Nazar eden kalbim, kal ederken!

MustafaCİLASUN

Özel Üye





4702.jpg









Artık sarıyordu
terennüm ettiğim
kederin salgısı yavaş yavaş...

Her yanımda
kalan boşlukları bir acıma
duygusu taşımadan kuşatıyordu...

Sanki
çaresizdim, boş vermişliğin
nedametiyle seyri halin takipçisi kesildim...

Neden bu duyguları
yaşamak zorunda kaldığımı
her nedense düşünmek dahi istemiyordum...

Bir can
bu denli bizar oluyorsa,
zorunda bırakılıyorsa duygusallığımı ağır basıyor...

Yoksa
ben işimi sağlam yapayımda
kim yanlış yaparsa gözünün yaşına
bakmam mı demeyi tercih etmeliydim...

Avutulan,
aldatılan özellikle bir maksada
binaen fırsatın zemini olarak kullanılmak!

Takiyyeler içinde
hayatı konforunu artırmak!

Bu uğurda
bir engel tanımayı
marifet telakki etmek!

Sırf merakın t
atmini için denemek istemek!

Kişilik
görünürlüğünde insanlık sıfatını
taşıyarak bunu başardığına inanmak!

Sevgiyi
özümsemeden, sebebini bilmeden,
nedeniyle hiç ilgilenmeden bakmak!

Zannın
karelerinde adımlayarak
Ön kararın etkisiyle yaşamaya çalışmak!

Hemen kızmak,
hiddet için sebep aramak,
şiddeti özgüven telakki etmek!

Hayatı
mahcup olmamak kaygısıyla
idame etmeye çalışarak yaşamak!

Kim ne deri
önceleyerek ona göre
konuşlanmak ve adam olmak için yarışmak!

İnanmak!
İnancın tahrip fitilleriyle tarumar
edildiği bir zeminde bunu başarmaya çalışmak!

İnananlar üzerinde
oynanan oyunların farkına varamamak!

Ferasetin
iflası başarmak! İhlâsın sadece
sözcülüğünde lafazan olmayı başarmak!

Rahmetin
sebebi hikmetinden
bihaber olarak yaşamayı başarmak!

Acıların
ne kadar değerli olduğundan
haz almadan uyumayı başarmak!

Nimetin
ehemmiyetinin,
faziletinin tefekküründen
mahrum kalmayı başarmak!

Aşk için yarışmak!
Anlamadan bakışmak!

Ten
kokusu sebebiyle kapışmak!

Sonra kokuşmak!

Saygıyı
dışlayarak arsızlık
ikliminde yaşamaya çalışmak!

Nezaketin
elzemliğini sadece merakın
afakı için seferber ederek beğenilmek!

Suçlamayı
marifet telakki ederek
sığ bir tahayyülün sefilliğinde ikamet etmek!

Kılıcı, kını,
kızı, edebi, erkeği, merdi
tamamen maddi ölçüsüyle değerlendirmek!

Kitabı kebiri
sevap telakkisiyle okumak,
anlamadan bakmak, anlamsız olmak!

Kutlu geceleri
kurtuluşun terakkisiyle
her bir şeyi o güne hasrederek serilmek!

Mesaj üstüne
mesaj çekerek güya gönüllerin
fethine bu maksatla birden erişmek!

İtibar
ölçüsünü deşifre etmeden,
temayülün esintisinde ne aradığını bilmemek!

Herkes
nasıl olsa bir şekilde yaşıyor,
bizde böyle yaşamalıyız diyecek kadar zillet!

Hukuk devleti varsa,
yönetim biçimi demokrasi ise,
cumhuriyet sadece birilerin tekelinde ise

Çözüm
o kadar uzak diyarlarda
seyredilen bir manzara telakkisidir!

Neden
her şey insan içinse,
insanlar niye kararlarında ki tercihleri
sebebiyle dışlanarak sıra dışı olmaya itilirler.

Severken
neden sevdiğini bilmeyen!
Met ederken çıkarını düşünen!

Kızarken
hıncıyla hareket eden,
Meylederken hislerini bilmeyen nasıl bir insandır?

Bir nimeti yerken,
bir yaratılmışı severken,
Nebatat ile serinlerken sebebi bilmez isek

Nedensiz zannedersek,
asla düşünmeyi öncelemeden
ömür tüketirsek ne bilmem ki ne demeli!

Kâinatın
ve her zerrenin sahibi olan
Cenabı hak en yakınımız da iken,

Bizim
ne kadar uzaklarda kaldığımız tefekkür
edilerek, bakışımızı ve manamızı netleştirmeliyiz.

İşte aşk o zaman
manasında yaşanacak bir hazdır.
Sevda bu uğurda sarf edilen yüceliğin tezahürüdür.

İnsanı insan yapan
yaratılmış bulunduğu hilkatidir.
Canı canan ile anlamlı kılan ona hasredilen sevgidir.




Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt