Muhtazaf | M.Salih AYDIN
Gönüller fetih beklerken!
Yine bir bayram daha geçerken bazı konuları hatırlatmak istedim, istedimki haberdar olmadığımızın haberdarı olalım.
Konuşma uslubü olmazsa insan farkında olmadan insana itici olabiliyor.
Mesele birilerini şuçlayarak bir yere varmak değil, mesele insanı insan gibi görüp meramını anlatmak.
Mesele insanları islama kazanabilmek, mesele bir kardeşini daha iman meşalesini eline tutuşturmak, mesele iman kaynağından susuzluğu gidermek, mesele bizim derdimiz olmalı.
Yola çıkıyorsun tank yapmayı unutmuşsun akaryakıt istasyonu uzakta işte yolun ortasında kalmana ramak kala birileri can simidi gibi seni bu mengameden kurtarıyor.
Gönülleri fetih etmek emek ister, sabır ister, vakit ister ve en önemlisi bilgi ister.
Bütün bunlara mukabil tatlı bir dil ikna eden güçlü konuşma gül gibi dikeni batırmadan güzelliği göstermek ister.
İnsanlar hep başkalarından umut beklerken kendisi umut olmayı ve yardım edebilmeyi düşünmez.
İşte bu düşünme melekesini dumura uğratarak kendimizi aciz yaratıklar haline düşürmüşüz.
Düşünmek insanı insan yapan en güzel bir yetenektir.
Düşünceler düşünmek düşünebilmek ve yaradana şükretmek.
İşte tam burada ne demiştik düşünüp teslim olmak ve gönülleri fetih etmek.
Gönüller gönüllerde olursa uzaklık kifayet etmez.
İnsan sadece et ve kemikten bir parça değildir.
İlahi bir kod daima kalbinin bir köşesindedir. Kalp kararmadıkça o kodu içinde hisseder. İşte insan o kodun içinden gelen insan adam gibi adam olmaya adaydır. Zorluklara emek sarf ederek bir yüreğe Allah c.c. sevgisini katabilmek.
Lale ve gül bahçelerini yaban otlarından temiz tutabilmek.
Dünyada o kadar çok insan varki, bir elin ellerinden tutmasını yüzlerine gülünmesini hakikate davet edilmesini bekliyor.
Bizim sırtımızdaki bu ağır yükün altında adeta ezilmişiz, kendimize bile faydamız yok.
Ey gönül sen seni feth edecek gönül sultanlarına yelken açarken, ülkemin insanlarını ne zaman bir sanatkar gibi işleyeceksiniz, gönül sultanları.
Aslına dönemeyen insan hayvani isteklerin elinde esaret zincirine teslim olacak.
Gönüller fetih beklerken!
Gönüller fetih bekler, fetihler Mehmet,
Fırtınalar eserken yüreğimde, hakikat set,
Yüreğimde bir ses haykırır, Allah’a iman et,
Sultanım sen ne yücesin, varlığını bilmek güzel.
Sultalar, zincir, zincir dizilmiş, gözler çakmak, çakmak,
Memleketim ablukada, hepsi istiyorlar, alev alev yakmak,
Haydi yeniden silkinelim birliğe, beraberliğe, barışa yürümek hak,
Sultanım, yaradanım, sen ne yücesin, senin varlığını bilmek, çok güzel.
Salih; nesneler var olur, yok olur, sonunda ömürden bir nefes solur,
Gönülleri feth etmek, en sonunda, yaradanın katında, senin sermayen olur,
Uzun bir yola çıkacaksın, bu yolda azığın yoksa kalırsın, aslına yürü hak yoldur,
Ya Rabbim, Sultanım, yaradanım, sen ne yücesin, senin varlığını bilmek, çok güzel.
Allah‘a emanet olun.
Selâm ve dua ile.
M.S.A.
Yine bir bayram daha geçerken bazı konuları hatırlatmak istedim, istedimki haberdar olmadığımızın haberdarı olalım.
Konuşma uslubü olmazsa insan farkında olmadan insana itici olabiliyor.
Mesele birilerini şuçlayarak bir yere varmak değil, mesele insanı insan gibi görüp meramını anlatmak.
Mesele insanları islama kazanabilmek, mesele bir kardeşini daha iman meşalesini eline tutuşturmak, mesele iman kaynağından susuzluğu gidermek, mesele bizim derdimiz olmalı.
Yola çıkıyorsun tank yapmayı unutmuşsun akaryakıt istasyonu uzakta işte yolun ortasında kalmana ramak kala birileri can simidi gibi seni bu mengameden kurtarıyor.
Gönülleri fetih etmek emek ister, sabır ister, vakit ister ve en önemlisi bilgi ister.
Bütün bunlara mukabil tatlı bir dil ikna eden güçlü konuşma gül gibi dikeni batırmadan güzelliği göstermek ister.
İnsanlar hep başkalarından umut beklerken kendisi umut olmayı ve yardım edebilmeyi düşünmez.
İşte bu düşünme melekesini dumura uğratarak kendimizi aciz yaratıklar haline düşürmüşüz.
Düşünmek insanı insan yapan en güzel bir yetenektir.
Düşünceler düşünmek düşünebilmek ve yaradana şükretmek.
İşte tam burada ne demiştik düşünüp teslim olmak ve gönülleri fetih etmek.
Gönüller gönüllerde olursa uzaklık kifayet etmez.
İnsan sadece et ve kemikten bir parça değildir.
İlahi bir kod daima kalbinin bir köşesindedir. Kalp kararmadıkça o kodu içinde hisseder. İşte insan o kodun içinden gelen insan adam gibi adam olmaya adaydır. Zorluklara emek sarf ederek bir yüreğe Allah c.c. sevgisini katabilmek.
Lale ve gül bahçelerini yaban otlarından temiz tutabilmek.
Dünyada o kadar çok insan varki, bir elin ellerinden tutmasını yüzlerine gülünmesini hakikate davet edilmesini bekliyor.
Bizim sırtımızdaki bu ağır yükün altında adeta ezilmişiz, kendimize bile faydamız yok.
Ey gönül sen seni feth edecek gönül sultanlarına yelken açarken, ülkemin insanlarını ne zaman bir sanatkar gibi işleyeceksiniz, gönül sultanları.
Aslına dönemeyen insan hayvani isteklerin elinde esaret zincirine teslim olacak.
Gönüller fetih beklerken!
Gönüller fetih bekler, fetihler Mehmet,
Fırtınalar eserken yüreğimde, hakikat set,
Yüreğimde bir ses haykırır, Allah’a iman et,
Sultanım sen ne yücesin, varlığını bilmek güzel.
Sultalar, zincir, zincir dizilmiş, gözler çakmak, çakmak,
Memleketim ablukada, hepsi istiyorlar, alev alev yakmak,
Haydi yeniden silkinelim birliğe, beraberliğe, barışa yürümek hak,
Sultanım, yaradanım, sen ne yücesin, senin varlığını bilmek, çok güzel.
Salih; nesneler var olur, yok olur, sonunda ömürden bir nefes solur,
Gönülleri feth etmek, en sonunda, yaradanın katında, senin sermayen olur,
Uzun bir yola çıkacaksın, bu yolda azığın yoksa kalırsın, aslına yürü hak yoldur,
Ya Rabbim, Sultanım, yaradanım, sen ne yücesin, senin varlığını bilmek, çok güzel.
Allah‘a emanet olun.
Selâm ve dua ile.
M.S.A.
Moderatör tarafında düzenlendi: