MustafaCİLASUN
Özel Üye
Ne vakit yalnızlığın sokaklarında eğleşsem
Fikrimin bizarlığına refakat ederek, umut için an be an yeşersem
Ufkumun solgunluğuna nazar ederek, bin hüzün içine girsem ve figan etsem
Kimselere bir kelam etmeden, derd-i gamıma dikkatlerini çekmeden sessizce göçsem
Derin bir iç sızısıyla nedense yüreğim yanar
Heveslerim hiç kanatlanmadan makus birşekilde acziyetimle solar
Lahzalar ruhumun hicran sayfalarına ibretleri bir bir hiç yorulmadan yazar
Kalbim kan ağlar, fideleşmeyen umut sinemi dağlar,mahzun olmak ruhumu yakar
Ne zaman ellerimi açsam ve yakarsam
kalbimin silik duvarlarında anlamlaşmayan melalimi hangi yüzle anlatsam
Mahcubiyet içinde müddet-i nefesimi nasıl yorumlasam, hırkırıklar içinde avunsam
Ahuzarımı bir demet yapım, suskun kabrin toprağına bıraksam ve ibretiyle yaşasam
Şu göğsümü yırtıp samimi birşekilde baksan
Dile gelmeyen melalimin figanıyla anlamlaşsan ve lisan-ı halimi anlasan
Kalbimin firkatini nasıl yenebileceğimin lahzasıyla şu ruhumu an be an avutsan
Ömür yumağının, hasret cenahının, irfan felahının vecdiyle hiç usanmadan uyutsan
Sana bir sözüm yok, asla ve hatta olamazda
Yar ruhumun figanından haberdar değil nasıl olsa, sessiz çığlığım duyulmayınca
Bahtımın kazasını yazan kalem, kalbimime nazar eden hakikatim olunca,saikini anla
Her ne kadar umut etsem, uktelerimin bizarlığında eğlenmeyi akıl etsem pek acıdır yazma
Susmak hak olunca,kelimeler bizar kalır
Hangi mısrayı yazsam, gönlüme düşen kadreleri bir bir sıralasam izleri sızıdır
Murat etmek, kederin lahsazıyla nefesi gölgelemek gamdır ve nasıl bir afak-ı hayattır
Ölüm her vakit yanımdadır, tefekkür etmek mefkuresi niye aşk için bir vuslat-ı cenaktır
Mustafa CİLASUN