MustafaCİLASUN
Özel Üye
Ey saki niçin bakmazsın
Sende mi çulsuzlara bir hak tanımazsın
Sefil nefesleri insan saymazsın, gözlerine bakan meramı hiç anlamazsın
Söyle nasıl bir hırsı heyecansın, ne mazlum ve de mağdurun dertlerinden çok uzaksın
Kabak kemaninin derdi var
Nasıl bir taksime girse yüreğimi yaralar
Kimseye bir sözüm yok içim kan ağlar, hüzün sinemde kor olur çıkar
Nedense ne hakkıyla sevebildim ve ne de sevilmenin süruruyla kendimden geçtim
Sanki kendiyle keşmekeş nefestim
Hangi sevdayı merak ettim, nefislerin halini seyrettim
Aşkın edep rahlesinde ki hassasiyetiyle kendimden geçtim, bilmem hangi düşteydim
Ruhumu ve kalbimi ram eyleyen bir fırtınanın ellerindeydim, telakkiler adına müşküldüm
Ey saki bakma, boş ver ve gelip geç
Bilmem kaç müşterin olmuştur, sessizce göçüp giden
Bir gün olsun senin derdi gamını dinlemeyen, her vakit senden bekleyen
Hoş gör be saki, derliler gelir, hüzne dalanlar kapıda belirir, gün batınca sesler kesilir
Hangi gecenin sabahından söz edeyim
Taş olan yastığımdan nasıl bahsedeyim, geceyi üzerime örteyim
Banklarda uyuyan, sokak aralarında çaresiz bakan, bir umut adına koşan
Garları mesken tutan, ayazda fırın ızgaralarının üzerinde yatan, kendini bırakandan mı?
Zavallı kadın gecenin nu saatinde
Uykuya hasret kalmış gözleriyle ve çaresizlik içinde
Kalbinin derin sessizliğinde bulaşıkları yıkıyor, başını önünden ayırmıyor
Rızkını temin etmek için sabrediyor ve metanetle direniyor, bilmem ki evdeki nerde geceliyor
Ey saki artık gidiyorum, hoşça kal
Sinenin silinmeyenleri ne kadar varsa unut, dostlukla var hal
Giden geri gelmiyor, sevdalar sahraların sessizliğinde ve kalbin vecdinde inliyor
Ruhunun vadinden geri dönen, O’na olan sadakati unutan, Ümmeti olduğu Efendimizden uzak kalan aldırmıyor
Mustafa CİLASUN