Ölü gelmeyince
Ak Hoca Karaman’ın Mandoson köyüne imam tutulur. Köylüler yıl sonunda hocaya kırk havayi buğday vermeyi taahhüt ederler. Yıl sonu geldiğinde, mahsülün kıtlığı bahane edilerek, Hocaya ancak otuz havayi buğday verirler. Bu işe hoca çok içerler ama seslenmez.
Cuma bir gün hutbeye çıkar ve cemaate şöyle der:
---- Ey cemaat beni kırk havayiye imam tuttunuz, ancak otuz havayi buğday verdiniz, buna da eyvALLAH amma ALLAH’tan utanın, şu teneşir ölüsüzlükten takır takır kurudu. Koca bir yıl içinizden bir tek ölen olmadı, bu sizin yaptığınızı adama düşmanı yapmaz der ve minberden iner.
Ak Hoca Karaman’ın Mandoson köyüne imam tutulur. Köylüler yıl sonunda hocaya kırk havayi buğday vermeyi taahhüt ederler. Yıl sonu geldiğinde, mahsülün kıtlığı bahane edilerek, Hocaya ancak otuz havayi buğday verirler. Bu işe hoca çok içerler ama seslenmez.
Cuma bir gün hutbeye çıkar ve cemaate şöyle der:
---- Ey cemaat beni kırk havayiye imam tuttunuz, ancak otuz havayi buğday verdiniz, buna da eyvALLAH amma ALLAH’tan utanın, şu teneşir ölüsüzlükten takır takır kurudu. Koca bir yıl içinizden bir tek ölen olmadı, bu sizin yaptığınızı adama düşmanı yapmaz der ve minberden iner.