MURATS44
Özel Üye
Kim büyük?
Hüsnü Mübarek yardımcılarından birine "Söyle bakalım, ben mi büyüğüm yoksa Nasır mı büyük" diye sormuş. Bunun üzerine yardımcısı "Tabii ki siz büyüksünüz efendim" demiş.
Mübarek "Neden büyüğüm" demiş. Cevap, "Nasır İsrail'den korkardı siz korkmuyorsunuz o yüzden" olmuş.
Mübarek yine sormuş "Söyle bakalım ben mi büyüğüm yoksa Enver Sedat mı büyük." Cevap, "Siz büyüksünüz" olmuş. "Neden" diye sormuş Mübarek. Cevap "Çünkü Enver Sedat İhvan-ı müslimin'den korkardı siz korkmuyorsunuz."
Hüsnü Mübarek hep "en büyük sizsiniz efendim" cevabı karşısında işi ilerletmiş ve "Söyle bakalım, Ömer mi (Hz. Ömer) büyük ben mi büyüğüm." Yardımcısı yine "Siz efendim" demiş. Neden büyüğüm peki?
"Çünkü Ömer Allah'tan korkardı, siz korkmuyorsunuz!"
******************
Amerikan köpeği
Fıkra şu: Adamın biri New York Central Park’ta yürüyüş yaparken, aniden bir köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür. Koşar ve köpekle boğuşmaya başlar. Hayli uzun bir boğuşmadan sonra, üzeri yara bere içinde kalır ama köpeği öldürür. Bu arada küçük kızın da hayatını kurtarmıştır. Son anda bu sahneyi gören polis nefes nefese olay yerine gelir. Sarılıp, teşekkür ettikten sonra der ki:
- Sen bir kahramansın! Yarın bütün gazeteler seni yazacaklar. Ve göreceksin başlığı da şöyle olacak: “New York’lu cesur bir genç, küçük kızın hayatını kurtardı!”
-Ama ben New York’lu değilim ki!
-Fark etmez. Bu durumda o zaman gazeteler şunu yazacaklar: “Cesur Amerikalı, küçük kızın hayatını kurtardı!”
-Ama ben Amerikalı da değilim.
-Yine fark etmez. O zaman da gazeteler şöyle yazarlar: “İnsanlık ölmedi. Bir genç, küçük kızın hayatını kurtardı.”
-Pekiyi, sen nerelisin?
-Ben Irak’lıyım!
Polis, kızı hastaneye götürür. Adam ertesi gün gazeteleri aldığında şöyle bir başlıkla karşılaşır: “Radikal bir İslâmcı, masum Amerikan köpeğini öldürdü
******************
Türk doktoru
Bir tıp kongresinde doktorlar tıpta gerçekleştirdikleri son gelişmeleri anlatıyorlarmış.İngiliz cerrah çıkmış kürsüye anlatmaya başlamış;
-Bir trafik kazasında bir adamın sadece bir parmağı sağlam kalmıştı. Biz onu aldık. Ona vücut ekledik. Organlarını, kasları ekledik. O kadar mükemmel yaptıkkı çok çalışkan bir insan oldu. 50 kişinin yapacağı işi yaptı. 50 kişi işsiz kaldı.
Kürsüye Alman cerrah çıkmış;
- Biz bir kişinin sadece bir tel saçını bulduk. Ona organlarını ekledik.Kemik ekledik, kas giydirdik. O kadar muazzam yaptık ki çok süper birisi oldu. Çok çalışkandı. 100 kişinin yapacağı işi yapıyordu ve 100 kişiyi işsiz bıraktı.
Kürsüye Türk cerrah çıkmış;
- Siz var olan, elle tutulabilir şeylere vücut yapmışsınız. Biz daha zor olanı yaptık. Bir tik bulduk. Onu aldık, ona uzuvlar ekledik, kemik ekledik, kas yaptık. Bu kişi o kadar çok çalıştı ki başbakan oldu. Ve 2.000.000 kişiyi işsiz bıraktı.
******************
Avrupa Birliği
Yıl 2050. AB Komisyonu Başkanı odasında otururken,
yardımcısı içeriye heyecanla girer:
-Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. Onları AB'ye alacak mıyız?
AB Başkanı:
-Yok canım, henüz olmaz. Git, duyur, Tüm Türkiye İngilizce konuşacak, Türkçe'yi yasaklıyorum.
-Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz?
-O zaman söyle, kokoreç yasaklansın.
-Aman efendim, onu yemeyi 2005'te bıraktılar.
-Ya ne bileyim? Kınayı yasaklayın.
-Ooooo. Beyefendi.Onu çoktan bıraktılar.
AB Başkanı düşünüp taşınmış ve;
-DAĞITIN LAN AVRUPA BİRLİĞİ'Nİ...
Hüsnü Mübarek yardımcılarından birine "Söyle bakalım, ben mi büyüğüm yoksa Nasır mı büyük" diye sormuş. Bunun üzerine yardımcısı "Tabii ki siz büyüksünüz efendim" demiş.
Mübarek "Neden büyüğüm" demiş. Cevap, "Nasır İsrail'den korkardı siz korkmuyorsunuz o yüzden" olmuş.
Mübarek yine sormuş "Söyle bakalım ben mi büyüğüm yoksa Enver Sedat mı büyük." Cevap, "Siz büyüksünüz" olmuş. "Neden" diye sormuş Mübarek. Cevap "Çünkü Enver Sedat İhvan-ı müslimin'den korkardı siz korkmuyorsunuz."
Hüsnü Mübarek hep "en büyük sizsiniz efendim" cevabı karşısında işi ilerletmiş ve "Söyle bakalım, Ömer mi (Hz. Ömer) büyük ben mi büyüğüm." Yardımcısı yine "Siz efendim" demiş. Neden büyüğüm peki?
"Çünkü Ömer Allah'tan korkardı, siz korkmuyorsunuz!"
******************
Amerikan köpeği
Fıkra şu: Adamın biri New York Central Park’ta yürüyüş yaparken, aniden bir köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür. Koşar ve köpekle boğuşmaya başlar. Hayli uzun bir boğuşmadan sonra, üzeri yara bere içinde kalır ama köpeği öldürür. Bu arada küçük kızın da hayatını kurtarmıştır. Son anda bu sahneyi gören polis nefes nefese olay yerine gelir. Sarılıp, teşekkür ettikten sonra der ki:
- Sen bir kahramansın! Yarın bütün gazeteler seni yazacaklar. Ve göreceksin başlığı da şöyle olacak: “New York’lu cesur bir genç, küçük kızın hayatını kurtardı!”
-Ama ben New York’lu değilim ki!
-Fark etmez. Bu durumda o zaman gazeteler şunu yazacaklar: “Cesur Amerikalı, küçük kızın hayatını kurtardı!”
-Ama ben Amerikalı da değilim.
-Yine fark etmez. O zaman da gazeteler şöyle yazarlar: “İnsanlık ölmedi. Bir genç, küçük kızın hayatını kurtardı.”
-Pekiyi, sen nerelisin?
-Ben Irak’lıyım!
Polis, kızı hastaneye götürür. Adam ertesi gün gazeteleri aldığında şöyle bir başlıkla karşılaşır: “Radikal bir İslâmcı, masum Amerikan köpeğini öldürdü
******************
Türk doktoru
Bir tıp kongresinde doktorlar tıpta gerçekleştirdikleri son gelişmeleri anlatıyorlarmış.İngiliz cerrah çıkmış kürsüye anlatmaya başlamış;
-Bir trafik kazasında bir adamın sadece bir parmağı sağlam kalmıştı. Biz onu aldık. Ona vücut ekledik. Organlarını, kasları ekledik. O kadar mükemmel yaptıkkı çok çalışkan bir insan oldu. 50 kişinin yapacağı işi yaptı. 50 kişi işsiz kaldı.
Kürsüye Alman cerrah çıkmış;
- Biz bir kişinin sadece bir tel saçını bulduk. Ona organlarını ekledik.Kemik ekledik, kas giydirdik. O kadar muazzam yaptık ki çok süper birisi oldu. Çok çalışkandı. 100 kişinin yapacağı işi yapıyordu ve 100 kişiyi işsiz bıraktı.
Kürsüye Türk cerrah çıkmış;
- Siz var olan, elle tutulabilir şeylere vücut yapmışsınız. Biz daha zor olanı yaptık. Bir tik bulduk. Onu aldık, ona uzuvlar ekledik, kemik ekledik, kas yaptık. Bu kişi o kadar çok çalıştı ki başbakan oldu. Ve 2.000.000 kişiyi işsiz bıraktı.
******************
Avrupa Birliği
Yıl 2050. AB Komisyonu Başkanı odasında otururken,
yardımcısı içeriye heyecanla girer:
-Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. Onları AB'ye alacak mıyız?
AB Başkanı:
-Yok canım, henüz olmaz. Git, duyur, Tüm Türkiye İngilizce konuşacak, Türkçe'yi yasaklıyorum.
-Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz?
-O zaman söyle, kokoreç yasaklansın.
-Aman efendim, onu yemeyi 2005'te bıraktılar.
-Ya ne bileyim? Kınayı yasaklayın.
-Ooooo. Beyefendi.Onu çoktan bıraktılar.
AB Başkanı düşünüp taşınmış ve;
-DAĞITIN LAN AVRUPA BİRLİĞİ'Nİ...