Meal MUZZEMMİL Sûresi Türkçe Okunuşu ve Meâli

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
MUZZEMMİL SURESİ OKUNUŞU VE MEALİ

 MUZZEMMİL Sûresi15. Ayet
MUZZEMMİL Sûresi15. Ayet
Müzzemmil Sûresi Hakkında

Müzzemmil sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 20 âyettir. İsmini birinci âyette geçen ve “örtünüp bürünen” mânasına gelen اَلْمُزَّمِّلُ (müzzemmil) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine göre 73, iniş sırasına göre ise 3. sûredir.

Kur'ân-ı Kerim'in yetmiş üçüncü sûresi. Yirmi âyet, iki yüz elli sekiz kelime ve sekiz yüz seksen sekiz harften ibarettir. Fasılâsı elif harfidir. Mekkî sûrelerden olup Kalem sûresinden sonra nazil olmuştur. On, onbir ve yirminci âyetleri Medine'de nazil oldu. Bu sûreyi Medineliler on sekiz, Basralılar on dokuz ve diğerleri de yirmi âyet olarak kabul ederler. Adını birinci âyetinde geçen ve Hz. Peygamber (s.a.s.)'i vasfeden, örtüye bürünen anlamındaki "Müzzemmil" kelimesinden almıştır.

Müzzemmil Sûresi Konusu

Resûlullah (s.a.s.)’in şahsında tüm müslümanlara geceleyin kalkıp ibâdet etmek, Kur’ân-ı Kerîm okumak, Allah’ı zikretmek, din düşmanlarının sözlerine karşı sabırlı olmak ve onları Allah’a havale etmek emredilir. Çünkü kısa bir müddet sonra dünya hayatı sona erecek, Peygamber’e düşmanlık yapanlar acı bir azaba maruz kalacaklardır. Bu vesileyle kıyâmet ve âhiretin dehşetli manzaraları hatırlatılarak, insanlar ondan korkmaya ve Allah’a varacak bir yol tutmaya yönlendirilir. Gece ibâdetine tekrar yer verilen son âyette, sûrenin başında bu ibâdetle alakalı gelen hükümlerin tahfif edildiği görülür.

Bu sûre ile İslâm'a davette yeni bir safha açılmıştır. Allah Teâlâ, Resûlüne artık yatıp uyumak zamânının geçtiğini, müşriklerin çıkaracakları büyük zorluklara hazırlıklı olmak için bazı ruhi hazırlıkların yapılması gerektiğini bildirir; "Ey elbisesine bürünen peygamber! Gecenin birazı hariç olmak üzere kalk, namaz kıl" .

Gecenin ibadetle geçirilmesi lâzımdır. Namaz kılınmalı, ağır ağır, tane tane Kur'an okunmalıdır. Bunun gece yapılmasının sebebi, gecenin huşu içinde ibadet etmeye elverişli olması yanında, artık gündüz, için yoğun bir tebliğ faaliyetinin bulunmasıdır.

"Şüphesiz gece ibadete kalmak daha tesirli ve okumak daha elverişlidir. Ç'ünkü gündüz, senin uzun bir mesuliyetin var".

Bu çetin mücadele esnasında, zorluklara karşı sabırla hareket edilmeli ve bir an olsun Allah Teâlâ'da gafil olunmamalıdır. Ayrıca, Allah yolundan alıkoyan herşey terkedilmeli ve O'na yönelinmelidir. O'nun rızası dışında yapılan herşey batıldır: "Rabbinin ismini zikret ve herşeyi bırakarak yalnız O'na yönel" (8). İnsanları dine çağırırken, yöneltilen tehdidlere, çıkartılan zorluklara aldırmadan Allah'a tevekkül edilmesi isteniyor: "O, doğunun da batının da Rabbidir. O'ndan başka Allah yoktur. Yalnız O'nu vekil tut" .

Daha sonraki âyetlerde inkarcılara karşı takınılması gereken tavır zikredilir ve müşriklerin karşılaşacakları korkunç azabtan söz edilir. İnkârcıları dehşete düşürüp acılar içinde bırakacak olan kıyamet hali zikredilir. Firavn'un yalanlamasına karşı gördüğü ceza örnek verilerek onun durumuna düşmemeleri hatırlatılır ve vadedilen azabla yüzleşmemeleri için bir yol gösterilir. O da, anlayanlar için bir rehber olan Kur'an-ı Kerim'dir: "Bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine varan bir yol tutar".

Sûre, teheccüd namazı ve Kur'an okuma müddetini yeniden düzenleyen ve bu konudaki mükellefiyeti hafifleten ve sûrenin ikinci bölümünü oluşturan ayetle son buluyor. Mü'minler gece Allah'ı çokça anacak, ibadet edecekler, gündüzleri ise, hem İslam'ı tebliğ edecek, hem de geçimlerini temin için gayret sarfedeceklerdir. Bütün bu zorluklara karşı koymak çetin bir iştir. Allah Teâlâ, insanlara rahmet olsun diye, gece ibadeti ve Kur'an okumayı, insanların kolayına gelecek şekilde hafifletmektedir. Ayrıca bu son âyet bütün bir hayat programının nüvesinide bünyesinde taşımaktadır. "...O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazınızı kılın. Zekâtınızı verin. Yaptığınız iyiliklerin mükâfatını Allah nezdinde, hem yaptıklarınızdan daha hayırlı, hem de sevapça daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan mağfiret dileyin. Çünkü Allah "Gafûr'dur, Rahim'dir"çok affeden ve çok bağışlayandır".

Müzzemmil Sûresi Nuzül

Mushaftaki sıralamada yetmiş üçüncü, iniş sırasına göre üçüncü sûredir. Kalem sûresinden sonra, Müddessir sûresinden önce Mekke’de inmiştir; 20. âyetinin Medine’de indiğine dair bir rivayet de vardır (Kurtubî, XIX, 30). Müddessir sûresinden sonra indiği, dolayısıyla dördüncü sırada yer aldığı görüşünde olanlar da vardır (bk. İbn Âşûr, XXIX, 254; Esed, III, 1199).

Nüzûl sebebi olarak bir kaç rivayet zikredilmektedir. Bunlardan biri Darunnedve de toplanan müşriklerin sarfettikleri sözlerdir. Onlar Rasûlüllah (s.a.s.)'ın tevhide davet ederken okuduğu âyetlerin ilahî uslubu karşısında çaresiz kaldıklarından, Rasûlüllah (s.a.s.)'ın insanları etkilemesini önlemek için çareler aramaya başladılar. Darunnedve'de toplanan müşrikler, bu adama bir isim verelim ki insanlar ondan uzak dursun dediler. Bazısı kâhin, bazısı deli ve diğer bazısı da sihirbazdır diyelim dediler. Ancak bunların hiçbiri Hz. Peygamber için uygun olmadığından herhangi birinde karar kılamadılar. Ancak Rasûlüllah (s.a.s.) bu olayı duyunca çok üzüldü ve elbiselerine sarılarak uykuya daldı. Bu sırada Cebrail (a.s.); "Ey örtülere bürünen peygamber" hitabıyla seslenerek başlayan sûrenin ilk bölümünü getirdi (İbni Kesir, Tefsîru'l Kur'ani'l-Azim İstanbul,1985, VIII, 275).
 
Son düzenleme:

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
MUZZEMMİL SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU VE MEALİ

Bismillâhirrahmânirrahîm

73/MUZZEMMİL-1: Yâ eyyuhel muzzemmil(muzzemmilu).
Ey örtünüp gizlenen!


73/MUZZEMMİL-2: Kumil leyle illâ kalîlâ(kâlilen).
Az bir kısmı hariç olmak üzere gece kalk!


73/MUZZEMMİL-3: Nısfehû evinkus minhu kalîlâ(kâlilen).
Onun (gecenin) yarısı veya ondan (yarısından) biraz eksilt.


73/MUZZEMMİL-4: Ey zid aleyhi ve rettilil kur’âne tertîlâ(tertilen).
Veya onu daha arttır. Ve Kur'ân'ı tane tane güzel bir şekilde oku.


73/MUZZEMMİL-5: İnnâ se nulkî aleyke kavlen sekîlâ(sekîlen).
Muhakkak ki Biz, sana yakında ağır bir söz ilka edeceğiz (ulaştıracağız).


73/MUZZEMMİL-6: İnne nâşietel leyli hiye eşeddu vat’en ve akvemu kîlâ(kîlen).
Muhakkak ki gece kalkışı (meşakkatli fakat) tesir bakımından daha kuvvetli ve okuyuş bakımından daha sağlamdır.


73/MUZZEMMİL-7: İnne leke fîn nehâri sebhan tavîlâ(tavîlen).
Muhakkak ki senin için gündüzleyin uzun meşguliyet vardır.


73/MUZZEMMİL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).
Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O'na ulaş.


73/MUZZEMMİL-9: Rabbul meşrıkı vel magribi lâ ilâhe illâ huve fettehızhu vekîlâ(vekîlen).
O (Allah), doğunun ve batının Rabbidir. O'ndan başka İlâh yoktur. Öyleyse O'nu vekil edin.


73/MUZZEMMİL-10: Vasbir alâ mâ yekûlûne vehcurhum hecren cemîlâ(cemîlen).
Ve onların söyledikleri şeylere sabret. Ve güzel bir ayrılış ile onlardan ayrıl.
 

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
73/MUZZEMMİL-11: Ve zernî vel mukezzibîne ulîn na’meti ve mehhilhum kalîlâ(kalîlen).
Ni'met sahibi olup yalanlayanları Bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.


73/MUZZEMMİL-12: İnne ledeynâ enkâlen ve cahîmâ(cahîmen).
Muhakkak ki bizim yanımızda (ayaklara bağlanan) ağır zincirler ve alevli ateş vardır.


73/MUZZEMMİL-13: Ve taâmen zâ gussatin ve azâben elîmâ(elîmen).
Ve boğazı tıkayıp orada kalan yemek ve elîm azap vardır.


73/MUZZEMMİL-14: Yevme tercuful ardu vel cibâlu ve kânetil cibâlu kesîben mehîlâ(mehîlen).
O gün yeryüzü ve dağlar şiddetle sarsılır ve dağlar dağılmış kum yığını olmuştur.


73/MUZZEMMİL-15: İnnâ erselnâ ileykum resûlen şâhiden aleykum kemâ erselnâ ilâ fir'avne resûlâ(resûlen).
Muhakkak ki Biz, size, üzerinize şahit olacak bir resûl gönderdik. Firavuna resûl gönderdiğimiz gibi.


73/MUZZEMMİL-16: Fe asâ fir’avnur resûle fe ehaznâhu ahzen vebîlâ(vebîlen).
Fakat firavun resûle asi oldu. Bunun üzerine onu çok ağır bir yakalayışla ahzettik (tutup aldık).


73/MUZZEMMİL-17: Fe keyfe tettekûne in kefertum yevmen yec’alul vildâne şîbâ(şîben).
Eğer inkâr ederseniz, o taktirde çocukların saçlarını (korkudan) ağartan o günden kendinizi nasıl koruyacaksınız?


73/MUZZEMMİL-18: Es semâu munfatırun bih(bihî), kâne va’duhu mef’ûlâ(mef’ûlen).
Sema onunla (o günün şiddeti ile) yarılıp çatlamıştır. O'nun (Allah'ın) vaadi yapılmıştır (yerine gelmiştir).


73/MUZZEMMİL-19: İnne hâzihî tezkirah(tezkiretun), fe men şâettehaze ilâ rabbihî sebîlâ(sebîlen).
Muhakkak ki bu, hatırlatmadır (öğüttür). Artık kim dilerse, Rabbine (ölmeden önce ruhunu) ulaştıran bir yol ittihaz eder (yol edinir).


73/MUZZEMMİL-20: İnne rabbeke ya'lemu enneke tekûmu ednâ min suluseyil leyli ve nısfehu ve sulusehu ve tâifetun minellezîne meak(meake), vallâhu yukaddirul leyle ven nehâr(nehâre), alime en len tuhsûhu fe tâbe aleykum, fakreû mâ teyessere minel kur'ân(kur’ânî), alime en seyekûnu minkum merdâ ve âharûne yadribûne fîl’ardı yebtegûne min fadlillâhi ve âharûne yukâtilûne fî sebîlillâhi fakreû mâ teyessere minhu ve ekîmus salâte ve âtûz zekâte ve akridullâhe kardan hasenâ(hasenen), ve mâ tukaddimû li enfusikum min hayrin tecidûhu indallâhi huve hayren ve a'zame ecrâ(ecren), vestagfirûllâh(vestağfirûllâhe), innellâhe gafûrun rahîm(rahîmun).
Muhakkak ki Rabbin, senin ve seninle beraber olanlardan bir topluluğun, gecenin üçte ikisinden daha azında, (bazan) onun yarısında ve (bazan da) onun üçte birinde (Kur'ân okumak, zikir yapmak, kanitin olmak, teheccüd namazı kılmak için) kalktığını biliyor. Ve geceyi ve gündüzü Allah takdir eder, onu sizin asla hesaplayamayacağınızı (gecenin zaman dilimlerini doğru tayin edemeyeceğinizi) bildi. Bu sebeple sizin tövbenizi kabul etti. O halde Kur'ân'dan size kolay geleni okuyun! Sizden bir kısmınızın hasta olacağını, diğerlerinin yeryüzünde, Allah'ın fazlından (rızık) isteyerek dolaşacaklarını ve diğer bir kısmının da Allah'ın yolunda savaşacaklarını bildi. Artık O'ndan (Kur'ân'dan) size kolay geleni okuyun, namazı ikame edin, zekâtı verin ve Allah için güzel bir şekilde borç verin! Ve nefsiniz için hayır olarak ne takdim ederseniz, onu Allah'ın indinde daha hayırlı ve daha büyük bir ecir olarak bulursunuz. Ve Allah'a istiğfar edin (tövbe edip Allah'tan mağfiret dileyin)! Muhakkak ki Allah; Gafur'dur, Rahîm'dir.
 
Üst Alt