Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
şte tam o arzuyu tatmin ve temin edecek gıdayı Risale-i Nur’da buldum, elhamdülillâh. Şimdiye kadar nefsim dünyanın zâhiri zevklerine kapılmış ve beni diğer bir âlemin zindanlarına kadar sevk etmeyi kurmuş ve bir derece muvaffak olmuştu ve bana binmişti. Şimdi 1
olan Cenab-ı Mevlâ ve Tekaddes Hazretlerine hadsiz hamd ve şükrediyorum ki, Said isminde bir zatın vasıtasıyla esrar-ı Kur’aniyeyi benim imdadıma yetiştirdi. nefs-i emmarenin o beliyyesinden kurtuldum. On beş senedir hakikata giden yolu aramak için, çok kapılar çaldım. Çoklarında dünyaya aid ziynetleri gördüğümden geri çekildim. Felillâhilhamd tam bir kapı buldum. Cenab-ı Hak beni o kapıya tam bir hizmetkâr yapıp sebat versin. Bu zulmetli asırda hakaik-ı imaniyenin envarını neşreden Risale-i Nur, ne derece parlak olduğu ve herkese menfaatli bulunduğu inkâr edilmez. İnkâr edilse bilmemezlikten ve anlamamazlıktandır. (Anlayana sivrisinek saz gelir, anlamayana davul zurna az gelir.) Cenab-ı Hak gözlerimizin perdelerini kaldırsın, hakaikı hakkıyla bize göstersin, âmin. Babacan Mehmed Ali
***
(Ahiret hemşîrelerimden Müzeyyene’nin fıkrasıdır.)
Sevgili Üstadım!
İki aya yakın zamandan beri, gelen ahiret kardeşlerle selâmınızı alıyorsam da, benim gibi âcize bir talebenin, sizin her vakit nurlu nasihatlarınızı dinlemek ihtiyacı olduğundan dolayı haftaları bütün mahzuniyetle geçiriyorum. Evet, zaman oluyor ki, gözlerimden dökülen yaşları, nurlu Risaleleri okumakla teskin ediyorum. Zaman oluyor, kalbim mütemadiyen ağlıyor. Hele şu mübarek Ramazan, birkaç müfsidin kalbimize saldığı hançerin acısını kalben, bütün gün için için ağlamakla geçiriyoruz.
Nihayet aldığım bir haber üzerine, yine eskisi gibi ahiret kardeşlerimizin, sizi ziyaret etmekten mahrum olmadıklarından memnun oldum. Yalnız mübarek ibadethanenin ve bütün ehl-i iştiyakın sizin duanızdan mahrum kaldığına çok acıyorum. Hattımın noksanlığı ve zaifliği dolayısıyla Risaleleri yazamadığımdan beni affediniz. Şu zamanlarda dünyayı sevmez
1- O, her şeye kadir olandır. (Rûm Suresi: 50)
***
(Ahiret hemşîrelerimden Müzeyyene’nin fıkrasıdır.)
Sevgili Üstadım!
İki aya yakın zamandan beri, gelen ahiret kardeşlerle selâmınızı alıyorsam da, benim gibi âcize bir talebenin, sizin her vakit nurlu nasihatlarınızı dinlemek ihtiyacı olduğundan dolayı haftaları bütün mahzuniyetle geçiriyorum. Evet, zaman oluyor ki, gözlerimden dökülen yaşları, nurlu Risaleleri okumakla teskin ediyorum. Zaman oluyor, kalbim mütemadiyen ağlıyor. Hele şu mübarek Ramazan, birkaç müfsidin kalbimize saldığı hançerin acısını kalben, bütün gün için için ağlamakla geçiriyoruz.
Nihayet aldığım bir haber üzerine, yine eskisi gibi ahiret kardeşlerimizin, sizi ziyaret etmekten mahrum olmadıklarından memnun oldum. Yalnız mübarek ibadethanenin ve bütün ehl-i iştiyakın sizin duanızdan mahrum kaldığına çok acıyorum. Hattımın noksanlığı ve zaifliği dolayısıyla Risaleleri yazamadığımdan beni affediniz. Şu zamanlarda dünyayı sevmez
1- O, her şeye kadir olandır. (Rûm Suresi: 50)