lübabe
Aktif Üyemiz
Kadını cehenneme götüren haller !
Hazreti Fatıma Nebiyy-i Efendimizin biricik kızıdır . Yaşadığı İslami hayatıyla Cennet kadınlarının önünde yer aldığı ,
vefatından önce kendisine müjdelenmiştir . İşte bu Fatıma validemizin bir arzusu vardı . O da diğer mü’mine hanımların da
Cennet’e girmeleri idi .
Fatıma validemizin bu arzusu , Resulüllah efendimizden gelmeydi . Nebiyy-i Ekrem Efendimiz de ümmetinin hanımlarının
Cennete girmelerini ister , onları sık , sık ikaz eder ve irşad ederek ateşten korunmalarına gayret gösterirdi . Hatta
cehennemlik amel işleyen kadınları görünce şefkat ve merhametinden ağlayan Resulüllah’ın göz yaşlarına Fatıma validemizle
damadı Hazreti Ali’de şahit olmuştu .
Bir gün Fatıma validemizle birlikte Resulüllah’ın huzuruna giren İmam-ı Ali , Nebiyy-i Ekrem efendimizi sürekli göz yaşı
döker halde görünce üzülüp sorar :
-Ya Resulullah , sizi böyle göz yaşı dökmeye sevk eden hadise nedir ? Ne için böyle coşkun ağlıyorsunuz ?
-Ya Ali , Mi’raç gecesinde Rabbim bana Cehennem’in ( küçük ) suretini gösterdi . Orada yanacak kadınların misallerini gördüm . Çeşitli azaplarla tazip olunuyorlardı . Onun için göz yaşı dökmekteyim .
-Nasıl azap görüyorlardı ya Resulallah ? Efendimiz şöyle anlatır :
-Bir kadın gördüm saçlarından asılmış sallanıp duruyordu .
-Bir kadın gördüm , dilinden asılmış ağzından da katran dökülüyordu .
-Bir kadın gördüm , göğsünden asılmış feryat ediyordu .
-Bir kadın gördüm , ayakları göğsüne , elleri başına bağlanmış , çevresinde yılan ve akrepler dolaşıyordu .
-Bir kadın gördüm , gövdesi eşek , başı da hınzır başı gibi .
-Bir kadın gördüm , köpek şekline çevrilmiş ağzından ateş dökülüyordu . Meleklerde dökmemesi için ateşten kamçılarla vuruyorlardı .
Daha fazla sabredemeyen Fatıma validemiz de Resülallah ( s . a .v . ) gibi göz yaşı dökmeye başlarken ; sormaktan da kendini alamaz :
-Ya Resulallah , bu kadınların amelleri neydi , hangi hal ve tutumlarından dolayı böyle azap görmekteydiler ?
İstikbalde vaki olacak hallerin aynını bir sinema şeridi gibi müşahede eden Resulallah ( s . a . v . ) şöyle haber verir .
-Ya Fatıma , bunların böyle cezaya çarpılmalarına dünyadaki şu amelleri , şu tutum ve hareketleri sebep oluştur ,
der ve şöyle sıralar :
1 .Saçından asılı kadının günahı , saçını örtmeyişi , namahremden korunmayışıdır . Örtmekte bir marifet miymiş , demesidir .
2 . Dilinden asılı kadının günah ve hatası ise , diliyle kocasına eziyet edip bezdirmesi , ona cevap hakkı vermemesidir .
3 . Göğsünden asılı kadının günah ve kusuru ise , kocasının yatağından kaçması , onu yanından uzaklaştırmasıdır .
4 . Ayakları göğsünde , elleri de boynuna bağlı bulunan kadının günahı da , gusülsüz gezmesi cenabetten yıkanmamasıdır . Muayyen halden sonra da gusletmeyi terk etmesi gusül abdestini hafife alıp ibadetlerini yapmamasıdır .
5 . Bedeni eşek , başı da hınzır başı gibi olan kadının günahı da , devamlı yalan söylemesidir .
6 . Köpek şekline benzeyen ve ağzından ateş kusan kadının günahına da gelince , korkunç derecede komşuya haset yapması , çekememezlik halinde olması , hep komşunun ayıp ve kusuruyla meşgul olmasıdır .
Resülallah Efendimiz daha sonra kızına şöyle buyurdu :
-Kızım Fatıma , kocasına haksız yere isyan edip , eziyette bulunan kadınlara acıyorum . Onlara çok yazık . Yapmasınlar bunları . İbadetlerini yapsın , tesettürlerine riayet etsinler .
EN KÖTÜSÜ NEDİR ?
Resulü Ekrem ( s . a . v . ) sordu :
“ Kadınlarınızın azdığı , gençlerinizin isyana daldığı ve sizler cihadı terk ettiğiniz zaman haliniz nice olur ?
Ashab : “ Böyle şey olacak mı ?” diye sorunca ( ALLAH ) Resulü “ Evet , varlığımı kudret elinde tutan ( ALLAH )’a yemin ederim ki daha kötüsü olacaktır ” buyurdu.
Ashab : “ Daha beteri nedir ?” diye sordu . Resulallah “ evet ” diyerek şöyle konuştu:
“ Ya Maruf ile emredip , münkerden nehyetmediğiniz zaman haliniz nice olacak ?
Ashab iyice şaşırmıştı “ Böyle şeyde mi olacak ?” diye sorduklarında ( ) Resulü “ Evet ” olacak dedikten sonra şunları söyledi : “ Evet , nefsim kudret elinde olan ( ALLAH )’a yemin ederim ki bunun daha fenası da olacaktır . ( ALLAH ) ’ teala şöyle buyuruyor : Zatıma kasem ettim , onlara öyle bir fitne ve bela veririm ki halim olanları da şaşırır ”.
Sevgili dostlarım . Ne dersiniz bu belaya duçar olduk mu ? Tanımlana gün , yoksa bu gün mü daha doğru ve daha gerçek tanımlanan gün de doğru yaşadığımız şu günde doğru ( ALLAH ) Resulünün tanımladığı gün olan bu felaket dolu günler doğru yalan küçüğün büyüğü büyüğün küçüğü tanımadığı gelinimizin kızımızın erkeğimizin kadınımızın belli olmadığı şu yaşadığımız gün daha doğru değimli sevgili dostlarım ...
Hazreti Fatıma Nebiyy-i Efendimizin biricik kızıdır . Yaşadığı İslami hayatıyla Cennet kadınlarının önünde yer aldığı ,
vefatından önce kendisine müjdelenmiştir . İşte bu Fatıma validemizin bir arzusu vardı . O da diğer mü’mine hanımların da
Cennet’e girmeleri idi .
Fatıma validemizin bu arzusu , Resulüllah efendimizden gelmeydi . Nebiyy-i Ekrem Efendimiz de ümmetinin hanımlarının
Cennete girmelerini ister , onları sık , sık ikaz eder ve irşad ederek ateşten korunmalarına gayret gösterirdi . Hatta
cehennemlik amel işleyen kadınları görünce şefkat ve merhametinden ağlayan Resulüllah’ın göz yaşlarına Fatıma validemizle
damadı Hazreti Ali’de şahit olmuştu .
Bir gün Fatıma validemizle birlikte Resulüllah’ın huzuruna giren İmam-ı Ali , Nebiyy-i Ekrem efendimizi sürekli göz yaşı
döker halde görünce üzülüp sorar :
-Ya Resulullah , sizi böyle göz yaşı dökmeye sevk eden hadise nedir ? Ne için böyle coşkun ağlıyorsunuz ?
-Ya Ali , Mi’raç gecesinde Rabbim bana Cehennem’in ( küçük ) suretini gösterdi . Orada yanacak kadınların misallerini gördüm . Çeşitli azaplarla tazip olunuyorlardı . Onun için göz yaşı dökmekteyim .
-Nasıl azap görüyorlardı ya Resulallah ? Efendimiz şöyle anlatır :
-Bir kadın gördüm saçlarından asılmış sallanıp duruyordu .
-Bir kadın gördüm , dilinden asılmış ağzından da katran dökülüyordu .
-Bir kadın gördüm , göğsünden asılmış feryat ediyordu .
-Bir kadın gördüm , ayakları göğsüne , elleri başına bağlanmış , çevresinde yılan ve akrepler dolaşıyordu .
-Bir kadın gördüm , gövdesi eşek , başı da hınzır başı gibi .
-Bir kadın gördüm , köpek şekline çevrilmiş ağzından ateş dökülüyordu . Meleklerde dökmemesi için ateşten kamçılarla vuruyorlardı .
Daha fazla sabredemeyen Fatıma validemiz de Resülallah ( s . a .v . ) gibi göz yaşı dökmeye başlarken ; sormaktan da kendini alamaz :
-Ya Resulallah , bu kadınların amelleri neydi , hangi hal ve tutumlarından dolayı böyle azap görmekteydiler ?
İstikbalde vaki olacak hallerin aynını bir sinema şeridi gibi müşahede eden Resulallah ( s . a . v . ) şöyle haber verir .
-Ya Fatıma , bunların böyle cezaya çarpılmalarına dünyadaki şu amelleri , şu tutum ve hareketleri sebep oluştur ,
der ve şöyle sıralar :
1 .Saçından asılı kadının günahı , saçını örtmeyişi , namahremden korunmayışıdır . Örtmekte bir marifet miymiş , demesidir .
2 . Dilinden asılı kadının günah ve hatası ise , diliyle kocasına eziyet edip bezdirmesi , ona cevap hakkı vermemesidir .
3 . Göğsünden asılı kadının günah ve kusuru ise , kocasının yatağından kaçması , onu yanından uzaklaştırmasıdır .
4 . Ayakları göğsünde , elleri de boynuna bağlı bulunan kadının günahı da , gusülsüz gezmesi cenabetten yıkanmamasıdır . Muayyen halden sonra da gusletmeyi terk etmesi gusül abdestini hafife alıp ibadetlerini yapmamasıdır .
5 . Bedeni eşek , başı da hınzır başı gibi olan kadının günahı da , devamlı yalan söylemesidir .
6 . Köpek şekline benzeyen ve ağzından ateş kusan kadının günahına da gelince , korkunç derecede komşuya haset yapması , çekememezlik halinde olması , hep komşunun ayıp ve kusuruyla meşgul olmasıdır .
Resülallah Efendimiz daha sonra kızına şöyle buyurdu :
-Kızım Fatıma , kocasına haksız yere isyan edip , eziyette bulunan kadınlara acıyorum . Onlara çok yazık . Yapmasınlar bunları . İbadetlerini yapsın , tesettürlerine riayet etsinler .
EN KÖTÜSÜ NEDİR ?
Resulü Ekrem ( s . a . v . ) sordu :
“ Kadınlarınızın azdığı , gençlerinizin isyana daldığı ve sizler cihadı terk ettiğiniz zaman haliniz nice olur ?
Ashab : “ Böyle şey olacak mı ?” diye sorunca ( ALLAH ) Resulü “ Evet , varlığımı kudret elinde tutan ( ALLAH )’a yemin ederim ki daha kötüsü olacaktır ” buyurdu.
Ashab : “ Daha beteri nedir ?” diye sordu . Resulallah “ evet ” diyerek şöyle konuştu:
“ Ya Maruf ile emredip , münkerden nehyetmediğiniz zaman haliniz nice olacak ?
Ashab iyice şaşırmıştı “ Böyle şeyde mi olacak ?” diye sorduklarında ( ) Resulü “ Evet ” olacak dedikten sonra şunları söyledi : “ Evet , nefsim kudret elinde olan ( ALLAH )’a yemin ederim ki bunun daha fenası da olacaktır . ( ALLAH ) ’ teala şöyle buyuruyor : Zatıma kasem ettim , onlara öyle bir fitne ve bela veririm ki halim olanları da şaşırır ”.
Sevgili dostlarım . Ne dersiniz bu belaya duçar olduk mu ? Tanımlana gün , yoksa bu gün mü daha doğru ve daha gerçek tanımlanan gün de doğru yaşadığımız şu günde doğru ( ALLAH ) Resulünün tanımladığı gün olan bu felaket dolu günler doğru yalan küçüğün büyüğü büyüğün küçüğü tanımadığı gelinimizin kızımızın erkeğimizin kadınımızın belli olmadığı şu yaşadığımız gün daha doğru değimli sevgili dostlarım ...