Kuranı Kerimde Şehit İle İlgili Ayetler
Şehitlik; yüce dinimizin belirlediği ve kutsal kitabımızda övgüyle bahsettiği bir kavramdır. Kur’an’ı Kerimde Bakara Suresi 154. ayetinde ifade edildiği şekliyle “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. aslında onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz” denilmek suretiyle şehitliğin, Allah katında büyük bir değere ve yüce bir mevkiye sahip olduğunu belirtilmiştir.
Şahadet (Şehitlik), dini bir kavramdır. İslam dininin bilerek ve isteyerek Allah için, din vatan ve kutsal değerleri için ölümü göze almanın bedeli olarak insana bahşettiği yüce bir makamdır. Şehit, kelimesi, aynı zamanda Allahın sıfatlarındandır. Kur’an-ı Kerim’de Şehit (Şüheda), Şahit, Şahitlik ve Şahadet, gibi kavramlar bir çok yerde geçmektedir.
Ayetlerden de anlaşıldığı üzere, Yüce dinimiz şehide öylesine değer vermiştir ki, ruhunu Allaha, bedenini toprağa sunduğu anda; Allah şehidin kanını canını tezkiye eder temizler. üzerinde bulunan eşyaların bile, o yolda kişinin tüm varlığı ile değerli hale gelmesine sebep olur. Bu görüntü dünyada ve ahirette Allah için ölümün göze alınabilirliğinin şahidi, delili ve ispatı sayılır. Bu delillerin aynen korunması sebebiyledir ki, şehitler kanlı elbiseleri ile defnedilirler. Dirilme gününde de aynı hal ile Allahın huzuruna çıkacakları ifade edilmektedir. Bu anlamda Yüce Kitabımızda: "Gerçekten ölüleri biz diriltiriz. Onların yaptıkları işleri delilleriyle birlikte biz yazarız. Her şeyi apaçık bir kitapta sayıp yazmışızdır.” (36/12) buyrulmaktadır.
Şehit; Allah yolunda, din,vatan ve namus gibi kutsal değerleri uğrunda ölen; ruhunu Allah’a bedenini toprağa sunan, bir gül bahçesine girercesine şu kara toprağa giren eli öpülesi bir kahramandır.
İnanç kültürümüzde özel bir yeri ve yüce bir değeri olan şehitlik, yüce dinimizin önemsediği ve teşvik ettiği bir rütbedir. İnsan çalışarak pek çok rütbe ve unvan elde edebilir. Bu rütbelerin başında hiç şüphe yok ki, şehitlik ve gazilik gelir. Çünkü bu rütbeler hayat karşılığında elde edilir ve inançla kazanılır. Hem Hakkın, hem de halkın nezdinde şahadet mertebesine yükselmek, büyük bir mazhariyettir. Kur’an-ı Kerim’de Allah şehitler hakkında şöyle buyurur;
"Şehid, ehl-i beytinden (aile ve akrabasından) 70 kişiye şefaat eder, şefaati kabûl edilir" (Ebû Dâvud, Tirmizî)
"Kıyâmet gününde 3 sınıf şefaat edecek: Peygamberler, sonra âlimler, sonra şehidler" (Tâc)
Şehitlik; yüce dinimizin belirlediği ve kutsal kitabımızda övgüyle bahsettiği bir kavramdır. Kur’an’ı Kerimde Bakara Suresi 154. ayetinde ifade edildiği şekliyle “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. aslında onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz” denilmek suretiyle şehitliğin, Allah katında büyük bir değere ve yüce bir mevkiye sahip olduğunu belirtilmiştir.
Şahadet (Şehitlik), dini bir kavramdır. İslam dininin bilerek ve isteyerek Allah için, din vatan ve kutsal değerleri için ölümü göze almanın bedeli olarak insana bahşettiği yüce bir makamdır. Şehit, kelimesi, aynı zamanda Allahın sıfatlarındandır. Kur’an-ı Kerim’de Şehit (Şüheda), Şahit, Şahitlik ve Şahadet, gibi kavramlar bir çok yerde geçmektedir.
AYET-İ KERiME
"Allah yolunda öldürülenlere "ölüdür" demeyin. Aslında onlar diridirler fakat siz bunu bilemezsiniz." (2/154)
AYET-İ KERiME
“Allah adaleti ayakta tutarak, kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etmiştir. Melekler ve ilim sahipleri de öyle. Ondan başka ilah yoktur. O güçlüdür, hikmet sahibidir.”(3/18)
AYET-İ KERiME
"Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'ın bağışlaması ve rahmeti onların topladıklarından daha iyidir." (3/157)
AYET-İ KERiME
“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler,Rableri katında Allah’ın, lütfünden kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler. (3/169,170)
AYET-İ KERiME
“Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle ve iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır.” (4/69)
AYET-İ KERiME
"Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşırsa ister ölsün ister galip gelsin. Biz ona büyük bir ödül vereceğiz."(4/74)
Ayetlerden de anlaşıldığı üzere, Yüce dinimiz şehide öylesine değer vermiştir ki, ruhunu Allaha, bedenini toprağa sunduğu anda; Allah şehidin kanını canını tezkiye eder temizler. üzerinde bulunan eşyaların bile, o yolda kişinin tüm varlığı ile değerli hale gelmesine sebep olur. Bu görüntü dünyada ve ahirette Allah için ölümün göze alınabilirliğinin şahidi, delili ve ispatı sayılır. Bu delillerin aynen korunması sebebiyledir ki, şehitler kanlı elbiseleri ile defnedilirler. Dirilme gününde de aynı hal ile Allahın huzuruna çıkacakları ifade edilmektedir. Bu anlamda Yüce Kitabımızda: "Gerçekten ölüleri biz diriltiriz. Onların yaptıkları işleri delilleriyle birlikte biz yazarız. Her şeyi apaçık bir kitapta sayıp yazmışızdır.” (36/12) buyrulmaktadır.
ALLAH KATINDA ŞEHİTLİK
Şehit; Allah yolunda, din,vatan ve namus gibi kutsal değerleri uğrunda ölen; ruhunu Allah’a bedenini toprağa sunan, bir gül bahçesine girercesine şu kara toprağa giren eli öpülesi bir kahramandır.
İnanç kültürümüzde özel bir yeri ve yüce bir değeri olan şehitlik, yüce dinimizin önemsediği ve teşvik ettiği bir rütbedir. İnsan çalışarak pek çok rütbe ve unvan elde edebilir. Bu rütbelerin başında hiç şüphe yok ki, şehitlik ve gazilik gelir. Çünkü bu rütbeler hayat karşılığında elde edilir ve inançla kazanılır. Hem Hakkın, hem de halkın nezdinde şahadet mertebesine yükselmek, büyük bir mazhariyettir. Kur’an-ı Kerim’de Allah şehitler hakkında şöyle buyurur;
AYET-İ KERiME
“Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler. Lakin siz onu anlayamazsınız.” (Bakara, 154)
"Şehid, ehl-i beytinden (aile ve akrabasından) 70 kişiye şefaat eder, şefaati kabûl edilir" (Ebû Dâvud, Tirmizî)
"Kıyâmet gününde 3 sınıf şefaat edecek: Peygamberler, sonra âlimler, sonra şehidler" (Tâc)
Moderatör tarafında düzenlendi: