MustafaCİLASUN
Özel Üye
Ne vakit iklimleri ansam
Hazanın rahlesinde nefe nefese kalmanın hüznüyle dağlansam
Saklı umutları günyüzüne çıkartmak için vecdin didarında ki lahzaya adansam
Göyaşlarımın bu hicranını, kalbimin sahibine anlatmanın süruruyla anlamlaşsam
Niçin korkulara sığınırız
Tahkik etmek için azmi ihmale alırız, merakı lüzumsuzluğa bırakırız
Henüz vakit var diye bahaneye uzanırız,nakti olmayanın itibarı olmaz anlamayız
Sonra keşkelerle avunuruz, tedbirsiz yaşamayı her ne hikmetse bir marifet yaparız
Gönül yarsız olu mu
Çöl suyun hasretiyle kavrulur, aşkın vecdiyle ağladığı hiç duyulur mu
Zerresine tevdi edilen muhabbet ve vazife ehl-i hal olmadıkça söyle anlaşılır mı
Vakit niye vardır, ar nefesin sahibine en ülfet edilecek nazardır,sinsilik kime kardır
Can içinde can yaşar
Ne zaman saz ahenksiz çalar, neyin hicranı niye gönül sahibini dağlar
Kar neden suhuletiyle yağar, yağmur hangi firkat ilzamında rahmete aşk ile bakar
Ateş niye yakar, ten ve beden maksadına binaen akıl ve idrak için aşka kapı aralar
Burukluktan korkma
Ram olduğun ne varsa, aşkın sadrından şayet uzaksa zaman ayırma
Nefsaniliği aşk sanma, köşe bucak kaçan, salkın saçak olan aşkı anlar mı sorgula
Annenin o iç çekişini babanın sessizlik içinde boyun büküşünden an be an kaçınma
Nazlanmak hamlıktır
Zorlamak haddi aşındırmaktır, hevesin serencamıyla yol olmak buhrandır
İstikameti henüz belli olmayan bir canla dost olmak ise korkuya kapı aralamaktır
Akıl ve izan niye vardır emniyetsiz yol almaksa teslimiyetten arileşen ahmaklıktır
Mustafa CİLASUN