Kaşıntı neden olur? Kaşıntı nasıl tedavi edilir? Bacakta kaşıntı neden olur? Kaşıntıyı azaltmak için yapılması gerekenler nelerdir?
Kaşıntı, alerjik yapılı ve hassas cilde sahip olan kişilerde genel olarak görülen bir durumdur. Çocuklarda alerjik bir yapı söz konusu ise ve buna astım, saman nezlesi eşlik ediyor ise bu tür çocuk ve gençlerde kaşıntıya sıkça rastlanılmaktadır. Bunların yanı sıra sıkça yıkanan, cildini kurutan kişilerde kaşıntı görülme ihtimali oldukça yüksektir. Sıkça sabunlanma, keselenme gibi durumlar cildin doğal örtüsünü bozarak cilde zarar verir ve kaşıntıyı tetikler. Bu nedenle kuru bir cilde sahip olan kişilerin çok fazla sabun ve kese yapmamaları gerekir ve banyo sonrasında nemlendirici krem kullanılmalıdır.
Yaşlı bireylerde, cildin yağ salgılanmasında azalma olması nedeniyle cilt kuruluğu meydana gelir. Sonuç olarak bu kişilerde kaşıntı şikâyeti oldukça fazladır.
Kaşıntıyı tetikleyen diğer bir faktörde çalışılan, bulunulan ortamdır. Kişinin sıcak bir mekânda çalışması isilik sebebiyle kaşıntıya yol açabilir. Ayrıca sıcaklık, damarları genişlettiği için kaşıntı hissini fazlalaştırır. Soğuk ortamlar, cildi kuruttuğu için kaşıntıya neden olabilir.
Bazı deri hastalıkları (kurdeşen, mantar, egzama ve uyuz, bit gibi) da kaşıntıya neden olabilir. Gebelik döneminde de kaşıntı ile karşılaşılabilir. Kaşıntı, kronik iç hastalığa sahip olan kişilerde hastalığın devamı halinde görülebilen bir tablodur.
Ciltte, kaşıntının yanı sıra dökülme veya değişiklik söz konusu ise kişinin bir deri doktoruna görünmesi faydalı olacaktır. Kişinin kasıklarında bir kaşıntı veya el, parmak aralarında kaşıntı bulunuyorsa bu bir mantar belirtisi olabilir. Bunların yanı sıra vücutta para şeklinde döküntüler bulunuyorsa bu egzamanın belirtisi olabilir.
Çocuklarda ve alerjik bünyeye sahip olan kişilerde kaşıntıların uzun sürmesi halinde bu kişilerde cilt kuruluğu ve sonrasında da egzama gelişir. Bu nedenle hastalığın ilerlememesi için bir doktorla görüşülmelidir.
Bazı kaşıntı türleri sıcak ortamlarda kendi gösterir, bu kaşıntılar kan fazlalığı ya da lenfomaya ait olabilir. Bu nedenle böyle durumlarda kan tahlili yaptırmak en doğru karar olacaktır. Karaciğer hastalığı, kan eksikliği ve böbrek hastalığına benzer durumlarda kaşıntı görüleceğinden ve bu kaşıntıların 1 haftayı geçmesi halinde mutlaka bir cilt doktoruna gidilmesi gerekir.
Bacak ve sırtın yan bölgelerinde meydana gelen kaşıntılar genellikle sinirsel kökenli olabilir. Bu bölgelerde uzun süre devam eden kaşıntılar söz konusudur. Ciltte deri değişikliği görülür. Kaşıntıların ilk başladığı dönemde bir deri doktoruna gidilmesi halinde ciltte herhangi bir değişiklik olmadan tedavi edilebilir.
Kaşıntılar, genellikle tekrar eden bir problem olduğundan düzenli bir tedavi ile bu tekrar sıklığı azaltılır ve ciltte meydana gelebilecek değişikliklerinde önüne geçilmiş olur.
Cildin sıkça yıkanması ve sabunla temas etmesi durumunda özellikle kış aylarında kişinin cildinde kurumaya neden olur. Cildin kurumasına bağlı olarak da kaşıntı meydana gelir.
Bacakta oluşan kaşıntı, sınırlandırılmış olması nedeniyle sistemik hastalıklarla ilişkilendirilmemektedir. Sistemik hastalıklara bağlı kaşıntı genel olarak vücudun tamamını tutabilir. Nadir olarak böbrek yetmezliği veya bazı sistemik hastalıklara bağlı, deride ciddi ödemin olduğu durumlarda kaşıntı oluşabilir. Bunların yanı sıra erkeklerde bacak kaşıntısının nedenlerinden bazıları şunlardır:
- Uzun süreli oturmaya maruz kalmak,
- Sentetik içerikli kumaşların tercih edilmesi,
- Kısa çorapların giyilmesi bacakta kaşıntıya neden olmaktadır.
Kaşıntıya neden olan hastalıkları genel olarak şu şekilde sıralayabiliriz; alerjik durumlar, sinirsel nedenler, cilt hastalıkları, ilaçlara bağlı kaşıntılar ya da iç hastalıklarına bağlı olarak görülen kaşıntılar. Dermatolojik olarak en sık rastlanılan kaşıntı nedenleri ise; - Egzama (alerjik egzama),
- Suçiçeği (döküntülü deri hastalığı),
- Kurdeşen,
- Mantar,
- Cilt kuruluğu,
- Bit (bulaşıcı hatalık),
- İltihabi deri hastalıkları,
- Uyuz kaşıntıya neden olabilir.
Vücutta görülen deri hastalıklarında genellikle bu bölgelerde görüntü bozukluğu görülür. Kişinin cildinde kalınlaşma, kırmızılık, dökülme ve kabuklanma görülen durumlardır.
Eğer deride görüntü değişikliği görülmesi halinde bunun bir cilt hastalığı sonucunda oluşan kaşıntı olduğu anlaşılır.
Eğer kuru bir kaşıntı söz konusu ise yani deride hiçbir bulguya neden olmadan genel bir kaşıntı varsa, bunun sinirsel mi ya da iç hastalıklarına mı bağlı olduğunu anlamak için mutlaka kan tahlilleri yapılır.
Deriye ait kaşıntılı hastalıklarda ilk olarak gözle muayene yapılır. Cilt doktoru, gözle muayenesi sonucun da genellikle hangi hastalığın kaşıntıya sebep olduğunu anlayabilir. Eğer hekimin gözle muayenesi sonucunda hastalığın teşhisi tam olarak yapılamıyorsa ileri tetkiklere başvurularak gerçek teşhis konulur.
Cilt kaşıntılarına, döküntülerin eşlik etmesi halinde bunun ürtiker (kurdeşen) olarak adlandırılan alerjik bir deri hastalığı olduğu anlaşılır. Kurdeşen teşhisi rahatça konabilen bir hastalıktır. Bunun yanı sıra kaşıntıya neden olan diğer bir deri hastalığı da alerjik egzamadır.
Cilt hastalığı nedeniyle görülen kaşıntılar, deride belirtiler verir, ancak iç hastalıkları nedeniyle görülen kaşıntılarda deride bir belirti söz konusu değildir.
İç hastalıklarında; kansızlık, demir eksikliği, kan hastalıkları, karaciğer, böbrek bozukluğu, enfeksiyon hastalıkları genel kaşıntı nedeni olabilir. Yapılan kan testleri, çekilen röntgenlerle teşhis konulabilir. Eğer testlerde herhangi bir problem saptanmadıysa bu genellikle deri hastalıklarına veya strese bağlıdır.
Kişinin kaşınan bölgeyi kaşıması, o bölgede tahrişe neden olur. Özellikle kaşınan bölgenin bastırılarak kaşınması, tırnak yaralarına neden olur ve kanamalar meydana gelir. Uzun süreli kaşıntılarda kahverengi ve kırmızı lekelerin oluşmasına yol açabilir. Ayrıca kişi kaşıntı sebebiyle sık sık banyo yapmak gereksiniminde bulunur, banyo esnasında vücuda sabun sürülür ve bu durum cildi daha kuru ve sağlıksız hale getirir.
Kaşıntı sonucu tahriş olan bir ciltte dikkat edilmesi gereken en önemli nokta banyoda keselenmemek ve sabunlanmamaktır. Koltuk altı ve genital bölgelerin temizliğinde sabun kullanılmalı ancak diğer bölgelerde sabuna çok fazla ihtiyaç duyulmamalıdır. Önceden de bahsettiğimiz gibi kuru cilde sahip olan kişilerin banyo sonrasında nemlendirici krem kullanmaları gerekir. Eğer evde nemlendirici bulunmuyorsa doğal yağlardan (zeytinyağı, Ayçiçek yağı)da faydalanılabilir. Bu yağların yanı sıra vazelin veya gliserin de cilde sürülebilir.
Banyo, ılık su ile yapılmalıdır. Ciltte kaşıntı sonrasında eğer bir yaralanma söz konusu ise o bölgeye az miktarda antibiyotikli kremler sürülebilir, ancak sonrasında pür vazelin (alerji yapmayan, cildi koruyan bir krem) sürülebilir. Vazelin, cildin kurumasını engelleyerek ve su tutarak tedavi edici bir özelliğe sahiptir.
Kişi, vücudundaki kaşıntıyı hafifletmek için öncelikle yediği besinlere dikkat etmelidir. Kaşıntıyı arttırıcı bazı gıdalar bulunmaktadır.
Kafein, alkol ve baharatlı gıdalar bunların başında gelir. Bunlar arasında kafein, uyarıcı bir etkiye sahiptir ve var olan stresin artmasına neden olur. Bu nedenle kaşıntısı olan kişilerin kola, kahve ve çay türü içeceklerden uzak durmaları önerilir. Yine baharatlarında uyarıcı etkiye sahip olması nedeniyle fazla tüketiminden kaçınmak gerekir.
Kaşıntısı olan kişilerin haşlama sebze ve et tüketmesi gerekir. Bu dönemde katkı maddesi içeren besinlerden uzak durulmalı, bunun yerine doğal içerikli besinler tüketilmelidir.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi banyo yapılırken ılık su tercih edilmelidir. Kese ve aşırı sabunlanmadan kaçınılmalıdır.
Tedavide, kaşıntıyı tetikleyen faktörlerin yok edilmesi çok önemlidir. Kaşıntının nedeni bir cilt hastalığı ise buna yönelik tedavi yapılır. Cilt hastalıkları (mantar, egzama, sedef, ürtiker)nın ortadan kaldırılması halinde kaşıntı da tedavi edilmiş olacaktır.
Deri hastalıklarında nemlendirici kremler, kortizonlu ilaçlar ve gerekli olması halinde kortizonlu iğne ya da haplar kullanılır. Bunların yanı sıra antihistaminik ve alerji giderici ilaçlardan da yararlanılabilir. Uyuz ve bit gibi ciltte bulgu göstermeyen durumların teşhisi yapıldıktan sonra tedavisi oldukça kolaydır.
Vücutta sinirsel kaynaklı kaşıntılar görülebilir. Bu kaşıntılar ısrarcıdır. Derinin kalınlaşmasına ve renginde değişmeye neden olabilir. Böyle durumlarda antidepresan ilaçlar ve nemlendirici kremlerden faydalanılır.
Bu dönemde kişinin spor yapması önemlidir ve beslenmeye de dikkat edilmelidir.
İç hastalıklarından şüphelenilmesi halinde kişiden genel kan tahlilleri alınır. Eğer tetkikler sonucunda iç hastalık (kansızlık, karaciğer, böbrek hastalığı, guatr gibi) olduğu gözlenmişse kişi bir iç hastalığı uzmanına yönlendirilir. Bu hastalıkların tedavisinin yapılması halinde kaşıntı da yok olacaktır.
Kimlerde Daha Sık Kaşıntı Görülür?
Kaşıntı, alerjik yapılı ve hassas cilde sahip olan kişilerde genel olarak görülen bir durumdur. Çocuklarda alerjik bir yapı söz konusu ise ve buna astım, saman nezlesi eşlik ediyor ise bu tür çocuk ve gençlerde kaşıntıya sıkça rastlanılmaktadır. Bunların yanı sıra sıkça yıkanan, cildini kurutan kişilerde kaşıntı görülme ihtimali oldukça yüksektir. Sıkça sabunlanma, keselenme gibi durumlar cildin doğal örtüsünü bozarak cilde zarar verir ve kaşıntıyı tetikler. Bu nedenle kuru bir cilde sahip olan kişilerin çok fazla sabun ve kese yapmamaları gerekir ve banyo sonrasında nemlendirici krem kullanılmalıdır.
Yaşlı bireylerde, cildin yağ salgılanmasında azalma olması nedeniyle cilt kuruluğu meydana gelir. Sonuç olarak bu kişilerde kaşıntı şikâyeti oldukça fazladır.
Kaşıntıyı tetikleyen diğer bir faktörde çalışılan, bulunulan ortamdır. Kişinin sıcak bir mekânda çalışması isilik sebebiyle kaşıntıya yol açabilir. Ayrıca sıcaklık, damarları genişlettiği için kaşıntı hissini fazlalaştırır. Soğuk ortamlar, cildi kuruttuğu için kaşıntıya neden olabilir.
Bazı deri hastalıkları (kurdeşen, mantar, egzama ve uyuz, bit gibi) da kaşıntıya neden olabilir. Gebelik döneminde de kaşıntı ile karşılaşılabilir. Kaşıntı, kronik iç hastalığa sahip olan kişilerde hastalığın devamı halinde görülebilen bir tablodur.
Kaşıntı Hangi Sıklıktaysa Sorun Olarak Kabul Edilmeli?
Ciltte, kaşıntının yanı sıra dökülme veya değişiklik söz konusu ise kişinin bir deri doktoruna görünmesi faydalı olacaktır. Kişinin kasıklarında bir kaşıntı veya el, parmak aralarında kaşıntı bulunuyorsa bu bir mantar belirtisi olabilir. Bunların yanı sıra vücutta para şeklinde döküntüler bulunuyorsa bu egzamanın belirtisi olabilir.
Çocuklarda ve alerjik bünyeye sahip olan kişilerde kaşıntıların uzun sürmesi halinde bu kişilerde cilt kuruluğu ve sonrasında da egzama gelişir. Bu nedenle hastalığın ilerlememesi için bir doktorla görüşülmelidir.
Bazı kaşıntı türleri sıcak ortamlarda kendi gösterir, bu kaşıntılar kan fazlalığı ya da lenfomaya ait olabilir. Bu nedenle böyle durumlarda kan tahlili yaptırmak en doğru karar olacaktır. Karaciğer hastalığı, kan eksikliği ve böbrek hastalığına benzer durumlarda kaşıntı görüleceğinden ve bu kaşıntıların 1 haftayı geçmesi halinde mutlaka bir cilt doktoruna gidilmesi gerekir.
Bacak ve sırtın yan bölgelerinde meydana gelen kaşıntılar genellikle sinirsel kökenli olabilir. Bu bölgelerde uzun süre devam eden kaşıntılar söz konusudur. Ciltte deri değişikliği görülür. Kaşıntıların ilk başladığı dönemde bir deri doktoruna gidilmesi halinde ciltte herhangi bir değişiklik olmadan tedavi edilebilir.
Kaşıntılar, genellikle tekrar eden bir problem olduğundan düzenli bir tedavi ile bu tekrar sıklığı azaltılır ve ciltte meydana gelebilecek değişikliklerinde önüne geçilmiş olur.
Bacaklarda Kaşıntı Neden Olur?
Cildin sıkça yıkanması ve sabunla temas etmesi durumunda özellikle kış aylarında kişinin cildinde kurumaya neden olur. Cildin kurumasına bağlı olarak da kaşıntı meydana gelir.
Bacakta oluşan kaşıntı, sınırlandırılmış olması nedeniyle sistemik hastalıklarla ilişkilendirilmemektedir. Sistemik hastalıklara bağlı kaşıntı genel olarak vücudun tamamını tutabilir. Nadir olarak böbrek yetmezliği veya bazı sistemik hastalıklara bağlı, deride ciddi ödemin olduğu durumlarda kaşıntı oluşabilir. Bunların yanı sıra erkeklerde bacak kaşıntısının nedenlerinden bazıları şunlardır:
- Uzun süreli oturmaya maruz kalmak,
- Sentetik içerikli kumaşların tercih edilmesi,
- Kısa çorapların giyilmesi bacakta kaşıntıya neden olmaktadır.
Hangi Cilt Hastalıkları Kaşıntıya Neden Olur?
Kaşıntıya neden olan hastalıkları genel olarak şu şekilde sıralayabiliriz; alerjik durumlar, sinirsel nedenler, cilt hastalıkları, ilaçlara bağlı kaşıntılar ya da iç hastalıklarına bağlı olarak görülen kaşıntılar. Dermatolojik olarak en sık rastlanılan kaşıntı nedenleri ise; - Egzama (alerjik egzama),
- Suçiçeği (döküntülü deri hastalığı),
- Kurdeşen,
- Mantar,
- Cilt kuruluğu,
- Bit (bulaşıcı hatalık),
- İltihabi deri hastalıkları,
- Uyuz kaşıntıya neden olabilir.
Vücutta görülen deri hastalıklarında genellikle bu bölgelerde görüntü bozukluğu görülür. Kişinin cildinde kalınlaşma, kırmızılık, dökülme ve kabuklanma görülen durumlardır.
Eğer deride görüntü değişikliği görülmesi halinde bunun bir cilt hastalığı sonucunda oluşan kaşıntı olduğu anlaşılır.
Eğer kuru bir kaşıntı söz konusu ise yani deride hiçbir bulguya neden olmadan genel bir kaşıntı varsa, bunun sinirsel mi ya da iç hastalıklarına mı bağlı olduğunu anlamak için mutlaka kan tahlilleri yapılır.
Deriye ait kaşıntılı hastalıklarda ilk olarak gözle muayene yapılır. Cilt doktoru, gözle muayenesi sonucun da genellikle hangi hastalığın kaşıntıya sebep olduğunu anlayabilir. Eğer hekimin gözle muayenesi sonucunda hastalığın teşhisi tam olarak yapılamıyorsa ileri tetkiklere başvurularak gerçek teşhis konulur.
Cilt kaşıntılarına, döküntülerin eşlik etmesi halinde bunun ürtiker (kurdeşen) olarak adlandırılan alerjik bir deri hastalığı olduğu anlaşılır. Kurdeşen teşhisi rahatça konabilen bir hastalıktır. Bunun yanı sıra kaşıntıya neden olan diğer bir deri hastalığı da alerjik egzamadır.
Cilt hastalığı nedeniyle görülen kaşıntılar, deride belirtiler verir, ancak iç hastalıkları nedeniyle görülen kaşıntılarda deride bir belirti söz konusu değildir.
İç hastalıklarında; kansızlık, demir eksikliği, kan hastalıkları, karaciğer, böbrek bozukluğu, enfeksiyon hastalıkları genel kaşıntı nedeni olabilir. Yapılan kan testleri, çekilen röntgenlerle teşhis konulabilir. Eğer testlerde herhangi bir problem saptanmadıysa bu genellikle deri hastalıklarına veya strese bağlıdır.
Kaşıntı Sebebiyle Tahriş Edilen Cilt Nasıl Rahatlatılır?
Kişinin kaşınan bölgeyi kaşıması, o bölgede tahrişe neden olur. Özellikle kaşınan bölgenin bastırılarak kaşınması, tırnak yaralarına neden olur ve kanamalar meydana gelir. Uzun süreli kaşıntılarda kahverengi ve kırmızı lekelerin oluşmasına yol açabilir. Ayrıca kişi kaşıntı sebebiyle sık sık banyo yapmak gereksiniminde bulunur, banyo esnasında vücuda sabun sürülür ve bu durum cildi daha kuru ve sağlıksız hale getirir.
Kaşıntı sonucu tahriş olan bir ciltte dikkat edilmesi gereken en önemli nokta banyoda keselenmemek ve sabunlanmamaktır. Koltuk altı ve genital bölgelerin temizliğinde sabun kullanılmalı ancak diğer bölgelerde sabuna çok fazla ihtiyaç duyulmamalıdır. Önceden de bahsettiğimiz gibi kuru cilde sahip olan kişilerin banyo sonrasında nemlendirici krem kullanmaları gerekir. Eğer evde nemlendirici bulunmuyorsa doğal yağlardan (zeytinyağı, Ayçiçek yağı)da faydalanılabilir. Bu yağların yanı sıra vazelin veya gliserin de cilde sürülebilir.
Banyo, ılık su ile yapılmalıdır. Ciltte kaşıntı sonrasında eğer bir yaralanma söz konusu ise o bölgeye az miktarda antibiyotikli kremler sürülebilir, ancak sonrasında pür vazelin (alerji yapmayan, cildi koruyan bir krem) sürülebilir. Vazelin, cildin kurumasını engelleyerek ve su tutarak tedavi edici bir özelliğe sahiptir.
Kaşıntıyı Azaltmak İçin Yapılması Gerekenler
Kişi, vücudundaki kaşıntıyı hafifletmek için öncelikle yediği besinlere dikkat etmelidir. Kaşıntıyı arttırıcı bazı gıdalar bulunmaktadır.
Kafein, alkol ve baharatlı gıdalar bunların başında gelir. Bunlar arasında kafein, uyarıcı bir etkiye sahiptir ve var olan stresin artmasına neden olur. Bu nedenle kaşıntısı olan kişilerin kola, kahve ve çay türü içeceklerden uzak durmaları önerilir. Yine baharatlarında uyarıcı etkiye sahip olması nedeniyle fazla tüketiminden kaçınmak gerekir.
Kaşıntısı olan kişilerin haşlama sebze ve et tüketmesi gerekir. Bu dönemde katkı maddesi içeren besinlerden uzak durulmalı, bunun yerine doğal içerikli besinler tüketilmelidir.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi banyo yapılırken ılık su tercih edilmelidir. Kese ve aşırı sabunlanmadan kaçınılmalıdır.
Kaşıntı Nasıl Tedavi Edilir?
Tedavide, kaşıntıyı tetikleyen faktörlerin yok edilmesi çok önemlidir. Kaşıntının nedeni bir cilt hastalığı ise buna yönelik tedavi yapılır. Cilt hastalıkları (mantar, egzama, sedef, ürtiker)nın ortadan kaldırılması halinde kaşıntı da tedavi edilmiş olacaktır.
Deri hastalıklarında nemlendirici kremler, kortizonlu ilaçlar ve gerekli olması halinde kortizonlu iğne ya da haplar kullanılır. Bunların yanı sıra antihistaminik ve alerji giderici ilaçlardan da yararlanılabilir. Uyuz ve bit gibi ciltte bulgu göstermeyen durumların teşhisi yapıldıktan sonra tedavisi oldukça kolaydır.
Vücutta sinirsel kaynaklı kaşıntılar görülebilir. Bu kaşıntılar ısrarcıdır. Derinin kalınlaşmasına ve renginde değişmeye neden olabilir. Böyle durumlarda antidepresan ilaçlar ve nemlendirici kremlerden faydalanılır.
Bu dönemde kişinin spor yapması önemlidir ve beslenmeye de dikkat edilmelidir.
İç hastalıklarından şüphelenilmesi halinde kişiden genel kan tahlilleri alınır. Eğer tetkikler sonucunda iç hastalık (kansızlık, karaciğer, böbrek hastalığı, guatr gibi) olduğu gözlenmişse kişi bir iç hastalığı uzmanına yönlendirilir. Bu hastalıkların tedavisinin yapılması halinde kaşıntı da yok olacaktır.