Sevgide Ölçü...
Sevgi
Ayarı çok ince, renk renk, ton ton, biçim biçim, şekil şekil değişen bir duygudur sevgi... Belki uğruna yapılan fedakarlıklarla ölçülebilen, ölçüm kıstaslarını zorlayan bir duygu sevgi...
Renk renk, ton ton, çeşit çeşit dedik ya...
En başta zikredelim Allah sevgisi
Ve sırasıyla....
Resul sevgisi, ana-baba sevgisi, evlat sevgisi, yar sevgisi, arkadaş sevgisi, kardeş sevgisi, vatan sevgisi, bayrak sevgisi, uzadıkça uzayan sevgiler zinciri...
İnsana güzel duygular duyuran her şey sevgi kapsamı içinde değerlendirilir. Bir çiçeği, bir böceği, bir kediyi de sever insan. Bunun adı da sevgidir. Kimi vazgeçilmezdir, teline zarar gelsin istenmez sevginin, kimi de iştahını kabartır adamın. Mesela Patlıcan musakka. Seviyorum ne yapayım. Elimde değil...
Velhasıl insanoğlu sevgisiz yaşayamaz. Kimsenin beğenmediği nefret ettiği bir çok şeyi birileri severek yapar, haz alır yaptığı işten.
Benim burada bir iki cümleyle değineceğim konu ise sevginin kaynağı ve o kaynağa göre renk kazanması olacak.
Her şeyi yoktan var eden Rabbimiz, insanı da var etmiş ve ona sevmesini de öğretmiştir. Bir bütünün parçaları gibi insanı kendisi dışındaki nesnelere karşı çeken bir çekim kuvveti gibidir sevgi. Ya o nesneyi kendisinden bir parça, ya da kendisini o nesnenin bir parçası gibi görür ve bütünleşmek ister. Biraz hassas bir gözle bakıldığında tüm kainatı sarıp sarmalayanında aynı duygu olduğunu görüverir insan. Göklerde ve yerde ne varsa Rabbimizin yoluna isteyerek boyun eğmiş, baş koymuştur. Bu anlamda bütün kainat sanki el ele bir yürüyüş içinde, bir ritmik ahenk içindedir. İnsanoğlu da bu ritmik ahengi yakaladığında iç huzurunu yakalar anca...
Sevilen her şey öncelikle O’nun adına sevilmeli ki, o bütünün bir parçası haline gelinsin. O zaman anlam kazanır uğruna gösterilen fedakarlıklar, verilen canlar... Sevgide nihai nokta en üst limit Allah’a gösterilen sevgidir. O sevginin göstergesi O’nun adına sevmektir. Öyle ki O’nun adına her kimi neyi sevmişsen Allah’ı sevmişsindir.
Yeryüzünde sadece O’na kulluğu kabul etmiş müslüman, bu kulluğunu boyun eğişini sevgiyle gerçekleştirir. Kulluk gönülden olursa kulluktur. Allah’ı merkezine almayan sevgi, sonucunda kişiyi şirke götürür. O ince ayarı Rabbimiz sevgilerin en güzeli olan evlat sevgisini örnek vererek göstermiş kitabında...
63/9 Siz Ey imana ermiş olanlar! Malınızın mülkünüzün veya çocuklarınızın sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasına izin vermeyin: çünkü böyle davranan herkes ziyana uğrayanlardan olur!
9/24 De ki: "Eğer babalarınız oğullarınız kardeşleriniz eşleriniz mensup olduğunuz oymak ya da boy kazanıp (biriktirdiğiniz) mallar kötüye gitmesinden kaygılandığınız ticaret hoşlandığınız konutlar size Allah'tan ve O'nun Elçisi'nden ve O'nun yolunda kavga vermekten daha gönül bağlayıcı geliyorsa bekleyin o zaman Allah iradesini açığa vuruncaya kadar; Ve [bilin ki ] Allah günaha gömülüp gitmiş bir topluluğa asla hidayet etmez".
3/14 Kadınlara çocuklara altın ve gümüş (cinsin)den birikmiş hazinelere soylu atlara sığırlara ve arazilere yönelik dünyevî zevkler insanoğlu için çekici kılınmıştır. Bütün bu zevkler bu dünya hayatında tadılabilir ama hedeflerin en güzeli Allah katında olanıdır.
Vesselam...
Alıntı....
Sevgi
Ayarı çok ince, renk renk, ton ton, biçim biçim, şekil şekil değişen bir duygudur sevgi... Belki uğruna yapılan fedakarlıklarla ölçülebilen, ölçüm kıstaslarını zorlayan bir duygu sevgi...
Renk renk, ton ton, çeşit çeşit dedik ya...
En başta zikredelim Allah sevgisi
Ve sırasıyla....
Resul sevgisi, ana-baba sevgisi, evlat sevgisi, yar sevgisi, arkadaş sevgisi, kardeş sevgisi, vatan sevgisi, bayrak sevgisi, uzadıkça uzayan sevgiler zinciri...
İnsana güzel duygular duyuran her şey sevgi kapsamı içinde değerlendirilir. Bir çiçeği, bir böceği, bir kediyi de sever insan. Bunun adı da sevgidir. Kimi vazgeçilmezdir, teline zarar gelsin istenmez sevginin, kimi de iştahını kabartır adamın. Mesela Patlıcan musakka. Seviyorum ne yapayım. Elimde değil...
Velhasıl insanoğlu sevgisiz yaşayamaz. Kimsenin beğenmediği nefret ettiği bir çok şeyi birileri severek yapar, haz alır yaptığı işten.
Benim burada bir iki cümleyle değineceğim konu ise sevginin kaynağı ve o kaynağa göre renk kazanması olacak.
Her şeyi yoktan var eden Rabbimiz, insanı da var etmiş ve ona sevmesini de öğretmiştir. Bir bütünün parçaları gibi insanı kendisi dışındaki nesnelere karşı çeken bir çekim kuvveti gibidir sevgi. Ya o nesneyi kendisinden bir parça, ya da kendisini o nesnenin bir parçası gibi görür ve bütünleşmek ister. Biraz hassas bir gözle bakıldığında tüm kainatı sarıp sarmalayanında aynı duygu olduğunu görüverir insan. Göklerde ve yerde ne varsa Rabbimizin yoluna isteyerek boyun eğmiş, baş koymuştur. Bu anlamda bütün kainat sanki el ele bir yürüyüş içinde, bir ritmik ahenk içindedir. İnsanoğlu da bu ritmik ahengi yakaladığında iç huzurunu yakalar anca...
Sevilen her şey öncelikle O’nun adına sevilmeli ki, o bütünün bir parçası haline gelinsin. O zaman anlam kazanır uğruna gösterilen fedakarlıklar, verilen canlar... Sevgide nihai nokta en üst limit Allah’a gösterilen sevgidir. O sevginin göstergesi O’nun adına sevmektir. Öyle ki O’nun adına her kimi neyi sevmişsen Allah’ı sevmişsindir.
Yeryüzünde sadece O’na kulluğu kabul etmiş müslüman, bu kulluğunu boyun eğişini sevgiyle gerçekleştirir. Kulluk gönülden olursa kulluktur. Allah’ı merkezine almayan sevgi, sonucunda kişiyi şirke götürür. O ince ayarı Rabbimiz sevgilerin en güzeli olan evlat sevgisini örnek vererek göstermiş kitabında...
63/9 Siz Ey imana ermiş olanlar! Malınızın mülkünüzün veya çocuklarınızın sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasına izin vermeyin: çünkü böyle davranan herkes ziyana uğrayanlardan olur!
9/24 De ki: "Eğer babalarınız oğullarınız kardeşleriniz eşleriniz mensup olduğunuz oymak ya da boy kazanıp (biriktirdiğiniz) mallar kötüye gitmesinden kaygılandığınız ticaret hoşlandığınız konutlar size Allah'tan ve O'nun Elçisi'nden ve O'nun yolunda kavga vermekten daha gönül bağlayıcı geliyorsa bekleyin o zaman Allah iradesini açığa vuruncaya kadar; Ve [bilin ki ] Allah günaha gömülüp gitmiş bir topluluğa asla hidayet etmez".
3/14 Kadınlara çocuklara altın ve gümüş (cinsin)den birikmiş hazinelere soylu atlara sığırlara ve arazilere yönelik dünyevî zevkler insanoğlu için çekici kılınmıştır. Bütün bu zevkler bu dünya hayatında tadılabilir ama hedeflerin en güzeli Allah katında olanıdır.
Vesselam...
Alıntı....