Küresel ahenk

MURATS44

Özel Üye
En eski kültürlerin hepsinde de aynı temel Evren görüşü benimsenmişin Dünya merker.de yer alır, Sümerler, Babilliler ve Eski Mısırlılar, Güneş’in, Ay’ın, yıldızların ve gezegenlerin çevremizde döndüğünü düşünüyorlardı.
tb

Kültürler arasındaki değişiklikler ancak birtakım öznel açıklamalarda kendini gösteriyordu, AvrupalIların aklında yer eden açıklamayı da kucaklar boyu birbirini izleyen Eski Yunan düşünürleri oluşturmuştu, Genellikle bu düşünürlerin tümü birden “Eski Yunanlar” olarak gruplandırılır; ama gerçekte onlar yüzlerce yıla yayılmışlardır, Kozmosa ilişkin teorileri de altı yüz yılı aşkın bir sürede devamlı birtakım düzeltmelerle iyileştirilmiştir,

Yıldızların çevremizde dönen bir küre ya da yarım küre üzerinde sabit durduğuna ilişkin ilk düşünce MÖ 6. yüzyılda yaşamış Miletli Anaksimenes’e atfedilir. Onun modeline göre Dünya, düz bir disk ya da tıpkı suda yüzen bir şişe mantarı gibi silindir şeklindeydi. Sisamlı Pythagoras [Piıagor] -üçgenin alanını bulma teorisini kullandığımız Pythagoras- bu diski bir küreye çevirmiş ve onu da iç içe yerleştirilmiş kürelerin merkezine koymuştur. Bu kürelerden biri Güneş’indi, biri Ay’ındı ve her gezegenin bir küresi vardı; en dışta da “sabit” yıldızlar küresi bulunuyordu. Pythagoras’a göre kürelerin arasındaki uzaklığın da özel bir önemi vardı. Yedi gezegenin (Güneş ve Ay da gezegen kabul ediliyordu) ve yıldızlar küresinin aralarındaki uzaklıkların oranı, müzikte notaların arasındaki uzaklıkların oranıyla aynıydı. İki bin yıl boyunca ortalıkta çınlayıp duran “kürelerin ahengi” kavramını doğuran işte, bu düşünceydi.

Ru model daha sonra MÖ 400 dolaylarında ünlü filozof Platon tarafından ortaya atılan bir önermeyle iyice sağlamlaştırıldı. Matematikle de ilgilenen Platon’a göre çember kusursuz bir şekildi ve bu nedenle gezegenlerin, Güneş’in vc Ay’ın, küre şeklindeki Dünya’nın çevresindeki yörüngeleri de dairesel olmalıydı.

“Eudoksos göklerdeki ° hareketlerini iç içe yerleşmiş 27 küreyle açıklayabiliyordu; ama bu model, Eudoksos’un çağdaşı, büyük düşünür Aristoteles tarafından iyileştirildi ve daha da kusursuz bir modele dönüştürüldü.”
 
Üst Alt