ceylannur
Yeni Üyemiz
KURBAN
1- Kurban Kesişi:
Hz. Peygamber (s.a.) kurban kesmeyi terketmezdi. İki koç kurban ederdi. Onları da bayram namazını kıldıktan sonra keserdi. Haber vermektedir ki, kurbanını namazdan önce kesen kimsenin kestiği bu hayvan kurban yerine geçmez, yalnızca o kimsenin, ailesine takdim ettiği bir et olur.[696] Hz. Pey-gamber'in (s.a.) sünnetinden ve tavrından çıkarılan netice işte budur. Asıl gözönünde bulundurulacak husus, namazın ve hutbenin vakti değil, bizzat namazın kılınmış olmasıdır. İşte ALLAH'ın dini olarak biz, bunu kabul etmekteyiz. Hz. Peygamber (s.a.) sahabîlere koyun cinsinden toklu,[697] onun dışında kalanlardan da iki yaşında -yani yaşını almış- olan hayvan kesmelerini emretmiştir.
Rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.); "Teşrik günlerinin hepsi kurban kesim günüdür." buyurmuştur.[698] Ancak bu hadis munkatı'dır, mevsûl olarak rivayeti sabit değildir. [699]
[696] Buharı, 73/11; Müslim, 1961 (7).
[697] Buharı, 73/2; Müslim, 1965. Ukbe b. Âmir anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.) ashabı arasında kurbanlıklar dağıttı. Ukbe'ye (bana) bir toklu düştü. Hz. Peygamber (s.a.) bana: "Sen bunu kurban et" buyurdu. Ahmed (2/444 ve 445), Tirmizî (1499) ve Bey-hakî'nin (9/27) Ebu Hureyre'den rivayetlerine göre ALLAH Rasûlü (s.a.): "Koyun cinsinden toklu ne güzel kurbanlıktır" buyurmuştur. Bu hadis, zayıf ise de şu şahid hadisler takviye eder: a) Ebu Davud (2799) ve İbn Mâce'nin (3147) Mücâşî b. Sü-leym'den rivayetlerine göre ALLAH Rasûlü (s.a.) "İki yaşında olanın ifa ettiği vazifeyi toklu da ifa eder." buyurmuştur. Hadisin senedi sahihtir. Bu hadisi Nesâî (7/219) de rivayet etmiş, ancak sahabînin ismini zikretmemiştir. b) Ahmed (6/368) ve İbn Mâce'nin (3139) rivayetlerine göre Hz. Peygamber (s.a.): "Koyun cinsinden kurban olarak toklu kesilmesi caizdir." buyurmuştur. Müslim'in (1963) Câbir'den rivayet ettiği "Kurban olarak ancak yaşını almış hayvan kesin. Bulamazsanız koyun cinsinden loklu kesiniz" hadîsi zayıftır. Çünkü bu hadisde Ebu'z-Zübeyr el-Mekkî'nin tedlisi vardır. Hanefî ve hanbelîlere göre toklu, altı ayını doldurmuş kuzuya denir. TirmizF-
nin Vekî'den nakline göre ise, altı yahut yedi ayım doldurmuş olana denir. Hidâye sahibi (Merginanî) diyor ki:
Şayet yaşını almış olan koyunlarla karıştığında uzaktan bakan kimse yaşını almış olanla onu ayıramayacak kadar iri yapılı olsa bu kuzu kurban edilebilir. Deve cinsinin, yaşını almış olanı beş yaşını doldurmuş olandır. Sığır ve keçi cinsinin yaşını almış olanı ise ikisini doldurmuş, üçüne ayakbasmış olandır. Bk. Merginanî, Hidâye, A/15.
[698] Hadîs sahihtir. Ahmed (4/82), Saîd b. Abdülazîz—Süleyman b. Musa—Cübeyr b. Mut'im senediyle rivayet etmiştir. Râvileri sika ise de Süleyman b. Musa, Cübeyr b. Mut'im'e yetişmemiştir. Bu yüzden hadis munkatı'dır. îbn Hibbân (1008) ve Bezzâr ise Saîd b. Abdülazîz—Süleyman b. Musa—Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Hü-seyn, Cübeyr b. Mut'İm senediyle rivayet etmişlerdir. Zeylaî'nin Nasbu'r-Râye'dt (3/61) Bezzâr'dan nakline göre Îbn Ebî Hüseyn Cübeyr b. Mut'im ile karşılaşmamıştır. Ta-berânî, Mu'cem'mde hadisi Ahmed b. Yahya b. Hâlid er-Rakkî—Züheyr b. Abbâd er-Rüâsî—Süveyd b. Abdülazîz—Saîd b. Abdülazîz—Süleyman b. Musa—Nâfİ' b. Cübeyr—babası Cübeyr senediyle rivayet etmiştir. Süveyd b. Abdülazîz hadisde gevşektir. Bu hadisin İbn Adiy tarafından Ebu Saîd el-Hudrî'den rivayet edilen bir şahidi varsa da onun da senedinde zayıf bir râvi olan Muâviye b. Yahya es-Sadefî vardır.
[699] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/317-318.
1- Kurban Kesişi:
Hz. Peygamber (s.a.) kurban kesmeyi terketmezdi. İki koç kurban ederdi. Onları da bayram namazını kıldıktan sonra keserdi. Haber vermektedir ki, kurbanını namazdan önce kesen kimsenin kestiği bu hayvan kurban yerine geçmez, yalnızca o kimsenin, ailesine takdim ettiği bir et olur.[696] Hz. Pey-gamber'in (s.a.) sünnetinden ve tavrından çıkarılan netice işte budur. Asıl gözönünde bulundurulacak husus, namazın ve hutbenin vakti değil, bizzat namazın kılınmış olmasıdır. İşte ALLAH'ın dini olarak biz, bunu kabul etmekteyiz. Hz. Peygamber (s.a.) sahabîlere koyun cinsinden toklu,[697] onun dışında kalanlardan da iki yaşında -yani yaşını almış- olan hayvan kesmelerini emretmiştir.
Rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.); "Teşrik günlerinin hepsi kurban kesim günüdür." buyurmuştur.[698] Ancak bu hadis munkatı'dır, mevsûl olarak rivayeti sabit değildir. [699]
[696] Buharı, 73/11; Müslim, 1961 (7).
[697] Buharı, 73/2; Müslim, 1965. Ukbe b. Âmir anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.) ashabı arasında kurbanlıklar dağıttı. Ukbe'ye (bana) bir toklu düştü. Hz. Peygamber (s.a.) bana: "Sen bunu kurban et" buyurdu. Ahmed (2/444 ve 445), Tirmizî (1499) ve Bey-hakî'nin (9/27) Ebu Hureyre'den rivayetlerine göre ALLAH Rasûlü (s.a.): "Koyun cinsinden toklu ne güzel kurbanlıktır" buyurmuştur. Bu hadis, zayıf ise de şu şahid hadisler takviye eder: a) Ebu Davud (2799) ve İbn Mâce'nin (3147) Mücâşî b. Sü-leym'den rivayetlerine göre ALLAH Rasûlü (s.a.) "İki yaşında olanın ifa ettiği vazifeyi toklu da ifa eder." buyurmuştur. Hadisin senedi sahihtir. Bu hadisi Nesâî (7/219) de rivayet etmiş, ancak sahabînin ismini zikretmemiştir. b) Ahmed (6/368) ve İbn Mâce'nin (3139) rivayetlerine göre Hz. Peygamber (s.a.): "Koyun cinsinden kurban olarak toklu kesilmesi caizdir." buyurmuştur. Müslim'in (1963) Câbir'den rivayet ettiği "Kurban olarak ancak yaşını almış hayvan kesin. Bulamazsanız koyun cinsinden loklu kesiniz" hadîsi zayıftır. Çünkü bu hadisde Ebu'z-Zübeyr el-Mekkî'nin tedlisi vardır. Hanefî ve hanbelîlere göre toklu, altı ayını doldurmuş kuzuya denir. TirmizF-
nin Vekî'den nakline göre ise, altı yahut yedi ayım doldurmuş olana denir. Hidâye sahibi (Merginanî) diyor ki:
Şayet yaşını almış olan koyunlarla karıştığında uzaktan bakan kimse yaşını almış olanla onu ayıramayacak kadar iri yapılı olsa bu kuzu kurban edilebilir. Deve cinsinin, yaşını almış olanı beş yaşını doldurmuş olandır. Sığır ve keçi cinsinin yaşını almış olanı ise ikisini doldurmuş, üçüne ayakbasmış olandır. Bk. Merginanî, Hidâye, A/15.
[698] Hadîs sahihtir. Ahmed (4/82), Saîd b. Abdülazîz—Süleyman b. Musa—Cübeyr b. Mut'im senediyle rivayet etmiştir. Râvileri sika ise de Süleyman b. Musa, Cübeyr b. Mut'im'e yetişmemiştir. Bu yüzden hadis munkatı'dır. îbn Hibbân (1008) ve Bezzâr ise Saîd b. Abdülazîz—Süleyman b. Musa—Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Hü-seyn, Cübeyr b. Mut'İm senediyle rivayet etmişlerdir. Zeylaî'nin Nasbu'r-Râye'dt (3/61) Bezzâr'dan nakline göre Îbn Ebî Hüseyn Cübeyr b. Mut'im ile karşılaşmamıştır. Ta-berânî, Mu'cem'mde hadisi Ahmed b. Yahya b. Hâlid er-Rakkî—Züheyr b. Abbâd er-Rüâsî—Süveyd b. Abdülazîz—Saîd b. Abdülazîz—Süleyman b. Musa—Nâfİ' b. Cübeyr—babası Cübeyr senediyle rivayet etmiştir. Süveyd b. Abdülazîz hadisde gevşektir. Bu hadisin İbn Adiy tarafından Ebu Saîd el-Hudrî'den rivayet edilen bir şahidi varsa da onun da senedinde zayıf bir râvi olan Muâviye b. Yahya es-Sadefî vardır.
[699] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/317-318.