ceylannur
Yeni Üyemiz
Kıyamet, cinler içinde mi aynıdır; değilse onlara nasıl kıyamet kopacaktır?
Kıyamet, cinler içinde mi aynıdır; değilse onlara nasıl kıyamet kopacaktır?
Kıyamet, hem insanlar hem de cinler için olacaktır.
"Sûr'a üflenir ve Allah'ın dilediği kimseler dışında göklerdeki herkes ve yerdeki herkes ölür. Sonra ona bir daha üflenir, bir de bakarsın onlar kalkmış bekliyorlar." (Zümer, 39/68)
Bu âyette sûra iki kere üfleneceği bildirilmiştir. Neml suresi 87. âyetinde bu ikisinden önce bir kere daha üfleneceğinden söz edilmiştir. Onun için Hz. Peygamber (a.s.v) sûra üç üfleme bildirmiştir:
1. Nefhatü’l feza’ (dehşetli bir ses)
2. Nefhatu’s-sa’k (öldüren ses)
3. Nefhatu’l kıyame (diriliş üflemesi).
İstisna edilenler: En büyük dört melektir. Bazı müfessirler ayrıca, Hamele-i Arş, yahut rıdvan melekleri, huriler, Malik (cehennem sorumlusu) ve Zebanileri de sayarlar.
Bu âyette, kendisine üç defa üfürülecek olan sur'un son iki üfürülüşü zik*redilmektedir. Sur'a birinci üfürülüşte her şey büyük bir korkuya kapılıp sarsıla*caktır. Resulullah (s.a.v.) bu duruma işaret ederek şöyle buyunnuştur:
"Ben kendimi nasıl rahat hissedebilirim. Sur sahibi sur'u ağzına almış, alnını yere eğ*miş, kulağını Allah'ın emrine vermiş ona üflemek için "Üfle" emrine beklemek*tedir."
İkinci üfürülüşte ise Allah Teala'nın, diledikleri hariç, bütün yaratıklar öle*ceklerdir.
Âyette zikredilen, Allah Teala'nın, ölmeyeceklerini dilediği kimselerden maksat Enes b. Mâlik ve Süddî'ye göre Cebrail, Mikâii, İsrafil ve Azrail'dir. Al*lah Teala bütün yaratıkların ruhlarını aldıktan sonra, geriye bu melekler kalır. Da*ha sonra bunların da canlarını alır, geriye sadece kendi zatı kalır. (Taberi Tefsiri)
Kıyamet, cinler içinde mi aynıdır; değilse onlara nasıl kıyamet kopacaktır?
Kıyamet, hem insanlar hem de cinler için olacaktır.
"Sûr'a üflenir ve Allah'ın dilediği kimseler dışında göklerdeki herkes ve yerdeki herkes ölür. Sonra ona bir daha üflenir, bir de bakarsın onlar kalkmış bekliyorlar." (Zümer, 39/68)
Bu âyette sûra iki kere üfleneceği bildirilmiştir. Neml suresi 87. âyetinde bu ikisinden önce bir kere daha üfleneceğinden söz edilmiştir. Onun için Hz. Peygamber (a.s.v) sûra üç üfleme bildirmiştir:
1. Nefhatü’l feza’ (dehşetli bir ses)
2. Nefhatu’s-sa’k (öldüren ses)
3. Nefhatu’l kıyame (diriliş üflemesi).
İstisna edilenler: En büyük dört melektir. Bazı müfessirler ayrıca, Hamele-i Arş, yahut rıdvan melekleri, huriler, Malik (cehennem sorumlusu) ve Zebanileri de sayarlar.
Bu âyette, kendisine üç defa üfürülecek olan sur'un son iki üfürülüşü zik*redilmektedir. Sur'a birinci üfürülüşte her şey büyük bir korkuya kapılıp sarsıla*caktır. Resulullah (s.a.v.) bu duruma işaret ederek şöyle buyunnuştur:
"Ben kendimi nasıl rahat hissedebilirim. Sur sahibi sur'u ağzına almış, alnını yere eğ*miş, kulağını Allah'ın emrine vermiş ona üflemek için "Üfle" emrine beklemek*tedir."
İkinci üfürülüşte ise Allah Teala'nın, diledikleri hariç, bütün yaratıklar öle*ceklerdir.
Âyette zikredilen, Allah Teala'nın, ölmeyeceklerini dilediği kimselerden maksat Enes b. Mâlik ve Süddî'ye göre Cebrail, Mikâii, İsrafil ve Azrail'dir. Al*lah Teala bütün yaratıkların ruhlarını aldıktan sonra, geriye bu melekler kalır. Da*ha sonra bunların da canlarını alır, geriye sadece kendi zatı kalır. (Taberi Tefsiri)