ve akreplerden koruduğuna da inanılıyordu. Bu inanç hem Romalılarda hem Osmanlılarda mevcuttu.
Örme Dikilitaş
Örme Dikilitaş (Örme Sütun) veya daha az bilinen adıyla Konstantin Dikilitaşı, 32 metre uzunluğundadır. Her ne kadar şehrin kurucusunun adını taşısa da kimin yaptırdığı kati olarak belli değildir. Yalnız 7.Konstantin tarafından bakımları yaptırılmış ve babası olan İmparator 1.Basileios’un savaşlarını ve zaferlerini anlatan kabartma tasvirler eklenmiştir. Mermer kaidesine de “7.Constantinus, Rodos şehrindeki dev anıtla rekabet edecek bir şaheser yarattı” yazdırmıştır.
Örme Dikilitaş’ın bugün toprak seviyesinin altında kalan mermer kaidesini diğer yüzünde ise 6 mısralık Grekçe bir yazıt bulunmaktadır: “Bu dört köşeli heybetli ve harika anıt, zamanla harap olmuşken, şimdi imparator Constantinus ile devletin şanı olan oğlu Romanos tarafından önceki görüntüsüne nispetle daha iyi duruma getirildi. Rodos kolosu harikulade idi, bu bronz anıt ise hayranlık yaratmaktadır.”
Vakti zamanında Örme Sütun’un en üstünde tunç bir küre ve sütun boyunca tunç kabartmalar olduğu bilinmektedir. Ne yazık ki bunlar da yine (pek çok eser gibi) Latin İstilası esnasında, para basmak amacıyla eritilmiştir.