Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
Modern Tesettür… (!)
Tesettürün moderni de olur mu demeyin. Çevremiz modern tesettür anlayışını benimsemiş nice ablalar, teyzelerle dolu.
Nedir modern tesettür?
Adından da anlaşılacağı üzere modern tesettür denen olay “çağın gerektirdiği gibi giyinmek(!)”
Esasında bu tanım hiçbir lügatte yok. Çevreden edindiğimiz bilgiler ışığında karşımıza böyle bir tanım çıkıyor.
Modern tesettürün (!) öncesinde bir tesettür tanımı yapmak icâb eder.
Evet, tesettürün manası: Örtünmek, gizlenmektir.
Müddessir: Örtünen, gizlenen, nâmahreme karşı kendini sakındıran gibi anlamlara gelir.
Hâl böyleyken tesettürün moderninden bahsetmek çok saçma, ama ben devam ediyorum…
Şu satırdan sonra “Modern Tesettür” anlayışı savunucusu, kendini çağdaş gören, hakiki müddessirleri yobaz diye addeden bu sınıfı TESETTÜRLÜ kapsamından çıkarıyorum. Artık bu kesimi benim lügatimde BAŞI BOZUKLAR sınıfına dahil ediyorum.
Kimdir bu başıbozuklar?
Tesettürü bir metrekarelik bezden ibaret sanan bu sınıf, tesettürsüzlük adına her şeyi sergileyen, namahremden sakınmak şöyle dursun tam aksine kendilerini onlara teşhir eden, gaflet bataklığında debelenmekten hakikati göremeyen bir çeşit sınıftır.
—Başıbozuk dediğime bakmayın başına bakıldığında harika rengârenk kusursuz bir hali olsa da o bir metrekarelik bez parçası içinde sıkışmış beyin bozukluğundan bahsediyorum-
Bu başıbozukları her yerde görmek mümkün mü?
Şimdiye kadar bu sınıfı görmeyenlerin olduğunu pek sanmıyorum, ama bunları her yerde görmek mümkündür. Çarşı-Pazar bu sınıfın en kalabalık olduğu yerlerdir.
Rengarenk başörtüsü altına kusursuz bir şekilde makyajını yapmış,
Saçları kapalı ama bağrını açmaktan çekinmeyen,
Saçları kapalı ama bluzunun kollarını dirseğe kadar sıvamış,
Saçları kapalı ama dizlerine kadar çekmiş-altında da tenini teşhir eden çoraplardan giyen,
Saçları kapalı ama altına bir jean üstüne tüm hatlarını belli eden bir body ile ağzında sakız sokaklarda fink atan,
Saçları kapalı ama sokakta herkesin dikkatini celbedecek kadar gülen,
Saçları kapalı ama topuzunu deve hörgücü gibi yapmış güzel göründüğünü sanan velakin Efendimiz ‘ce (s.a.v) tarafından lanetlenmiş
Saçları kapalı ama bakışlarıyla namahremi tahrik edenler gibi yüzlercesi var..
“Sahih-i Buharî’den sonra en muteber ikinci hadîs külliyatı olan Sahih-i Müslim’in Cennet 53 bölümünde şöyle bir hadîs rivayet edilmektedir:
“Ateş (cehennem) ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim. (Birinci sınıf) Yanlarında sığır kuyruğu gibi bir şeyler taşıyıp onlarla insanlara vuran kimseler... (İkincisi) Giyinmiş çıplak kadınlar ki, bunlar Allah’a taatten (itaatten) dışarı çıkmışlardır. Bunlar (hem kendileri baştan çıkmıştır), hem de başkalarını baştan çıkartırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu gibi kadınlar, Cennet’e girmek şöyle dursun, onun kokusunu bile alamazlar. Halbuki Cennet’in kokusu şu şu kadar uzak mesafeden hissedilir.” (Hadîsin ravisi Ebu Hureyre hazretleridir.)”
Bu hadis bizlere durumun vehametini alenen göstermektedir. Öyle değil mi.. ?
İşte böyleleri için başlarına geçirdikleri o bez parçası(?) dini bir vecibe olmaktan çıkmış, bir çanta, takı, kıyafeti tamamlayan bir aksesuar halini almıştır. Çok yazık.. !
Modernizm böyle giyinmeyi gerektiriyor, böyle giyinerek beni bu yaşama sevk ediyorsa, beni örteceği yerde teşhir ediyorsa o “Modernizm” de “Modern Tesettür” de benden ve benim gibi düşünenlerden uzak olsun…
Amellerimizi ihlasla, hakkı ve batılı birbirinden ayırarak, Rabbimizin emrettiği, Efendimiz’in tebliğ ettiği şekilde yapabilmek, böyle yaşayabilmek duasıyla..
Tesettürün moderni de olur mu demeyin. Çevremiz modern tesettür anlayışını benimsemiş nice ablalar, teyzelerle dolu.
Nedir modern tesettür?
Adından da anlaşılacağı üzere modern tesettür denen olay “çağın gerektirdiği gibi giyinmek(!)”
Esasında bu tanım hiçbir lügatte yok. Çevreden edindiğimiz bilgiler ışığında karşımıza böyle bir tanım çıkıyor.
Modern tesettürün (!) öncesinde bir tesettür tanımı yapmak icâb eder.
Evet, tesettürün manası: Örtünmek, gizlenmektir.
Müddessir: Örtünen, gizlenen, nâmahreme karşı kendini sakındıran gibi anlamlara gelir.
Hâl böyleyken tesettürün moderninden bahsetmek çok saçma, ama ben devam ediyorum…
Şu satırdan sonra “Modern Tesettür” anlayışı savunucusu, kendini çağdaş gören, hakiki müddessirleri yobaz diye addeden bu sınıfı TESETTÜRLÜ kapsamından çıkarıyorum. Artık bu kesimi benim lügatimde BAŞI BOZUKLAR sınıfına dahil ediyorum.
Kimdir bu başıbozuklar?
Tesettürü bir metrekarelik bezden ibaret sanan bu sınıf, tesettürsüzlük adına her şeyi sergileyen, namahremden sakınmak şöyle dursun tam aksine kendilerini onlara teşhir eden, gaflet bataklığında debelenmekten hakikati göremeyen bir çeşit sınıftır.
—Başıbozuk dediğime bakmayın başına bakıldığında harika rengârenk kusursuz bir hali olsa da o bir metrekarelik bez parçası içinde sıkışmış beyin bozukluğundan bahsediyorum-
Bu başıbozukları her yerde görmek mümkün mü?
Şimdiye kadar bu sınıfı görmeyenlerin olduğunu pek sanmıyorum, ama bunları her yerde görmek mümkündür. Çarşı-Pazar bu sınıfın en kalabalık olduğu yerlerdir.
Rengarenk başörtüsü altına kusursuz bir şekilde makyajını yapmış,
Saçları kapalı ama bağrını açmaktan çekinmeyen,
Saçları kapalı ama bluzunun kollarını dirseğe kadar sıvamış,
Saçları kapalı ama dizlerine kadar çekmiş-altında da tenini teşhir eden çoraplardan giyen,
Saçları kapalı ama altına bir jean üstüne tüm hatlarını belli eden bir body ile ağzında sakız sokaklarda fink atan,
Saçları kapalı ama sokakta herkesin dikkatini celbedecek kadar gülen,
Saçları kapalı ama topuzunu deve hörgücü gibi yapmış güzel göründüğünü sanan velakin Efendimiz ‘ce (s.a.v) tarafından lanetlenmiş
Saçları kapalı ama bakışlarıyla namahremi tahrik edenler gibi yüzlercesi var..
“Sahih-i Buharî’den sonra en muteber ikinci hadîs külliyatı olan Sahih-i Müslim’in Cennet 53 bölümünde şöyle bir hadîs rivayet edilmektedir:
“Ateş (cehennem) ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim. (Birinci sınıf) Yanlarında sığır kuyruğu gibi bir şeyler taşıyıp onlarla insanlara vuran kimseler... (İkincisi) Giyinmiş çıplak kadınlar ki, bunlar Allah’a taatten (itaatten) dışarı çıkmışlardır. Bunlar (hem kendileri baştan çıkmıştır), hem de başkalarını baştan çıkartırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu gibi kadınlar, Cennet’e girmek şöyle dursun, onun kokusunu bile alamazlar. Halbuki Cennet’in kokusu şu şu kadar uzak mesafeden hissedilir.” (Hadîsin ravisi Ebu Hureyre hazretleridir.)”
Bu hadis bizlere durumun vehametini alenen göstermektedir. Öyle değil mi.. ?
İşte böyleleri için başlarına geçirdikleri o bez parçası(?) dini bir vecibe olmaktan çıkmış, bir çanta, takı, kıyafeti tamamlayan bir aksesuar halini almıştır. Çok yazık.. !
Modernizm böyle giyinmeyi gerektiriyor, böyle giyinerek beni bu yaşama sevk ediyorsa, beni örteceği yerde teşhir ediyorsa o “Modernizm” de “Modern Tesettür” de benden ve benim gibi düşünenlerden uzak olsun…
Amellerimizi ihlasla, hakkı ve batılı birbirinden ayırarak, Rabbimizin emrettiği, Efendimiz’in tebliğ ettiği şekilde yapabilmek, böyle yaşayabilmek duasıyla..