ceylannur
Yeni Üyemiz
Kuran Hatmi ve hatim duası var mıdır? Peygamber Efendimiz ve Sahabeler yapmış mıdır?
“Ey İnsanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerinizdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.” (Yunus Sûresi, 57.Âyet)
Kur’an Okumanın Fazileti
“Ümmetimin ibadetinin en faziletlisi, Kur’ân okumaktır.” (Suyûtî, Câmiu’s-Sağîr,, I, 51)
“Evlerinizi namaz kılmakla ve Kur’an okumakla nurlandırınız.” (Suyûtî, Camiu’s-Sağîr, II, 188)
“Bir kimsenin Allah’ın kitabından bir harf okuması bir hasenedir. Hasene de on misli sevap (mükâfat)la karşılanır. Ben size, ‘Elif-Lam-Mim’ bir harftir demiyorum. Belki “Elif” (başlı başına) bir harf, “Lam” da bir harf, “Mim” de bir harftir.” (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’an, 16)
“Kur’an okuyunuz, zira Kur’an, kendisini okuyanlara kıyamet gününde şefaatçi olarak gelir.” (Müslim, Müsafirun, 252)
Kur’an Hatmi
Hatim, hadis ilmiyle ilgili bir kavramdır. Hatim kelimesi “örtmek, mühürlemek, bir şeyi tamamlayıp sonuna ulaşmak” gibi manalara gelmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’i baştan sona kadar yüzünden veya ezberden okumaya da hatim denilmektedir. Aynı zamanda hadis kitaplarını okuyup bitirmek de hatim olarak isimlendirilmiştir.
Hatim Adabı
• Hatim, Nâs suresinin okunmasıyla sona ererse de ardından Fatiha ve Bakara suresinin ilk beş ayetinin okunması yeni bir hatme başlangıç sayılmıştır.
• Hatim tamamlandıktan sonra dua edilir.
• Ölünün yıkanıp kefenlenmesinden sonra yahut defnedildiği gün veya gece Kur’an okunması veya hatim indirilip dua edilmesi bazı müslüman çevrelerde âdet hâline gelmiştir.
Hatim Duası
Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar okuduktan sonra, yani hatmettikten sonra yapılan duaya “hatim duası” adı verilir.
Resulullah (A.S.M.) “Kim Kur’ân’ı hatmederse, onun kabul olunmuş bir duası vardır.” (Suyûtî Camiu’s-Sağîr, II,175) buyurmuştur. Kendisinin de hatimden sonra dua ettiği bildirilmekte ve bu dualardan bazıları nakledilmektedir. Gerek ezberden, gerekse yüzünden Kur’ân’ı hatmeden kişinin, duasının Allah katında makbul olduğunu ve bir diğer hadislerinde de Allah’ın bu kimselere “cennette bir ağaç ihsan edeceğini” haber vermişlerdir. (Suyûtî, Câmiu’s-Sağîr, I, 96)
Enes b. Mâlik’ten rivayet edilen bir hadise göre Hz. Peygamber (asm), hatim yapacağı zaman ehl-i beytini toplar ve hatim duası yapardı (el-Fûrî, Kenzü’l-Ummâl, I, 392) İbn Mes’ud’un rivayetine göre de, Hz. Peygamber (asm) ehl-i beytini toplar, dua eder, onlar da “âmîn” derlerdi (Sehavi, Cemalü’l Kurrâ, vd. 34).
İbnü’l-Cezerî, Câbir b. Abdullah’dan rivayet edilen; “Kur’an sahibinin kabul olunmuş bir duası vardır. Allah isterse onu sahibine hemen dünyada verir, dilerse onu âhirete bırakır.” hadisine işaret ederek, “Kur’an’ı hatmedenin bu hadisin zâhirî manasına göre, dua etmesi müstehaptır” demektedir. (İbnü’l-Cezerî, Takrîbu’n-Neşr, 194)
Sahabeden Abdullah b. Mesud, Abdullah b. Abbas ve Enes b. Mâlik başta olmak üzere bazı sahabilerin de hatim dualarına katıldıkları, aile fertleriyle birlikte hatim duası yaptıkları rivayet edilmiştir. (Dârimî, Fazâilü’l-Kur’an, 33) Mücâhid de, sahabenin hatim duasına iştirak etmeye özel bir önem verdiğini belirtmek üzere “Ashab-ı Kiram, ilâhî rahmet iner diye hatim esnasında hazır bulunurlardı” demektedir. (Suyûtî, ltkân, I, 311)
Hatim duasına geçmeden önce Nâs ve Fâtiha sureleri ile Bakara suresinin başından beş âyet okumak sünnettir. Bu konuda Übey b. Ka’b: “Resûlullah, Nas suresini okuduğu zaman, Fatiha suresine başlar, sonra Bakara suresinin başından “ve ülâike hümü’l-müflihûn”a kadar okur, hatim duasını yapar, daha sonra da kalkardı” (Suyûtî, ltkân, I, 313) demektedir. Resûlullah’ın, Kur’ân-ı Kerîm’i terkedilmiş bir vaziyette bırakmamak için böyle yaptığı rivayet edilmektedir (Kurtubî, Tefsir, I, 30).
Peygamberimiz (asm) ve Hatim
“Hz. Peygamber (asm), Ramazan gecelerinde Kur’an’ı Cibril’e arz ederdi.” (Buharî, Bed’ü’l-Vahy)
“Cibril her sene Peygamberle (asm) karşılıklı olarak Kur’an’ı birbirlerine arz ederler, son senesinde ise bu arz işi iki defa vâki olmuştur.” (Müslim, Fedâilü’s-Sahabe, 99)
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) Kur’an’ı Ramazan ayında (Cebrail A.S.) karşılıklı olarak baştan sona okumuşlardır. Bu yüzden Kur’an’ın bu ayda sıkça okunması müstehap kabul edilmiştir.
Müslümanlar da o zamandan beri Ramazan ayında genellikle camilerde ve bazı evlerde Kur’an okutup dinlemek suretiyle hatim indirmeyi âdet hâline getirmişlerdir. İşte camilerde, özellikle Ramazan aylarında, hafızlar tarafından okunup, cemaat tarafından dinlenme ve takip edilme şeklinde güzel bir anane olarak yerleşen mukabele, bu aziz hatıradan kalma güzel ve anlamlı bir gelenektir.
Enes b. Mâlik’ten rivayet edilmiştir: Hz. Peygamber (asm): “Âmellerin en hayırlısı, Kur’an okumaya başlamak ve hatmetmektir.” buyurmuşlardır (Kurtubî, Tezkâr, 127)
Sahabeler ve Hatim
Abdullah b. Amr şöyle anlatıyor:
Peygamber (sav) bana:
-Kur’an’ı bir ayda hatmet, dedi. Ben,
-Kendimde bundan daha fazlasına güç buluyorum, dedim.
- O hâlde on günde hatmet, dedi.
- Kendimde bundan da daha fazlasına güç buluyorum, karşılığını verdim.
Bunun üzerine şöyle dedi:
- Yedi günde hatmet, daha az bir müddette hatmetme. (Müslim, Savm, 35)
Teravih ve Hatim
Teravih namazını Kur'an-ı Kerîm'i en az bir kere hatmederek kılmak sünnet, birden fazla hatimle kılmak ise bir fazilettir. (Serahsî, Mebsut, 2/146; Kâsanî, Bedaius's-Sanai fi Tertibi'ş-Şerai', 2/276)
Resulüllah (sall
u aleyhi ve sellem) Ramazan ayında bir gece mescide çıktı ve mescidin bir kenarında namaz kılan insanlar gördü ve sordu "Bunlar ne yapıyorlar?" orada bulunanlardan biri şöyle cevap verdi "Bunlar Kur'an'ın tamamını ezberleyememiş yani hafız olmayanlar kimseler, Übeyy b. Ka'b onlara hatimle namaz kıldırıyor." Resülüllah (sall
u aleyhi ve selem) bu cevaba sevinerek memnuniyet ve takdirlerini şu şekilde ifade ettiler: "Doğru yapmışlar, yaptıkları şey ne kadar güzel." (Ebu Davut, Ramazan, 1)
Sahabe döneminde teravihin hatimle kılınmasına önem verilmiştir.
Hz. Ömer Kur'an hafızlarından üç kişiyi çağırmış, hepsine Kur'an okutmuş sonra okuma hızlarına göre birisine her rekatta 30, bir diğerine 25 öbürüne de 20 ayet okuyarak hatimle teravih namazı kıldırmalarını istemiştir. (Abdurrezzak, Musannef, 4/261)
Sahabeden sonraki dönemlerde de teravihin hatimle kılınmasına önem verilmiştir.
Ömer b. Abdilaziz karilere (Kur'an hafızları) her rekatta on ayet okuyarak teravih namazını hatimle kıldırmalarını emretmişti. (Said İbn Sahnun, el-Müdevvenetü'l-kübra, 1/194, İbrahim Halebî, Mülteka'l-Ebhur, (Ta'lik: Vehbi Süleyman el-Gavci) 1/120)
İmam-ı A'zam'ın Ramazan'da gündüz bir hatim, teravihte de bir hatim olmak üzere toplam altmış bir defa Kur'an'ı hatmettiği rivayet edilmektedir. (Tahtavi, Haşiye ala meraki'l-felah şerhi nuri'l-izah,s.337)
Muhammed b. İsmail el-Buhari, Ramazan ayının ilk gecesinde ashabı, eşi dostu talebeleri toplanır onlara teravih namazı kıldırırdı. Her rekatta yirmi ayet okuyarak hatmederdi. Ayrıca gecenin yarısından başlayarak son üçte birine kadar olan zaman diliminde Kur'an okur ve bu şekilde de her üç gecede bir hatmederdi. Gündüz de her gün bir hatim indirir, hatmi de iftar vaktinde bitirir ve "her hatim yapıldığında müstecap (kabul olunan) bir dua vardır" derdi. (Beyhaki, Şuabu’l-imân, 2/416)
“Ey İnsanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerinizdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.” (Yunus Sûresi, 57.Âyet)
Kur’an Okumanın Fazileti
“Ümmetimin ibadetinin en faziletlisi, Kur’ân okumaktır.” (Suyûtî, Câmiu’s-Sağîr,, I, 51)
“Evlerinizi namaz kılmakla ve Kur’an okumakla nurlandırınız.” (Suyûtî, Camiu’s-Sağîr, II, 188)
“Bir kimsenin Allah’ın kitabından bir harf okuması bir hasenedir. Hasene de on misli sevap (mükâfat)la karşılanır. Ben size, ‘Elif-Lam-Mim’ bir harftir demiyorum. Belki “Elif” (başlı başına) bir harf, “Lam” da bir harf, “Mim” de bir harftir.” (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’an, 16)
“Kur’an okuyunuz, zira Kur’an, kendisini okuyanlara kıyamet gününde şefaatçi olarak gelir.” (Müslim, Müsafirun, 252)
Kur’an Hatmi
Hatim, hadis ilmiyle ilgili bir kavramdır. Hatim kelimesi “örtmek, mühürlemek, bir şeyi tamamlayıp sonuna ulaşmak” gibi manalara gelmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’i baştan sona kadar yüzünden veya ezberden okumaya da hatim denilmektedir. Aynı zamanda hadis kitaplarını okuyup bitirmek de hatim olarak isimlendirilmiştir.
Hatim Adabı
• Hatim, Nâs suresinin okunmasıyla sona ererse de ardından Fatiha ve Bakara suresinin ilk beş ayetinin okunması yeni bir hatme başlangıç sayılmıştır.
• Hatim tamamlandıktan sonra dua edilir.
• Ölünün yıkanıp kefenlenmesinden sonra yahut defnedildiği gün veya gece Kur’an okunması veya hatim indirilip dua edilmesi bazı müslüman çevrelerde âdet hâline gelmiştir.
Hatim Duası
Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar okuduktan sonra, yani hatmettikten sonra yapılan duaya “hatim duası” adı verilir.
Resulullah (A.S.M.) “Kim Kur’ân’ı hatmederse, onun kabul olunmuş bir duası vardır.” (Suyûtî Camiu’s-Sağîr, II,175) buyurmuştur. Kendisinin de hatimden sonra dua ettiği bildirilmekte ve bu dualardan bazıları nakledilmektedir. Gerek ezberden, gerekse yüzünden Kur’ân’ı hatmeden kişinin, duasının Allah katında makbul olduğunu ve bir diğer hadislerinde de Allah’ın bu kimselere “cennette bir ağaç ihsan edeceğini” haber vermişlerdir. (Suyûtî, Câmiu’s-Sağîr, I, 96)
Enes b. Mâlik’ten rivayet edilen bir hadise göre Hz. Peygamber (asm), hatim yapacağı zaman ehl-i beytini toplar ve hatim duası yapardı (el-Fûrî, Kenzü’l-Ummâl, I, 392) İbn Mes’ud’un rivayetine göre de, Hz. Peygamber (asm) ehl-i beytini toplar, dua eder, onlar da “âmîn” derlerdi (Sehavi, Cemalü’l Kurrâ, vd. 34).
İbnü’l-Cezerî, Câbir b. Abdullah’dan rivayet edilen; “Kur’an sahibinin kabul olunmuş bir duası vardır. Allah isterse onu sahibine hemen dünyada verir, dilerse onu âhirete bırakır.” hadisine işaret ederek, “Kur’an’ı hatmedenin bu hadisin zâhirî manasına göre, dua etmesi müstehaptır” demektedir. (İbnü’l-Cezerî, Takrîbu’n-Neşr, 194)
Sahabeden Abdullah b. Mesud, Abdullah b. Abbas ve Enes b. Mâlik başta olmak üzere bazı sahabilerin de hatim dualarına katıldıkları, aile fertleriyle birlikte hatim duası yaptıkları rivayet edilmiştir. (Dârimî, Fazâilü’l-Kur’an, 33) Mücâhid de, sahabenin hatim duasına iştirak etmeye özel bir önem verdiğini belirtmek üzere “Ashab-ı Kiram, ilâhî rahmet iner diye hatim esnasında hazır bulunurlardı” demektedir. (Suyûtî, ltkân, I, 311)
Hatim duasına geçmeden önce Nâs ve Fâtiha sureleri ile Bakara suresinin başından beş âyet okumak sünnettir. Bu konuda Übey b. Ka’b: “Resûlullah, Nas suresini okuduğu zaman, Fatiha suresine başlar, sonra Bakara suresinin başından “ve ülâike hümü’l-müflihûn”a kadar okur, hatim duasını yapar, daha sonra da kalkardı” (Suyûtî, ltkân, I, 313) demektedir. Resûlullah’ın, Kur’ân-ı Kerîm’i terkedilmiş bir vaziyette bırakmamak için böyle yaptığı rivayet edilmektedir (Kurtubî, Tefsir, I, 30).
Peygamberimiz (asm) ve Hatim
“Hz. Peygamber (asm), Ramazan gecelerinde Kur’an’ı Cibril’e arz ederdi.” (Buharî, Bed’ü’l-Vahy)
“Cibril her sene Peygamberle (asm) karşılıklı olarak Kur’an’ı birbirlerine arz ederler, son senesinde ise bu arz işi iki defa vâki olmuştur.” (Müslim, Fedâilü’s-Sahabe, 99)
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) Kur’an’ı Ramazan ayında (Cebrail A.S.) karşılıklı olarak baştan sona okumuşlardır. Bu yüzden Kur’an’ın bu ayda sıkça okunması müstehap kabul edilmiştir.
Müslümanlar da o zamandan beri Ramazan ayında genellikle camilerde ve bazı evlerde Kur’an okutup dinlemek suretiyle hatim indirmeyi âdet hâline getirmişlerdir. İşte camilerde, özellikle Ramazan aylarında, hafızlar tarafından okunup, cemaat tarafından dinlenme ve takip edilme şeklinde güzel bir anane olarak yerleşen mukabele, bu aziz hatıradan kalma güzel ve anlamlı bir gelenektir.
Enes b. Mâlik’ten rivayet edilmiştir: Hz. Peygamber (asm): “Âmellerin en hayırlısı, Kur’an okumaya başlamak ve hatmetmektir.” buyurmuşlardır (Kurtubî, Tezkâr, 127)
Sahabeler ve Hatim
Abdullah b. Amr şöyle anlatıyor:
Peygamber (sav) bana:
-Kur’an’ı bir ayda hatmet, dedi. Ben,
-Kendimde bundan daha fazlasına güç buluyorum, dedim.
- O hâlde on günde hatmet, dedi.
- Kendimde bundan da daha fazlasına güç buluyorum, karşılığını verdim.
Bunun üzerine şöyle dedi:
- Yedi günde hatmet, daha az bir müddette hatmetme. (Müslim, Savm, 35)
Teravih ve Hatim
Teravih namazını Kur'an-ı Kerîm'i en az bir kere hatmederek kılmak sünnet, birden fazla hatimle kılmak ise bir fazilettir. (Serahsî, Mebsut, 2/146; Kâsanî, Bedaius's-Sanai fi Tertibi'ş-Şerai', 2/276)
Resulüllah (sall
Sahabe döneminde teravihin hatimle kılınmasına önem verilmiştir.
Hz. Ömer Kur'an hafızlarından üç kişiyi çağırmış, hepsine Kur'an okutmuş sonra okuma hızlarına göre birisine her rekatta 30, bir diğerine 25 öbürüne de 20 ayet okuyarak hatimle teravih namazı kıldırmalarını istemiştir. (Abdurrezzak, Musannef, 4/261)
Sahabeden sonraki dönemlerde de teravihin hatimle kılınmasına önem verilmiştir.
Ömer b. Abdilaziz karilere (Kur'an hafızları) her rekatta on ayet okuyarak teravih namazını hatimle kıldırmalarını emretmişti. (Said İbn Sahnun, el-Müdevvenetü'l-kübra, 1/194, İbrahim Halebî, Mülteka'l-Ebhur, (Ta'lik: Vehbi Süleyman el-Gavci) 1/120)
İmam-ı A'zam'ın Ramazan'da gündüz bir hatim, teravihte de bir hatim olmak üzere toplam altmış bir defa Kur'an'ı hatmettiği rivayet edilmektedir. (Tahtavi, Haşiye ala meraki'l-felah şerhi nuri'l-izah,s.337)
Muhammed b. İsmail el-Buhari, Ramazan ayının ilk gecesinde ashabı, eşi dostu talebeleri toplanır onlara teravih namazı kıldırırdı. Her rekatta yirmi ayet okuyarak hatmederdi. Ayrıca gecenin yarısından başlayarak son üçte birine kadar olan zaman diliminde Kur'an okur ve bu şekilde de her üç gecede bir hatmederdi. Gündüz de her gün bir hatim indirir, hatmi de iftar vaktinde bitirir ve "her hatim yapıldığında müstecap (kabul olunan) bir dua vardır" derdi. (Beyhaki, Şuabu’l-imân, 2/416)