Nikahlanmanın HARAM olduğu KADINLAR

ceylannur

Yeni Üyemiz
Nikahlanmanın HARAM olduğu KADINLAR
Kur'an-ı Kerim'de Nisa süresi 22. ve 23. ayetlerde kendile­riyle nikahlanması caiz olmayan kadınlar zikredilmektedir.

Bu ayeti kerimelerde Cenab-ı Hak buyuruyor ki:
Babalarınızın evlenmiş olduğu kadınlarla evlenme­yin. Ancak (cahiliyyet devrinde geçen) geçmiştir. Şüphe yok ki o, bir hayasızlıktı, (Allah'ın en büyük) hışmı (na bir sebep) di. O, ne kötü bir yoldu.

Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz hala­larınız, teyzeleriniz, birader kızları, hemşire kızları, sizi emziren (süt) analarınız, süt hemşireleriniz, karılarınızın anaları, kendileriyle (zifafa) girdiğiniz karılarınızdan olup, himayelerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram edildi. Eğer onlarla (Üvey kızlarınızın analarıyla) zifafa girmemişseniz (onlarla ev­lenmenizde) size bir beis yok. Kendi sulbünüzden (gelmiş) oğullarınızın karıları (ile evlenmeniz) ve iki kız kardeşi birlikte almanız da (keza haram kılındı). Ancak (cahiliyyet devrinde) geçen geçmiştir. Çünkü Allah hakıykaten, af­fedici çok esirgeyicidir. (Sure-i Nisa Ayet: 22-23)

Kişiye nikahı ebedi olarak haram olan kadınları şu şekilde sınıflandırabiliriz:


a) Soy itibariyle yakınlığı bulunan kadınlar. Bunlar yedi sınıftır:


1- Anne ve büyük anneler: İster nikahlı bir evlenmeden, ister zinadan meydana gelmiş olsun, bir erkek, annesi ve büyük annesi ile asla evlenemez.
Nikahlanmaları haram olan kadınlar!
2- Kızlar: Kız tabirinde kendi kızı ile oğlunun kızı veya kızının kızı dahildir. Nikahlı bir evlenmeden doğan kız, ba­basına haram olduğu gibi, zinadan doğan kız da babasına ha­ramdır. 3- Kız kardeşler: Bir kız kardeş, ister ana-baba bir, ister baba veya ana bir kardeş olsun, oğlan kardeşle evlenemez
4- Halalar: Gerek ana-baba bir, gerekse sadece ana veya sadece baba bir olsun, bir erkeğin hala ile evlenmesi asla caiz değildir, haramdır.
5- Teyzeler: Bir erkek, ister ana-baba bir, isterse sadece ana veya sadece baba bir olsun, teyze ile asla evlenemez.
6- Biraderin kızları: İster ana-baba bir, ister sadece ana veya sadece baba bir olsun; bir erkeğin, biraderinin kızı ile ev­lenmesi kesinlikle haramdır. Zira bu erkek, kadının amcası olmaktadır.
7- Hemşiresinin kızı: Gerek ana-baba bir, gerekse sadece ana veya sadece baba tarafından olsun, bir erkeğin hemşiresinin kızı ile evlenmesi haramdır. Çünkü o erkek, bahsi geçen kızın dayısı olmaktadır.

b) Akrabalık yoluyla nikahlanmaları haram olan kadınlar da iki kısımdır. Birinci kısımda olanların ebedi olarak nikahlanmaları caiz değildir. İkinci kısım kadınlar ise, geçici olarak haramdırlar.


Ebedi olarak haram olanlar 4 sınıf kadındır:
1- Kayın valideler: Bir erkek; karısının annesi ile, yahutta karısının annesinin veya babasının annesi ile, yahut karısının anne ve babasının bü­yük anneleriyle asla evlenemez. Karısı ile gerdeğe girmiş olsun veya olmasın hüküm aynıdır. Nikahlanmış olması kafidir.

2- Gelinler: Oğlunun karısı veya torununun karısı ile evlenmek müeb­beden haramdır.

3- Üvey anneler: Babasının veya dedesinin karısı demektir. Babası veya dedesi bu kadınla gerdeğe girmiş olsun veya olmasın, bir erkek üvey anne ve üvey nine ile asla evlenemez.
4- Üvey Kızlar: Karısının başka kocadan olmuş kızları ile bu kızın çocuk­larının veya torunlarının kızları demektir. Bir erkeğin üvey kızı ile veya onun soyundan gelen herhangi bir kız ile evlenmesinin haramlığı, karısı ile gerdeğe girmiş veya ona şehvetle el dokun­durmuş olması şartına bağlıdır. Şayet gerdeğe girmeden veya şehvetle dokunmadan önce, o kadın ölecek olsa, üvey kız ile bu takdirde evlenmek haram değildir.

Kendisiyle zina edilen bir kadın, zina eden erkeğin oğluna ve torununa, baba ve dedesine haram olduğu gibi, zina edilen kadının kızı, oğlunun veya kızının kızı, annesi ve büyük annesi zina eden erkeğe ebedi olarak haram olur.

Bir kimse bir kadına dokunsa veya kadının fercine veya kadın erkeğin zekerine dokunsa veya baksa, hüküm yine zinada olduğu gibidir.

Dokunmak ve bakmakla haramlığın meydana gelmesi için; (a) Erkeğin baliğ olması, cinsi münasebete muktedir olması veya şehvetle hislenecek bir halde olması

(b) Kadının dokuz yaşından noksan olmaması ve hayatta ol­ması şarttır. Dokunmanın bilerek, unutarak, zorlanarak veya hataen ol­masında fark yoktur. Hepsinde haramlık meydana gelir. (Fetava-i Hindiye sh. 292)

Nikahlanmaları haram olan kadınlar
Geçici olarak nikahlanmaları haram olanlar ise üç sınıftır:


1- Karısının kız kardeşi,
2- Karısının halası,
3- Karısının teyzesi,

Karısı kendisinden boşanır veya ölürse, o zaman haramlık sebebi ortadan kalkmış olur. Dilerse bu kadınlardan biriyle evle­nebilir. Şu kadar var ki, karısını boşamışsa onun iddeti tamam­lanmış olmalıdır.

(Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri)
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
Dini nikah yapıp daha sonra ayrılma durumu olduğunda, erkek kızı boşamazsa kız erkekten nasıl boşanabilir?


Nikahlı(evli)olan bir bayana başkasının nikahı olmaz!

Cevap;

Bir bayan, nikahlandığı kimsenin dinen eşi konumunda olduğundan, kocası kendisini boşamadıkça bir başka erkekle evlenemez.

Bu durumda yapılacak şey, ya bir şekilde erkeğin boşamasını sağlamak, ya da hakemler kanalıyla aralarını tefrik etmektir.

Böyle bir durumda erkeğin, sırf kadına zarar vermek amacıyla kadını boşamamakta ısrar etmesi dinen doğru değildir. (Bakara, 2/231).

Dolayısıyla söz konusu olayda öncelikle sözü dinlenir ilim ve fazilet sahibi bir aracı, erkeğe giderek kendisine hiç de yarar sağlamayan böyle bir nikaha son vermesi gerektiğini, dini nikahın karşı tarafa zarar vermek amacıyla nefsi bir tatmin aracı yapılamayacağını, bunun İslâm'ın ruhuna aykırı olduğunu anlatmalı ve erkeğin boşamasını sağlamalıdır.

Erkek boşamamakta ısrar ederse, resmi nikah bulunmadığı için mahkemeye de başvurulmayacağına göre, kadın ve erkeğin aileleri bu konuda bir sonuca varmak üzere birer hakem seçerler. Ailelerden biri direnir, hakem seçmezse karşı taraf onun yerine adil ve tarafsız bir hakem seçebilir.

Seçilen hakemler öncelikle arabuluculuk yaparlar. Lüzûm ve zarûret bulunduğunda eşlerin rızası olmasa bile bu kişileri boşamaya da karar verebilirler.

Böyle bir boşama gerçekleştikten ve boşanan kadın iddetini bitirdikten sonra nikah kıyarak yeni bir evlilik yapabilir.

Bu tür olayların yaşanmaması için yapılan akitlerin mutlaka kayıt altına alınıp hukuki güvenceye kavuşturulması elzemdir. Çünkü dindar olduğunu söyleyen gençler ve/veya aileleri resmen tescilin olmadığı durumlarda aralarında akdedildiği ifade edilen akitleri inkar etmekte ve taraflardan biri ve genellikle kız tarafı mağdur duruma düşmektedir.

Böylece, dinimizin nikahtan gözettiği ulvi gaye gerçekleşmek şöyle dursun, insanlar din adına birbirlerine zulmeder hale gelmektedirler.

Diyanet İşleri Başkanlığı

 
Üst Alt