Obsesif - Kompülsüf Bozukluk

ceylannur

Yeni Üyemiz
Obsesif - Kompülsüf Bozukluk
obsesif-kompulsuf-bozukluk.jpg
Dokunduğu her şeyin mikroplarla dolu olduğundan korkan ve bu nedenle kapıları açarken eldiven giyen, bulaşmış olabilecek mikroplardan kurtulmak için birkaç dakikada bir ellerini yıkayan ya da çalışma masasının üzerindeki eşyaları tekrar tekrar yerleştirmek için saatlerini harcayan, kirlenme korkusundan dolayı evinden dışarı çıkamayan kişilerin var olduğunu duymuşsunuzdur. İlk bakışta bu saçma gibi görünse de, bu sorunu yaşayan kişiler günlük yaşamdaki işlevselliği önemli ölçüde bozan bir kaygı sorunu olan obsesif-kompülsif bozukluğa yakalanmış demektir.
Obsesif-kompülsif bozukluk bir kaygı (anksiyete) bozukluğudur. Okb’li kişilerde, mantık dışı korkular ya da takıntılı düşünceler (obsesyonlar) ve genellikle bu takıntılı düşünceleri hafifletmek amacıyla belirli bir davranışı (kompulsiyon) sürekli olarak, zorunlu bir şekilde tekrarlama ihtiyacı görülür. Kaygı oluşturan inatçı, tekrarlayıcı, imaj, düşünce ve dürtüler olan obsesyonlar (takıntılar),
  • kirlenme ve kirletme,
  • kendine ve/veya başkasına zarar verme ya da
  • istenmeyen bir davranışta bulunacağından korkma
gibi düşünceler şeklinde olabilir. Kişinin aklına gelen bu imaj, düşünce, dürtüler kişinin kaygısını arttırır ve hatta dehşete düşürür. Bu düşüncelerin yarattığı rahatsızlığı ve kaygıyı azaltmak ya da ortadan kaldırmak için yapılan tekrarlayıcı davranış veya mental davranışlara ise kompulsiyon (zorlayıcı eylem) adı verilir. Yaygın olarak görülen tipik kompulsiyonlar,
  • yıkama-temizleme,
  • kontrol etme,
  • teminat arama,
  • düzenleme,
  • istif etme
gibi davranışlardır.
obsesif-kompulsuf-bozukluk-anksiyete.jpg
Kişiler bu davranışı yapmadıkları takdirde, başlarına kötü bir şey geleceğine inanırlar ve bu davranışları yapmaktan kendilerini alıkoyamazlar. Okb’lilerin yaşamı çoğu zaman psikolojik destek alana kadar, yıllarca çektikleri büyük kaygı ve sıkıntılarla doludur.
Kişilerin birçoğu Okb’nin gerçekçi olmadığını ve abartılı olduğunu bilir ancak yine de obsesif fikirleri düşünmekten kendini alıkoyamaz. Obsesif-kompulsif fikirlerin mantıksız olduğunun farkında olan ancak kendilerini bunları düşünmekten alıkoyamayan okb’li, bunun yarattığı sıkıntı ve kaygıyı hafifletmek amacıyla, ritüel şeklinde zorlayıcı davranışlar olan kompulsiyonlar geliştirmeye başlar.
obsesif-kompulsuf-bozukluk-belirtileri.jpg
Başlangıçta takıntılı düşüncelerin yol açtığı kaygıyı hafifletmek için yapılan, problem çözmeye yönelik bu davranışlar sürekli bir şekilde tekrarlanmaya başlanır ve problemin kendisi haline gelir. Kompulsiyonlar, aşırı el yıkama, sayma, belirli sözcüklerin ya da davranışların tekrarlanması, bir dizi karmaşık eylemin son derece kesin bir sıra ile gerçekleştirilmesi ya da yapılan işlerin, belirli bir düzen içinde olduğundan emin olmak için, tekrar tekrar kontrol etme şeklinde olabilir. Obsesif düşünceler, örneğin dindar birinin Allah’a küfretmekten korkması gibi, hastanın değer yargılarıyla çelişen yönler içerebilir veya annesinin öleceğinden korkan birinin üç kere ışıkları açıp kapaması örneğindeki gibi obsesyon ile kompülsiyon arasında doğrudan bir bağ olmayabilir.
Ciddi ölçüde yeti yıkımı ve işlev kaybına neden olan Okb kendini değişik şiddet derecelerinde gösterebilir. Bazı kişiler obsesyon ve kompülsiyonlarını kısa sürelerle kontrol altında tutabilir ve bunları gizlemeyi başarabilirler. Ancak obsesif-kompülsif bozukluk, şiddeti arttıkça, kişilerin yaşamlarını gittikçe daha fazla işgal eder ve kişiler bu ritüelleri uygun şekilde yapabilmek için, günlük yaşam etkinliklerini yerine getiremez hale gelirler. Obsesif-kompülsif bozukluk bazen depresyon, yeme bozuklukları, madde kötüye kullanımı bozukluğu, bir kişilik bozukluğu, dikkat eksikliği bozukluğu ya da başka bir anksiyete bozukluğuyla birlikte görülebilir. Bu tür eşzamanlı durumlar ve kişinin sorununu saklama eğilimi, bu bozuklukla ilgili bir adım atmayı zorlaştırır. Dolayısıyla, obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler genellikle belirtilerin başlamasından ancak yıllar sonra yardım içn başvururlar.
obsesif.jpg
Okb’lilerin yaşadıklarına benzer rahatsız edici (intruzif-mütecaviz) düşünceler herkeste zaman zaman olabilmesine rağmen herkes OKB olmaz. Okb’de sorumluluk algısı çok önemlidir. Rahatsız edici düşüncenin sorumluluk duygusunu harekete geçirmesi durumunda, yansızlaştırma çabaları, yani zorlayıcı (kompulsif) davranışlar başlayabilir. Sorumluluk algısı harekete geçmiyorsa, yansızlaştırma çabaları da olmayacak ve dolayısıyla bu durun da gelişmeyecektir.
OKB bir “düşünce fobisi” olarak düşünülebilir. Rahatsızlık verici düşüncelerin zaman içinde otomatik olarak rahatsız edici duyguya neden olması kişiyi düşüncelerden korkar hale getirir. Bu kişiler düşünmemeye çalıştıkça sürekli bunu düşündüklerini fark ederler. Düşünmemeye çalışarak sorundan kaçamadıklarında kendilerini bir süre için rahatlatan ve bu nedenle de ödüllendirici olarak algılanan başka stratejiler yani kompulsiyonlar geliştirirler. Bu stratejiler sık sık yapılmalarından dolayı artık rahatsızlık verir bir halde gelmiş olsalar da, kısa süre için de olsa rahatlama sağladıkları için yapılmaya devam edilirler.
obsesif-kompulsuf-bozukluk-tedavisi.jpg
Okb’nin devamını sağlayan, tüm fobilerde olduğu gibi kaçma ve kaçınma davranışıdır. Obsesyon ile duygusal durum arasındaki bağın söndürebilmesi için kişinin kaçmaması veya düşünceleri ritüellerle nötralize etmeden kalabilmesi gereklidir. Ancak bu kişiler bunu çoğu kez yapamazlar, çünkü bu düşüncelere savunmasız olarak izin vermek alışmadıkları ve korktukları bir durumdur. OKB'liler bu durumun oluşturacağı rahatsızlığa katlanamayacaklarını, bunları düşünmenin istenmeyen bir davranışı sergilemelerine neden olacağını düşünmektedirler. Bu da sonu gelmeyen düşünce ve ritüellere neden olan bir kısır döngüye dönüşmektedir.
Okb, bilişsel davranışçı psikoterapi ile etkili biçimde giderilebilir. "Maruz bırakma (exposure) ve yanıtın engellenmesi (response prevention)" olarak anılan özel bir davranış yönteminin, obsesif-kompülsif bozukluğun giderilmesinde etkili olduğu gösterilmiştir. Bu yaklaşımda kişi, doğrudan ya da imgeleme yoluyla, kasıtlı olarak korktuğu nesneye ya da düşünceye maruz bırakılır.
 
Üst Alt