Kur'an'ın yaptığı inkılâplar ispat eder ki, Kur'an Allah'ın kelamıdır.

MURATS44

Özel Üye
Kuran-ı Kerim
Kuran-ı Kerim
Büyük bir hükümdar düşünün, acaba sigara gibi küçük bir alışkanlığı, büyük bir gayretle, küçük bir topluluktan ne kadar bir zamanda kaldırabilir?

Herhalde bu soruya cevabınız şu olurdu: "Yıllarca değil, asırlarca çalışsa yine de tam başaramaz, herkese sigarayı bıraktıramaz."

Hâlbuki hükümdar olmamakla ve gayet zayıf olmakla beraber, tek başına bir insan, Hz. Muhammed (S.a.v), elinde ilahî bir ferman: Kur'an-ı Hâkim.

Ve işte o ilahî kitabın âlemde yaptığı eşsiz inkılâp;

Sigara gibi küçük bir âdeti değil, kan ve damarlara karışan çok büyük adetleri ve inançları, hem de öyle küçük bir topluluk içinde değil, gayet büyük ve kalabalık ve aynı zamanda adetlerine son derece bağlı ve inatçı bir topluluk içinde, cebir ve zorlama olmaksızın, az bir kuvvetle ve gayretle, az bir zamanda tüm bu adetleri kaldırıp, yerlerine en güzel ahlakı tesis etmesi ancak Kur'an güneşinin gönüllerde ki aksindendir.

İşte Kur'an, bu dünya da öyle nuranî, saadetli ve hakikatli inkılâplar yapmış ve beşerin sosyal ve toplum hayatını öyle değiştirmiştir ki, bunun emsali yoktur.

Bunun ile birlikte insanların hem nefislerinde, hem kalplerinde, hem ruhlarında, hem akıllarında, hem şahsî hayatlarında, hem siyasî hayatlarında öyle değişiklikler yapmış ki, insanı, aşağıların en aşağısı olan esfel-i safilinden kurtarıp, yükseklerin en yükseği olan âlâyı illiyyîne çıkarmış ve onu insan-ı kâmil yapmış.

Bu inkılâplardan sadece kalplerde yaptığı inkılâba bakalım. Ve bu inkılâbın milyonlarca numunesinden sadece Hz. Ömer'i görelim:

İslam ile tanışmadan evvel, kendi kız çocuğunu diri diri toprağa gömen Ömer, İslam ile tanışıp, Müslüman olduktan sonra bir karıncayı bile ezemeyerek Hz. Ömer oluyor. Acaba Hz. Ömer'in kalbi, İslam'dan önce kendi öz kızını, hem de diri diri toprağa gömebilecek kadar katı iken, ona ne oldu ki karıncayı bile ezemeyecek bir hale geldi, kalbi nasıl merhamet ile doldu? Ondaki bu değişikliği kim yaptı?

Elbette Kur'an!

Şimdi Kur'an'ın milyonlarca kalpte yaptığı inkılâbı, Hz. Ömer'in kalbinde yaptığı inkılâba kıyas edelim. Ve daha sonra Kur'an'ın, kalpler ile birlikte nefislerde, ruhlarda, akıllarda, şahsî hayatta, siyasî hayatta ve sosyal hayat da yaptığı değişikleri düşünelim. Ve şu soruyu kendimize soralım;

Hiç mümkün müdür ki, böyle büyük inkılâplar yapan bir kitap, Allah'ın kelamı değil de, bir beşerin sözü olsun. Hâşâ, olamaz. Zira Kur'an'ın yaptığı bu inkılâpların yüzde birisini bile hiçbir beşer kitabı yapamamıştır.

O halde Kur'an, kalplerde, nefislerde, ruhlarda, akıllarda, şahsî hayatta, siyasî hayatta ve sosyal hayat da yaptığı değişikliklerin ve inkılâpların şehadetiyle Allah'ın kelamıdır.

BURADAN VİDEO OLARAK İZLEYEBİLİRSİNİZ.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Okyay

ÖZEL ÜYE
Allah c.c. razı olsun emeğinize ellerinize sağlık Murat'ım.
İzninizle Kur'an şiirimizi ekliyorum.

besmele1.gif


[URL="http://www.tevbe.org/forum/redirector.php?url=http%3A%2F%2Fimg.webme.com%2Fpic%2Fi%2Fislamvedinim%2Fkuranikerim.jpg"] [/URL]





KUR'AN

[URL="http://www.tevbe.org/forum/redirector.php?url=http%3A%2F%2Fimg341.imageshack.us%2Fimg341%2F3302%2Fablom1146jhvo8.gif"] [/URL]


Hele şöyle bir düşün- tefekkür eyle bir an!
Ne hikmetle gelmiştir- acaba bize Kur’ân.?
ALLAH Celle Celalüh- neyi etmişti murad,
Resul’ü- Zişânına- niçin inmişti Kur’ân. ? (s.a.v.)
Çünkü zulûmât vardı- kapkaranlıktı ortam,
Bir ışık gerekliydi- elzem olmuştu Kur’ân.
Putlara tapıyordu- sapmıştı,şaşkın insan,
Yol göstermek içindi- yetişti yüce Kur’ân.
Gözleri kamaşmıştı- önce, Nûrunu gören,
Şakşakâya çevirdi- şavkıyla çünkü Kun’ân.
İlahi Nûr yansıdı- ard- arda, burâm- burâm,
Gerçeği ayan- beyân, ışınlıyordu Kur’ân.
Gerçi tebliğ; Zişân’a- yaşatmıştı çok zor ân, (s,a,v,)
Zorları sükûnete - devretti sonra Kur’ân.
Güvenle dönüyordu- imana, Hak’kı gören,
ALLAH ; Resûlü ile- cevaplıyordu Kur’ân. (s.a.v.)
Put’unu kendi kırdı- put’uyla karşı duran,
Zaferdi, mucizesi; küfre galipti Kur’ân.
Her taraf aydınlandı- gül devri oldu zaman,
Yeniden doğdu insân- hayat bahşetti Kur’ân.
Alem Nûr’a gark oldu- sevinçle doldu, her ân,
İlâhi rahmetini- serpiştirmişti Kur’ân.
Artık kapı açıktı- varsa tevbeyle varan,
Şefkati, mağfireti- müjdeliyordu Kur’ân.
İnsan ALLAH’ı buldu- Resulüne’yse hayran,
Beşeriyete huzur- güven getirdi Kur’ân.
Mü’minler kardeş oldu- kopmayan dost ve yârân,
Kalplere sevgi saldı- birlik nakşetti Kur’ân.
Böyle kardeşlik varken- olmazdı gönül kıran,
Aksi halde gücenir- rahmet keserdi Kur’ân.
ALLAH için sevişip- Hakk için dostluk kuran,
Deftere kaydolmuştur- yoldaşı olur Kur’ân.
Kur’an tilâvetinden- haz duyan, lezzet bulan,
Hiç şüphesi olmasın- muhâfızı’dır Kur’ân.
Borçluysa edâ görür- hastaysa; şifâ- derman,
Gözetip- kollayandır, Rabbin izniyle Kur’ân.
Hamd'ü- Senalar Ya Rabb- gayri hazırdır çarem.
Can yeleğim, cân dostum- lütfun Hazreti Kur’ân.
Ne doyulmaz bir sohbet- ne eşsiz- tatlı merâm.
Sözlerin en güzeli- en etkin rehber Kur’ân.
Yâ Rabb! Sana varalım- şeffaf yolunda revân,
Bize öncümüz olsun- Hakk sözü yüce Kur’ân.
Milletim birlik olsun- Vatanım sonsuza şân,
Nurlu kanatlarıyla- sığasın Yüce Kur’ân.
Salât’ü- Selâm olsun- ter döken, emek veren,
Resûl’ü- Zişânına- nûr saçsın Yüce Kur’ân.(s,a,v,)

Sallü ala Resûlüna MUHAMMED
ALLAHümme salli alâ MUHAMMED



Şevket OKYAY
 

TaHKaR

Aktif Üyemiz
Çok değerli bir emek ürünü.Öncelikle bu güzel emekten kutluyorum ikinizide .Çalışmalarınızın devamlı olamasını dilerim. Selam ve saygılarımla.
 

MURATS44

Özel Üye
Teşekkürler. Konu daha da bütün olmuş. Şiirle anlatılanlar konunun açıklaması olmuş. Allah sizden razı olsun.
 
Üst Alt