ceylannur
Yeni Üyemiz
Mükemmel Oruç
Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anhın rivayet ettiğine göre¸ Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Oruç tutan bir kimse yalancılığı¸ yalan yere şahitliği ve cahilce davranışları bırakmaz¸ böyle günahları işlerse¸ yemesini içmesini terk etmesine ALLAH bir değer vermez.” (İbni Mâce¸ Sıyam: 21)
Oruca niyet eden mü’min sadece yiyip içmeye ara vermez. Ağzına¸ midesine oruç tutturduğu gibi¸ diğer duygularını da onların yardımına gönderir.
Zaten mükemmel oruç da bu şekilde tutulan değil midir? Yani mide ile birlikte göz¸ kulak¸ kalp¸ hayal ve düşünce gibi diğer duygular da bir çeşit oruç tutarlar. Her birisi kendisine göre bir ibadete başlar.
Dilin orucu¸ yalandan¸ gıybetten ve çirkin sözlerden uzak durmasıdır. Bunların yerine Kur’ân¸ zikir¸ tesbih¸ salavat ve istiğfar gibi ibadetlerle meşgul olmasıdır.
Gözün orucu¸ harama bakmamaktır.
Kulağın orucu¸ lüzumsuz sözleri işitmemektir. Bunların yerine göz ibretle bakmaya¸ kulak hak sözleri¸ Kur’ân’ı dinlemeye çalışır. Kalp¸ hayal ve fikir gibi duygular da güzel şeyleri düşünür.
Böylece mide ile birlikte bütün duygular da oruç tuttuğu için¸ boş yere aç susuz kalmamış olur¸ neticede mükemmel bir oruca yaklaşır.
Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anhın rivayetine göre Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Öyle oruç tutanlar vardır ki¸ tuttukları oruçtan görecekleri fayda¸ aç ve susuz kalmaktır. Gece kalkıp da öyle namaz kılanlar bulunur ki¸ uykusuz kalmaktan başka bir şey elde edemezler.” (İbni Mâce¸ Sıyam: 21)
Oruçlu nasıl davranmalı?
Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anhın rivayetine göre Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Biriniz oruçlu bulunduğu gün çirkin söz söylemesin¸ cahilce davranışlarda bulunmasın. Şayet bir başkası kendisine sataşır veya dövüşmeye kalkarsa¸ ‘Ben oruçluyum¸ ben oruçluyum’ diyerek ondan uzak dursun.”
(İbni Mâce¸ Sıyam: 21)
Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anhın rivayet ettiğine göre¸ Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Oruç tutan bir kimse yalancılığı¸ yalan yere şahitliği ve cahilce davranışları bırakmaz¸ böyle günahları işlerse¸ yemesini içmesini terk etmesine ALLAH bir değer vermez.” (İbni Mâce¸ Sıyam: 21)
Oruca niyet eden mü’min sadece yiyip içmeye ara vermez. Ağzına¸ midesine oruç tutturduğu gibi¸ diğer duygularını da onların yardımına gönderir.
Zaten mükemmel oruç da bu şekilde tutulan değil midir? Yani mide ile birlikte göz¸ kulak¸ kalp¸ hayal ve düşünce gibi diğer duygular da bir çeşit oruç tutarlar. Her birisi kendisine göre bir ibadete başlar.
Dilin orucu¸ yalandan¸ gıybetten ve çirkin sözlerden uzak durmasıdır. Bunların yerine Kur’ân¸ zikir¸ tesbih¸ salavat ve istiğfar gibi ibadetlerle meşgul olmasıdır.
Gözün orucu¸ harama bakmamaktır.
Kulağın orucu¸ lüzumsuz sözleri işitmemektir. Bunların yerine göz ibretle bakmaya¸ kulak hak sözleri¸ Kur’ân’ı dinlemeye çalışır. Kalp¸ hayal ve fikir gibi duygular da güzel şeyleri düşünür.
Böylece mide ile birlikte bütün duygular da oruç tuttuğu için¸ boş yere aç susuz kalmamış olur¸ neticede mükemmel bir oruca yaklaşır.
Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anhın rivayetine göre Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Öyle oruç tutanlar vardır ki¸ tuttukları oruçtan görecekleri fayda¸ aç ve susuz kalmaktır. Gece kalkıp da öyle namaz kılanlar bulunur ki¸ uykusuz kalmaktan başka bir şey elde edemezler.” (İbni Mâce¸ Sıyam: 21)
Oruçlu nasıl davranmalı?
Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anhın rivayetine göre Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Biriniz oruçlu bulunduğu gün çirkin söz söylemesin¸ cahilce davranışlarda bulunmasın. Şayet bir başkası kendisine sataşır veya dövüşmeye kalkarsa¸ ‘Ben oruçluyum¸ ben oruçluyum’ diyerek ondan uzak dursun.”
(İbni Mâce¸ Sıyam: 21)