vakti seher
Yeni Üyemiz
NEME GEREK!
Kanuni Sultan Süleyman Han... Osmanlı topraklarını 15 milyon kilometrekareye çıkardı. Üç kıtada en büyük alana sahip CİHAN İMPARATORLUĞU haline getirdi. O dönemde dünyanın SÜPER GÜCÜ, İstanbul'dan yönetilen koca bir devletti. "Ben ki; Cihan İmparatoru Kanuni" diye başlayan mektuplar Fransa Kralı'nın dizlerinin bağını çözer, Avrupa'da yasaları değiştirirdi. O Cihan İmparatoru'nun bir de süt kardeşi vardı. İstanbul'un en büyük alimlerinden Yahya Efendi'ydi o kardeş. Sık sık onun bilgisine başvurur, istişare ederdi.
Birgün o Cihan İmparatoru'nun içine bir kurt düştü. "Ya ileride Osmanlı yıkılırsa?" diye. İşte bu sual içini kemirdikçe dayanılmaz hal aldı. Süt kardeşi Yahya Efendi'ye mektup gönderdi. "Ağabey, Cihan İmparatorluğu'nun akıbeti ne olur? Yok olmasına neler sebep olabilir?" diye sordu. Yahya Efendi, bir cevap mektubu gönderdi. O mektupta iki kelime yer alıyor "NEME GEREK" yazıyordu. İlk bakıldığında "Bana ne, beni ilgilendirmez" gibi anlaşılan bir cevaptı bu. Cihan İmparatoru Kanuni, hayretler içinde kaldı. Hemen Yahya Efendi'nin yanına koştu, "Sen bilge insansın. Neme gerek deme, sorunun cevabını gizleme" diye ricada bulundu. Yahya Efendi tebessüm etti, "Gerekli cevabı verdik, ne demek istediğimizi anlayamazsanız şaşarız" diye söze girdi. "NEME GEREK"in açılımını şöyle yaptı: "ZULÜM ve HAKSIZLIK yayılsa, işitenler de NEME GEREK dese ve onu önlemeye çalışmasalar, sonra koyunu kurt değil de çoban yese, bilenler de bunu söylemeyip gizlese, FAKİR ve MUHTAÇLARIN, GARİPLERİN feryadı göklere çıkıp bunları TAŞLARDAN başkası işitmese, işte o zaman felakettir.
Neslinin o zaman yok olmasından korkulur. Hazinelerin boşalır. Askerin itaat etmez olur ve yolundan gitmezler.
Yok olmak mukadderdir." NEME GEREK'in cevabını alan Cihan İmparatoru gözyaşlarına boğuldu. Bugün yeryüzünde büyük ZULÜM var. KAOSLARDAN , terörden, savaşlardan, ölümlerden beslenen küresel PARADORLAR maşaları kullanarak insanları topraklarından sürüyor. Haritalar çiziyorlar, milyonlarca insanı mülteciye çevirip evlerinden barklarından ediyorlar. Terör örgütlerine insan vücutlarını parçalatarak plazalarda kadeh kaldırıyorlar. İstihbarat örgütleri ile kan ve gözyaşını özellikle HİLAL coğrafyasında sıradanlaştırarak kasalarını dolduruyorlar. Bugün bütün dünya 3 mülteci gelecek diye birbirine giriyor. İşte böyle bir zulüm ortamında YENİ TÜRKİYE, Balkanlar'dan, Ortadoğu'ya, Suriye'den ölümden kaçanlarla Somali'de açlığa mahkum edilenlere, Kuzey Irak'ta topyekün katledilmek istenen Kürt kardeşlerimizden Arakan'da yakılarak öldürülen Müslüman kardeşlerimize kadar tüm MUHTAÇLARA el uzatıyor.
Dünyanın her yerindeki GARİPLERİN yardımına koşuyor. Ancak gelin görün ki, Osmanlı'yı "Fransız, Alman ve İngilizci" diye üçe bölünen kafalarla yıkan İTTİHATÇI yerli zihniyet ittifakı bugün de tüm hızıyla sahne alıyor. Her defasında CHP'de saf tutan İttihatçı kafalar "Musul'da ne işimiz var? NEME GEREK?" diyor. "Ölümden kaçan mültecileri iktidara gelirsek geri göndereceğiz. Mülteci NEME GEREK" diye bas bas bağırıyor.
Yüzbinlerce insanı öldürerek saçtığı dehşetle milyonlarca mazlumu mülteciye çevirip, yollarda denizlerde kaçarken bile ahirete intikal ettiren KATİL Esad'ın yanına koşup hatıra fotoğrafı çektiriyor. "NEME LAZIM yarın katile ihtiyacım olur" diyor. "Katar'da Üs kuruyor, asker gönderiyormuşuz, NEME GEREK" diye haykırıyor. İçimizdeki ittihatçı monşerler, sömürgecilerin petrol uğuruna iç savaşla bölmeye çalıştığı ve açlığa mahkum ettiği Somali'ye yaptığımız yardımlar için "NEYİMİZE GEREK?" diye bağırarak ekranlardan taşıyor. Rus ve Esad bombaları altında inleyen mazlum soydaşlarımıza, Türkmendağı'na, "NEME GEREK" diyenlerin tüm engellemelerine rağmen TIRLARLA koşuyoruz. Allah'a şükür ki; bu ülkeyi "NEME GEREK" diyenler yönetmiyor. O yüzden içiniz rahat olsun.
Bugün mazlumların feryadını sadece TAŞLAR işitmiyor! Dünyanın her yerinde gariplerin, muhtaçların, mazlumların yanında olan, Latin Amerika'dan, Asya'nın en ücra köşelerine, Filistin'e, ablukaya alınıp aç bırakılan Gazze'ye koşan YENİ TÜRKİYE var. Onun için gönüllerdeki Cihan İmparatorluğu'nun temelleri tüm hızıyla atılıyor. "Neme Gerek" demeyen Yeni Türkiye'ye saldıranlar, onlara paralel gidip alet olanlar, terörle maşaya dönenler mutlaka kaybedecek. Cihan İmparatoru Kanuni'ye "Neme Gerek"i anlatan Yahya Efendinin sözleri aslında bunu müjdeliyor.
Bekir Hazar/Takvim.25 Aralık 2015
Kanuni Sultan Süleyman Han... Osmanlı topraklarını 15 milyon kilometrekareye çıkardı. Üç kıtada en büyük alana sahip CİHAN İMPARATORLUĞU haline getirdi. O dönemde dünyanın SÜPER GÜCÜ, İstanbul'dan yönetilen koca bir devletti. "Ben ki; Cihan İmparatoru Kanuni" diye başlayan mektuplar Fransa Kralı'nın dizlerinin bağını çözer, Avrupa'da yasaları değiştirirdi. O Cihan İmparatoru'nun bir de süt kardeşi vardı. İstanbul'un en büyük alimlerinden Yahya Efendi'ydi o kardeş. Sık sık onun bilgisine başvurur, istişare ederdi.
Birgün o Cihan İmparatoru'nun içine bir kurt düştü. "Ya ileride Osmanlı yıkılırsa?" diye. İşte bu sual içini kemirdikçe dayanılmaz hal aldı. Süt kardeşi Yahya Efendi'ye mektup gönderdi. "Ağabey, Cihan İmparatorluğu'nun akıbeti ne olur? Yok olmasına neler sebep olabilir?" diye sordu. Yahya Efendi, bir cevap mektubu gönderdi. O mektupta iki kelime yer alıyor "NEME GEREK" yazıyordu. İlk bakıldığında "Bana ne, beni ilgilendirmez" gibi anlaşılan bir cevaptı bu. Cihan İmparatoru Kanuni, hayretler içinde kaldı. Hemen Yahya Efendi'nin yanına koştu, "Sen bilge insansın. Neme gerek deme, sorunun cevabını gizleme" diye ricada bulundu. Yahya Efendi tebessüm etti, "Gerekli cevabı verdik, ne demek istediğimizi anlayamazsanız şaşarız" diye söze girdi. "NEME GEREK"in açılımını şöyle yaptı: "ZULÜM ve HAKSIZLIK yayılsa, işitenler de NEME GEREK dese ve onu önlemeye çalışmasalar, sonra koyunu kurt değil de çoban yese, bilenler de bunu söylemeyip gizlese, FAKİR ve MUHTAÇLARIN, GARİPLERİN feryadı göklere çıkıp bunları TAŞLARDAN başkası işitmese, işte o zaman felakettir.
Neslinin o zaman yok olmasından korkulur. Hazinelerin boşalır. Askerin itaat etmez olur ve yolundan gitmezler.
Yok olmak mukadderdir." NEME GEREK'in cevabını alan Cihan İmparatoru gözyaşlarına boğuldu. Bugün yeryüzünde büyük ZULÜM var. KAOSLARDAN , terörden, savaşlardan, ölümlerden beslenen küresel PARADORLAR maşaları kullanarak insanları topraklarından sürüyor. Haritalar çiziyorlar, milyonlarca insanı mülteciye çevirip evlerinden barklarından ediyorlar. Terör örgütlerine insan vücutlarını parçalatarak plazalarda kadeh kaldırıyorlar. İstihbarat örgütleri ile kan ve gözyaşını özellikle HİLAL coğrafyasında sıradanlaştırarak kasalarını dolduruyorlar. Bugün bütün dünya 3 mülteci gelecek diye birbirine giriyor. İşte böyle bir zulüm ortamında YENİ TÜRKİYE, Balkanlar'dan, Ortadoğu'ya, Suriye'den ölümden kaçanlarla Somali'de açlığa mahkum edilenlere, Kuzey Irak'ta topyekün katledilmek istenen Kürt kardeşlerimizden Arakan'da yakılarak öldürülen Müslüman kardeşlerimize kadar tüm MUHTAÇLARA el uzatıyor.
Dünyanın her yerindeki GARİPLERİN yardımına koşuyor. Ancak gelin görün ki, Osmanlı'yı "Fransız, Alman ve İngilizci" diye üçe bölünen kafalarla yıkan İTTİHATÇI yerli zihniyet ittifakı bugün de tüm hızıyla sahne alıyor. Her defasında CHP'de saf tutan İttihatçı kafalar "Musul'da ne işimiz var? NEME GEREK?" diyor. "Ölümden kaçan mültecileri iktidara gelirsek geri göndereceğiz. Mülteci NEME GEREK" diye bas bas bağırıyor.
Yüzbinlerce insanı öldürerek saçtığı dehşetle milyonlarca mazlumu mülteciye çevirip, yollarda denizlerde kaçarken bile ahirete intikal ettiren KATİL Esad'ın yanına koşup hatıra fotoğrafı çektiriyor. "NEME LAZIM yarın katile ihtiyacım olur" diyor. "Katar'da Üs kuruyor, asker gönderiyormuşuz, NEME GEREK" diye haykırıyor. İçimizdeki ittihatçı monşerler, sömürgecilerin petrol uğuruna iç savaşla bölmeye çalıştığı ve açlığa mahkum ettiği Somali'ye yaptığımız yardımlar için "NEYİMİZE GEREK?" diye bağırarak ekranlardan taşıyor. Rus ve Esad bombaları altında inleyen mazlum soydaşlarımıza, Türkmendağı'na, "NEME GEREK" diyenlerin tüm engellemelerine rağmen TIRLARLA koşuyoruz. Allah'a şükür ki; bu ülkeyi "NEME GEREK" diyenler yönetmiyor. O yüzden içiniz rahat olsun.
Bugün mazlumların feryadını sadece TAŞLAR işitmiyor! Dünyanın her yerinde gariplerin, muhtaçların, mazlumların yanında olan, Latin Amerika'dan, Asya'nın en ücra köşelerine, Filistin'e, ablukaya alınıp aç bırakılan Gazze'ye koşan YENİ TÜRKİYE var. Onun için gönüllerdeki Cihan İmparatorluğu'nun temelleri tüm hızıyla atılıyor. "Neme Gerek" demeyen Yeni Türkiye'ye saldıranlar, onlara paralel gidip alet olanlar, terörle maşaya dönenler mutlaka kaybedecek. Cihan İmparatoru Kanuni'ye "Neme Gerek"i anlatan Yahya Efendinin sözleri aslında bunu müjdeliyor.
Bekir Hazar/Takvim.25 Aralık 2015
