Dinozor
Bunlardan bazıları:
1- DİNOZOR
Dinozor
Dinazor; Mezozoik dönemde havada, suda ve karada yaşamış, günümüze fosilleri kalmış sürüngenlere verilen genel addır. 60 cm ile 30 m arasında değişen uzunluklarda olup adlarını Eski Yunancada “canavar kertenkele” anlamına gelen sözcükten alırlar. Dört ana gruba ayrılırlar: Teropodlar (Theropoda); Sauropodlar (Suropoda)’, Ornipodlar (Ornithopoda), Keratopsideler (Ceratopsidae). Büyük çoğunluğu etobur olan dinozorların en eski örnekleri küçük ve iki ayaklıydı; bir bölümü 60 cm uzunluğunda olup arka ayaklarının yarısı kadar olan ön ayaklarını avını yakalamada kullanıyordu.
Sonraki örnekleri ise balinalar dışında tüm hayvanların en büyüğü olup 27-30 m uzunluğundaydı. Etobur dinozorlar Surasik ve Krelas zamanında en büyük boyutlarına ulaşıp dünyanın tanıdığı en korkunç hayvanlar haline geldiler. Hem karada hem suda yaşayan dinozorlar daha büyük olup zamanlarının çoğunu ırmak ve göl diplerinde geçirirlerdi. Yılan boynunu andıran boyunları 9-10 m derinlikte bile başlarının su yüzüne çıkmasına olanak verirdi. İki ayaklı otçul dinozorlardan İguana, kertenkeleye benzeyen ilk dinozordu. İki ayaklı, otobur ve daha küçük bir dinozor olan Hypsilophodon, ağaçlara tırmanabileceğim kanıtlayan uzun parmaklara sahipti. Kanada’da rastlanan en geniş türlerden biri Edmontosaurus olup düz kuyruğu tatlısu, göl ve ırmaklarında yüzdüğünü kanıtlıyordu. Üç alt grubu olan “zırhlı dinozorlar” ise dört ayaklı olup otoburlardı. Etoburlardan derilerindeki çeşitli diken ve kemikli tabakalarla korunduklarından bu adı alan dinozorlardan bir bölümünün tüm sırtı, bir bölümünün ise yalnızca başı zırhla kaplıydı.
Zırhlıların bir başka alt grubu da sert ve yay biçimli sırtlarıyla tanınan Ankylosauria dır. ABD’de bulunan Triceratops’ların boyunlarını koruyan büyük kemiksi dikenleri ve gözlerinin üzerinde ileri doğru uzanan iki büyük boynuz yanında hayvanın uzun burnunda da üçüncü bir boynuz ve korkunç bir gaga vardı. Bu alt gruba giren dinozorların tümü Krelas zamanında görülmekte olup türün son örneklerini oluşturmaktaydılar. Dinozorların soyunun bu dönemde tükenmesinin başlıca nedeni, özellikle otoburların başlıca besin kaynağını oluşturan katırtırnağı (Eguiselum) gibi bitkilerin kaybolup yerlerini kışın meyve vermeyen bitkilerin almasıdır. Otoburların soylarmın böylece tükenmesinin onlarla beslenen Öteki etobur dinozorların da soylarının tükenmesine neden olduğu sanılır. Ayrıca birçok hayvan türü kendilerini değişen doğa koşullarına biçim değiştirerek ve yeni besin bularak alıştırabildikleri gibi dinozorların da 100 milyon yıl kadar bunu başardıkları ve zamanla yaşlanmaları sonucu dişlerinin azalması nedeniyle gerekli besini alamadıkları, bu yüzden de sırtlarındaki ağır zırhlan taşıyamamaları ve tüm duyularının yavaş yavaş körelmesi sonucunda soylarının tükendiği konusunda tezler de vardır.
Son zamanlarda geliştirilen bir sava göre de, günümüzden 60 milyon yıl kadar önce dünyaya çarpan büyük bir gök cisminin yarattığı şok deprem dalgaları ve büyük toz bulutlan (güneş ışınlarının onlarca yıl dünyaya ulaşamaması yüzünden) bu canlıların yok olmasına neden oldu.
- Dinozorların bazıları tavuk kadar küçüktür.
- Bilinen tüm dinazor türleri son 20 yıl içerisinde keşfedilmiştir.
- İlk kayıtlar geçen ilk dinazor müthiş bir sürüngen olan Megalosaurus etoburdur.
- İkinci çağın son döneminde yaşadığı tespit edilen en büyük ve mükemmel dinazor olan Sue 17 Mayıs 2000"de Chicago Illinois Field müzesinde kamuoyuna gösterilmiştir.
- Yeryüzündeki erozyon ve zamanla dinazorların ayak izlerinin %99"u kaybolmuştur
- Dinozorlar 2 ana kategoriye ayrılmıştır. Saurischia ve Ornithischia. Saurischia dinozorları sürüngenler gibi pelvis eklem ve kemiklerden oluşmuştur. Hem etçil hem otçuldurlar. Otçul olan Ornithischia dinozorları da kuşlar gibi pelvis eklem ve kemiklerden oluşmuştur.
- Staurikosaurus olarak isimlendirilen ilk dinozorlar 225 ile 250 milyon yıl önce 5 milyon yıl kadar yaşadığı tespit edilmiştir.
- 200 milyon yıl önce ortaya çıkan uçan hayvan Pterosaur kuştan daha çok sürüngene benzemektedir.
- Iguanodon ilk isim verilen dinozordur. 1923 yılında İngiltere'nin Sussex şehrinde bulunmuştur.
- Dinozorlar yeryüzünde 165 milyon yıl yaşamışlardır.
- Yeryüzünde yaşamış olan en karmaşık canlı dinozorlar insanların dünyada yaşadığı sürenin 75 katı kadar bir süre (160 milyon yıl) dünyada yaşamışlardır.
Dinozorlar Nasıl Bu Kadar Uzun Süre Yaşayabildiler?
Dinozorların 150 milyon yıl gibi çok uzun bir süre yaşama imkanı bulmalarının sebepleri, aşağıda maddeler halinde açıklanmaktadır;
1) Yaşadıkları ortama uyum sağlama özellikleri vardı.
2) Vücutlarının dış yapısının su geçirmez deri ve tüyle kaplı olmaları sayesinde kuru kalmayı başarabildiler ve korundular.
3) Yumurtalarının oldukça sert bir kabuğa sahip olması sebebiyle, yavrular yaşama imkanı yakaladı.
4) Dinozorlardan kimisi otçul, kimisi ise etçil olarak beslendikleri için yiyecek sıkıntısı çekmediler.
5) Dinozorlar kendi dönemlerinde yaşamış olan hayvanlara kıyasla daha kolay yürümeleri ve daha kolay yer değiştirebilmeleri sebebiyle daha rahat yiyecek bulabildiler ve düşmanlarından daha kolay kaçabildiler.
6) Dinozorlar, yaşadıkları dönemin en güçlü türlerinden birisi olması sebebiyle, diğer türden olan hayvanlar onlara karışamadı ve uzun yıllar yaşama fırsatı yakaladılar.
Dinozorların Dikkat Çeken Özellikleri
Dinozorların yaşadığı dönemde Dünyamızda çok sayıda dinozor türü bulunmaktaydı. Rakam ile durumu daha somutlaştırmak gerekirse; bu sayı 850 civarındaydı. Bu dinozor türlerinden kimisi otçul olarak beslenirken kimisi ise etçil olarak beslenerek yaşamını sürdürmekteydi. Yapılan araştırmalara göre, en kalabalık olan otçul dinozor türünün apatosaurus ve brachiosaur türleri oldukları belirlenmiştir. Bu hayvanlar, tespit edilmiş olan en büyük hayvanlardı. Durumu sayısal değerler ile açıklamak istersek; örneğin apatosaurus türünden olan dinozorlar, 30 ton ağırlığa ve 21 metre uzunluğa kadar ulaşabilmekteydi. Bunun yanı sıra T-Rex türünün en küçüğünün 19,4 metre olduğu görüldü.
O dönemde yaşamış olan ve otçul olarak beslenen dinozor türleri, etçil dinozorlardan kendilerini koruyabilmekteydi çünkü kendilerine has özel silahları vardı. Triceratops türünün başında 3 adet boynuzu varken; ankylosaurus türünün çıkıntılı kemikleri bulunmaktaydı. Veya stegosaurus türünün kuyruk kısmında sivri dikenleri bulunmaktaydı.
Dinozorlar: Dev Sürüngenlerin Yok Oluşu
Klasik olarak ortaya atılmış bir sebep var ortada,dinozorlar’ı göktaşı yok etti ve neslini tüketen sebep buydu. Evet şu ana kadar herkes buna inanıyor ve bunun üzerine yoğunlaşmıştı. Fakat son zamanlarda ortaya atılan bir iddia sanırım bu teoriyi çürütmek için hızlıca yol almaya başladı bile…
Hindistan ve Meksika’nın birçok bölgesinde inecelenenkaya paraçları ve örnekleri bu araştırmacının dinozorları yok eden,neslini tüketen yanardağlardı yorumunu ortaya koydu. Farklı alanlarda yapılan birçok araştırma gösterdi ki göktaşlarınınyeryüzüne çarpması sonucu fosilleşmenin ve yok oluşlarının çok sonra gerçekleştiğiniortaya koymuştur.Araştırmacı direkt olarak dinozorları yanardağların yok ettiğini öne sürmüyor,bu sadece bir başlangıç, bir akıl yürütme ve bilimin ilerlemesinde yardımcı olacak bir araştırma şeklinde yorumluyor.
Gerekçesinde ise;
Büyük yanardağların ısınıp,patlaması sonucu bu dönemde yaşayan dev sürüngenler yanardağ çevresinde daha verimli yiyeceklerden faydalanmak amaçlı yaşamaktaydılar. Büyük patlamalar sonucu dinozor neslinin etkilendiğini ve büyük bir etken olduğunu belirtiyor. Ortak bir karar henüz alınabilmiş değil dinozorlar gizemini hala korumakta fakat bir ortak nokta ise şu bana kalırsa; Dinozorların yok oluşu ve birdenbire yok oluşu özellikle, dev bir doğa olayının patlak vermesi sonucu kitlesel yok oluş üzerinde ortak fikre sahip olunması.
150 milyon civarı yıl kara egemenliğine sahip olan dev sürüngenler olarakbilinen bu canlılar. 65 milyon yıl önce tükenen bu nesil hakkında birçok bilgiye ulaşabiliriz. Özel derileri sayesinde uzun yaşadıkları ve zor koşullara çabuk uyum sağladıkları, zamanın en güçlü hayvanı olarak bilinmektedirler. Etçil ve otçul olan bu canlı türü beslenme konusunda hiçbir şekildesıkıntı yaşamamakta ve az önce de belirttiğim gibi çevreye çok çabuk uyum sağlamaktaydılar. Göktaşı,yanardağ,doğa olayları ve birçok neden atıldı ortayabu dev sürüngenlerin toplu yok oluşu üzerine ancak henüz gerçek ve kesinleşmiş bir araştırma ortaya konulamadı.
Dinozor
Son yüz yıldır dinozorlar hakkında edindiğimiz bilgilerin büyük bir çoğunluğu Amerika ve Avrupa’da bulunan fosillerden elde edilmişti ama son yıllarda Çin’de ardarda bulunan dinozor fosilleri, bu olağanüstü canlılar hakkında bildiklerimizin ne kadar kısıtlı olduğunu gösterdi. Dinozor dünyası tam bir okyanus.
Dinozorlar ikinci jeolojik zaman olan Mezozoik çağının tek egemen canlılarıydı. Yeryuvarı üzerinde her türlü değişimin gözlendiği önemli bir zaman olan bu zamanı üç farklı döneme ayırıyoruz.
Triyas Dönemi : Yeryuvarının günümüze doğru 245 – 208 milyon yıllık dönemini kapsıyordu. Yani bu dönem tam 35 milyon yıl sürmüştür. Günümüzdeki gibi bir çok kıta yoktu. Tek bir kıta vardı. Pangea adı verilen bu kıta üzerinde çok sıcak bir iklim egemendi ve çok büyük çöller vardı. Ancak bu dönemin sonlarına doğru Pangea ayrılmaya başlamış ve Lavrasya ve Gonduvana isimli iki kıtanın izleri görülmeye başlamıştı.
Jura Dönemi : Yeryuvarının günümüze doğru 208- 144 milyon yıllık zaman aralığını kapsıyor. Bu dönem tam 64 milyon yıl sürmüş, daha küçük kıtalar oluşmaya başlamıştı. Bu parçalanma doğal olarak İklim değişikliklerinde de yol açacaktı. Jeolojik süreçte ani değişimler çok az olduğu için iklim hâlâ kuraktı ama nemlenmeyle birlikte çayırlıklar ve ormanlar ve bunlarla birlikte çok büyük etobur ve otobur dinozorlar da ortaya çıkmaya başlamıştı.
Kretase Dönemi :Dinozorların altın çağı da denilebilecek bu dönem 144- 65 milyon yılları arasını kapsıyor. Kıtaların ayrılması devam etmiş ve kıtaların günümüze yakın şekilleri ortaya çıkmıştı. Kıtalar arası seyahat de sona ermiş ve her kıtanın kendine özgü iklim koşulları farklı dinozor türlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştı. Dinozorların altın çağı denen Kretase döneminin sonlarında meydana gelen büyük meteor çarpması, dinozor türleri ile birlikte önemli bir hayvan ve bitki türünün de hızla yok olmasına neden oldu.
Dinozor
Dinozorlardan önce dünya üzerinde canlı yok muydu?
Olmaz olur mu . Günümüzden yaklaşık 570 milyon önce Kambriyen patlaması gerçekleşti. Kambriyen, birinci Jeolojik zaman olan Paleozoyik’in en alt katıdır. İşte bu dönemde atmosferdeki oksijen oranı canlıların yaşaması için uygun hale geldi ve dünya üzerinde farklı canlı türleri ortaya çıkmaya başladı. Önce omurgasızlar devri başladı. Bu devir yaklaşık 138 milyon yıl sürdü. Ardından balıklar devri başladı ve yaklaşık 80 milyon yıl sürdü. Paleozyik döneminin son iki katı olan Karbonifer ve Permiyen ise amfibiler devri olarak anılır. Bu devirde denize yaşayan omurgalı organizmalar karaya da çıkmaya başladılar. Canlıların bazıları hem karada hem de denizde yaşamayı öğrenmişti. İlk sürüngenler bu dönemde görüldü. Ardında da dinozorlar ortaya çıktı.
Dinozorların milyonlarca yıl önce yaşadıkları nasıl anlayabiliyoruz?
Jeolojinin bir alt dalı olan Paleontoloji Fosil Bilim demektir. Paleontologlar kayaların içinde bulunan fosilleri inceleyerek kayaların katılaştığı dönemlerdeki canlı yaşamı hakkında detaylı bilgiler elde edebiliyorlar. Bu çalışmalar sonucunda bulunan fosiller sayesinde dünya üzerinde yaklaşık 1000 civarında dinozor türünün yaşadığı anlaşılmış. Bu çeşitliliğin artmasındaki en önemli neden ise kıtaların sayısının artması. Her kıtadaki farklı iklim koşulları, dinozorların farklı evrim süreçlerinden geçmesine neden olmuş.
Dinozorlar çok mu büyüktü?
Her boyutta dinozor vardı aslında. Yani tümü çok da büyük değildi. Uzunluğu 25 metre, ağırlığı 70 ton olan Brachiosaurus da bir dinozordu, bir güvercin büyüklüğünde olan Epidexipteryx de. Anatomileri sürüngenlerden farklıydı. Arka ayakları üzerinde durabilecek, hatta hızlı koşabilecek bir anatomik yapıya sahiplerdi. Etobur dinozorların kol yerine kullandıkları küçük pençeleri avlarını tutmaya, bazen de kavga sırasında rakibine zarar vermeye yarıyordu. Otobur dinozorların bazıları dört ayak üzerinde de yürüyebiliyorlardı.
Dinozor
Nasıl ürerlerdi?
Tüm dinozorlar yumurtlarlardı. Yumurtaların büyüklüğü 4-5 santimetre ile 35-40 cm santimetre arasında değişiyordu.
Uçan dinozorlar var mıydı?
Dinzorlarla birlikte aynı dönemlerde yaşamış uçan sürüngenler vardı. Ancak bunlara dinozor demek çok doğru olmaz. Eudimorphodon ilk uçan sürüngen olarak bilinir. Diğer uçan sürüngenlere oranla küçüktü. Triyas sonlarında yaşamış olan bu canlının kanat açıklığı 1 metre civarındaydı. Uçan sürüngenler arasında en ünlüsü Pterenedon’dur. Kanat açıklığı 8 metre civarındaydı. Plaentologlar kuşlarla dinozorla arasında bir bağ kurmaya çalışıyorlar. Bu bağın tek halkası ise Archaeopteryx’tir. Jura sonlarında yaşayan bu canlının sürüngenlerle kuşlar arasında bir geçiş türü olduğu düşünülüyor. Archaeopteryx uçamıyor ama tüylü kanatları sayesinde süzülebiliyordu. Ancak son dönemlerde Çin’de bulunan Microraptor ve Sinornithosaurus fosilleri, bu hayvanların da süzülebildiğini gösteriyor.
Denizlerde dinozorlar var mıydı?
Çok büyük boyutlu devler denizlerde yaşıyordu. Bunlar karada da yaşayabiliyor ama avlanmak için denize giriyorlardı. Jura devrinin sonlarında yaşayan 3 metre boyundaki Plesiosaurus, Orta Jura – Üst Jura arasında yaşayan 15 metre uzunluğundaki Liepleurodon, Jura sonlarında yaşayan 14 metre uzunluğundaki Elosmosaurus bu deniz sürüngenlerinin en ünlüleriydiler. Ancak 2006 yılında keşfedilen bir deniz sürüngeni Jura sonlarında okyanuslarda 15 metre uzunluğunda, 45 ton ağırlığındaydı. Predetor-x ismi verilen bu dev deniz sürüngeni denizlerde rakipsizdi.
En Ünlü Etobur Dinozorlar Hangileridir?
Tyrannosaurus – Rex (T-Rex): Dinozorların kralı olarak isimlendirilir. Üst Kretase’de (90-65 milyon yıl önce) egemen olan bu yırtıcı kuzey Amerika’da yaşamıştı. Boyu 14 -15, yüksekliği de yaklaşık 6- 6.5 metre olan bu olağanüstü dinozor karadaki en yırtıcı dinozordu. Kafatasının uzunluğu 1.5 metreden fazlaydı. Ağırlığı ise 5-7 ton arasında değişiyordu. Dişlerinin uzunluğu yaklaşık 20 santimetre civarındaydı. Bu tür meteor çarpması sonunda diğer dinozorlarla birlikte yok oldu.
Allosaurus: Oldukça geniş bir yayılma alanı vardı. Kuzey Amerika, Afrika, Avustralya ve Asya (Çin) fosilleri bulunmuştur. Uzunluğu 9, yüksekliği de 3 metre civarında olan bu yırtıcı Üst Jura’da (160-140 milyon yıl önce) yaşamış.
Giganotosaurus: Güney Amerika’nın tartışmasız en büyük yırtıcısıydı. T-Rex’in Güney Amerika temsilcisi de de denilebilir. Üst Kretase’de (90-65 milyon yıl önce) yaşamış olan bu yırtıcının uzunluğu 13, yüksekliği 5-6 metre, ağırlığı ise 7-8 ton civarındaydı.
Tarbosaurus : T-Rex’in Moğolistan ve Çin versiyonu olan bu olağanüstü yırtıcı T-Rex ile aynı dönemde ama farklı coğrafyalarda yaşamış. Uzunluğu 10- 12 metre, ağırlığı ise 5 ton civarındaydı.
Carnotaurus: Diğer yırtıcı dinozorların genellikle ibikleri olurdu. Carnotaurus’un ise iki boynuzu vardı. Üst Kretase’de (90-65 milyon yıl önce), Güney Amerika’da yaşamış olan bu dinozor 7- 8 metre boyunda 3-4 metre yüksekliğindeydi.
Carcharodontosorus :Yaklaşık 95 milyon yıl önce Kuzey Afrika’da görülen bu dev yaratık Spinosaurus ile aynı dönemde ve aynı bölgelerde yaşamış. Boyu 13 – 14 metre ağırlığı ise 7-8 ton civarındaydı. Dişleri köpekbalığı dişlerini andırdığı için Carcharodontosorus ismi verilmiş.
Spinosaurus: Bu tür 95 milyon yıl önce Kuzey Afrika’da yaşamış olan en büyük yırtıcı dinozordur. Kısa bir süre öncesine kadar T-rex’in en büyük yırtıcı dinozor olduğu düşünülüyordu ama son bulgular Spinosaurus’un T-Rex’ten daha iri olduğunu gösteriyor. Kafatasının uzunluğu 2 metre, Boyu 17 metreydi. Yani T- Rex’ten 3-4 metre daha uzundu. Ancak onun kadar iyi bir avcı olduğu söylenemez. Aslında Spinosaurus daha çok suda avlanan, çok sıkıştığı zaman Karada avlanmayı tercih eden bir yırtıcıydı. Deniz veya nehir kenarlarında durarak uzun çenesi sayesinde önünden geçen 2-3 metre uzunluğundaki balıkları avlıyordu. Bazen suda yüzdüğü de olurdu. Bu haliyle günümüz balıkçıllarından hiçbir farkı yok aslında.
Velociraptor: En hızlı etobur dinozor denilebilir. Kretase çağının sonlarında (90- 65 milyon yıl önce) yaşamış, boyu 1.5 metre, ağırlığı ise 300-500 kilogram arasında değişen bir yırtıcıydı. Guruplar halinde avlanıyor, avlarını yakalamak için taktikler geliştiriyorlardı.
En Ünlü Otobur Dinozorlar Hangileridir?
Böylesine yırtıcı dinozorlarla aynı dönemde yaşayan Otobur dinozorların yaşam koşulları çok zordu. Bir kısmı kaçarak kurtulurken, daha yavaş olanlar ise farklı savunma sistemleri geliştirmişlerdi. Yırtıcı dinozorlar da daha çok sürünün en zayıf ve yaşlı olanına saldırdıkları ise kendiliğinden bir doğal ayıklama sistemi de gelişmişti.
Stagosaurus: Jura döneminin sonlarında yaşayan bu dinozorun özel bir savunma sistemi vardı. Uzunluğu 9 metre ağırlığı ise 2 ton olan bu dev dinozor sert zırhı ve kuyruğundaki dikenleri sayesinde kendini koruyabiliyordu.
Ankylosaurus: Üst Kretase’nin sonlarında (70-65 milyon yıl önce) yaşamış olan bu otobur’un uzunluğu 7-10 metre, ağırlığı ise 5-7 ton civarındaydı. En büyük düşmanı T-Rex’ten kuyruğunda bulunan büyük topuzu sayesinde kurtulabiliyordu. Topuzu en büyük silahıydı.
Çok büyük dinozorlar : Uzunluğu 25 metre, ağırlığı 70 tona kadar çıkabilen Brachiosaurus tüm dinozorlar içinde en büyük dinozordur. Jura sonu – Kretase başında (150-130 milyon yıl önce) yaşayan bu dev, ağaç yapraklarını yiyerek yaşıyordu. Seismosaursus da en az onun kadar görkemli bir gövdeye sahiptir. Uzunluğu 25 metre, ve ağırlığı 10 ton olan Diplodocus, 20 metre uzunluğundaki Camararasaurus, 25 metre uzunluğundaki Apatasosaurus ve 12 metre uzunluğundaki Saltasaurus çok iri otobur dinozorlardan sadece birkaç tanesi.
Boynuzlu Dinozorlar: Bazı otobur dinozorlar ise günümüzdeki gergedan benziyorlardı. Sert zırhları ve kafalarındaki boynuzları sayesinde avcılardan kurtulmayı başarabiliyorlardı. Bunlardan 5 metre uzunluğundaki Chasmosaurus, 7 metre uzunluğundaki Pentaceratops ve yeryüzünden en son görülen boynuzlu dinozor türü olan 9 metre uzunluğundaki Triceratops en çok bilinen türlerdir.
Dinozor türleri:
Apatosaurus Dinazor
Apatosaurus Dinazor Türü
Apatosaurus, (anlamı: aldatıcı kertenkele) Jura döneminin sonunda, yani günümüzden 140 milyon yılı aşkın süre önce Kuzey Amerika’nın batı kesiminde yaşamış otçul dev boyutlu dinozor türü. Dinozorlarla ilgili pek çok filmde ve kitapta kullanıldığı adıyla Brontosaurus da denen bu dev boyutlu dinozora, paleontoloji uzmanları, Apatosaurus adını vermişlerdir. Brachiosaurus, Diplodocus ve Camarasaurus gibi başka dev boyutlu dinozorlarla birlikte, Sauropoda alttakımını oluşturur
Fiziksel özellikleri
Apatosaurus ’un dev, varil biçimi bir bedeni vardı; ayakları 5 parmaklı, bacakları kısa ve kalın, kuyruğu ve boynu uzundu. Toplam uzunluğu 25 m’yi aşıyor, ağırlığı 18-32 ton arasında değişiyordu. İnce uzun kafatası kısa, ama sivri dişlerle donanmıştı. Kafatası ve beyin bağlantıları zayıf olduğundan, genellikle başsız bulunan Apatosaurus 'ların ilk iskeletini bulan (1979) ABD’li paleontoloji uzmanı O.C.Marsh, hemen yakında bulduğu, günümüzde Camarasaurus adı verilen bir dinozorun kafatasının, Apatosaurus iskeletinin eksik parçası olduğunu sanmış, bu yüzden 1970 yıllarında bu yanlış düzeltilinceye kadar, Apatosaurus basık burunlu bir kafası ve burgu gibi dişleri olan bir dinozor olarak betimlenmiştir.
Yaşayış biçimi
Paleontoloji uzmanları uzun süre, Apatosaurus ’u göllerde bataklıklarda ve ırmaklarda beslenip dolaşan bir yarı su canlısı sanmışlardır. Bu düşünce, hayvanın bacaklarının o ağır bedeni taşıyamayacağı, dolayısıyla da, bedenini hareket ettirmesi için suda yaşaması gerektiği düşüncesinden kaynaklanmış, bazı bilim adamları uzun boyunun 6–8 m derinlikten soluk almasını sağladığı görüşünü öne sürmüşlerdir. Ama bu kuram görünüşte çökmüştür; Birkaç metre derinlikteki su basıncı bile soluksuz kalması için yeterliydi. En son kuram, bütün Sauropoda’ların karada yaşamış oldukları, boyunlarının uzunluğundan yararlanarak ağaçların üst yapraklarıyla beslendikleridir.
Ankylosaurus Dinazor
Ankylosaurus Dinazor Türü
Ankylosaurus, (anlamı: sert zırhlı kertenkele), 70-65 milyon yıl önce yaşadığı düşünülen bir dinozor türüdür.
Otobur beslenen bu tür 7-10 metre boyunda ve 4-7 ton ağırlığındadır.
Dört bacağı üzerinde yürür. Ön bacakları arkadakilerden daha kısadır. Sırtı kemik ve plakalarla kaplıdır.
Başının arkasından kuyruğuna kadar iki sıra diken bulunmaktadır.
Kuyruğunun ucundaki taş gibi kemiği ile çok büyük kayaları bile parçalayabilirdi ve kendisine saldırıldığında saldıran dinozor zarar görürdü (Eğer saldıran dinozor çok güçlü değilse).
Bu otobur dinozorun tek saldırısı kuyruğunu dikensiz bir topuz olarak kullanmaktır.
Anchiceratops Dinazor
Anchiceratops Dinazor Türü
Anchiceratops Alberta, Kanada da, Kretase döneminin ikinci yarısında yaklaşık 72-71.000.000 yıl önce yaşamış önce yaşamış bir dinazordur.
Anchiceratops uzun yaklaşık 5 m (16.4 ft) kadar büyüklüğe sahip otçul bir dinazor türüdür.
Gözlerinin üzerinde kafasının tepesinde 2 büyük ve burnunun üzerinde 1 adet küçük boynuzu bulunur. Bu türe ait bir düzine kafatası bulunmuştur.
Anchiceratops adı, "boynuzlu yüzünüze yakın" anlamına gelir.
Amerikalı paleontolog Barnum Brown tarafından, 1914 yılında, bu dinozor türü Monoclonius ve Triceratops türlerine bir geçiş formu olduğuna inanılıyordu.
Anchiceratops kalıntılar Barnum Brown liderliğindeki bir ekip tarafından 1912 yılında Alberta Kanada, Red Deer Nehri kıyısında tespit edilmiştir.
Anatosaurus Dinazor
Anatosaurus Dinazor Türü
Adı: Anatosaurus ("ördek kertenkele" )
Habitat: Kuzey Amerika Woodlands
Tarihsel Dönem: Geç Kretase (70-65000000 yıl önce)
Boyut ve Ağırlık: Yaklaşık 40 metre uzunluğunda ve 4 ton
Besin Türü: Bitkiler (Otçul)
Ayırt Edici Özellikleri: Büyük boy, uzun kuyruk, ön bacakları daha uzun arka