fahrettin tırınk
Site İmamı
Kıymetli kardeşlerim,idrak etmekte olduğumuz mübarek günlerin kıymetini ve ehemmiyetini bilmemiz açısından,içinde bulunduğumuz şaban ayı hakkında önem arz eden bazı meseleleri izah etmeye gayret edeceğim.
Günler; geçip gitmiş olan dün, amel günü olan bugün ve ona erişebilir miyiz, bunu dahi bilemediğimiz yarından ibarettir. Aylar da böyledir. Birisi Receb-i şeriftir ki, geçip gitmiştir. Birisi Ramazan-ı Şeriftir, o da beklenmektedir. Ona erişip erişemeyeceğimiz mâlum değildir. Diğeri ise Şaban ayıdır ki, şu an ganimet bilmemiz icabeden, mübarek şaban ayını feyz ve bereketinden istifade etmemiz gerekmektedir.
Şaban lügatte; ayrılan, dağıtılan şey manasına gelir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) ashabına sorar: “Bu aya Şaban isminin verilmesinin sebebini bileniniz var mı?” Ashab-ı kiram: “Allah ve Rasülü daha iyi bilir.” derler. Bunun üzerine Rasülüllah S.AV: “Bu aya Şaban denilmesinin sebebi, dağıtılan hayrın çokluğundandır.”buyururlar.
Yine bir hadis-i şerifte, Şaban-ı şerifin bereket ve hayırlarından şöyle bahsedilir: “ Kim ki Şaban-ı Şerife hürmet eder, Allah’tan korkar ve Allah’a itaat edip nefsini günah işlemekten korursa, Hz.Allah günahlarını mağfiret eder. O sene içinde gelecek bela ve musibetlerden emin kılar ”
Değerli kardeşlerim peyğamber s.a.v efendimiz!
“Receb-i şerif, Allah’ın; Şaban-ı Şerif benim, Ramazan-ı Şerif de ümmetimin ayıdır.” buyrulduğu üzere, Şaban-ı Şerif Rasülüllah Efendimize mahsus bir aydır. Bu itibarla bu ayda çokça salevât-ı şerife okunmalıdır.
Şaban-ı şerif ayı amellerin Cenab-ı Hakk’a arzedildiği bir aydır. Peygamber Efendimizin, Ramazan-ı şeriften sonra oruç tutmaya en fazla ehemmiyet verdiği ay, bu aydır. Peygamber Efendimiz S.A.V hadis-i şeriflerinde şöyle buyururlar: “Şaban, Recep ve Ramazan arasında bir aydır. İnsanlar ise ondan gâfildir. Halbuki Şabanda, kulların amelleri Rabbül aleminin dergahına yükseltilir. Şabanda, ben oruçlu olduğum halde amelimin yükselmesini arzu ediyorum.
Hazret-i Âişe validemiz buyuruyor ki:
(Resulullahın, hiçbir ayda, Şaban ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şabanın tamamını oruçla geçirirdi.) [Buhari]
Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur.) [Tirmizi]
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: Af, isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim” Bu hâl, sabaha kadar devam eder.) [İbni Mace]
Öyleyse kıymetli kardeşlerim!
İdrak ve şuur sahibi her mü’mine düşen vazife, ibadetlerimize biraz daha hız vererek, salevât-ı şerifeyi çoğaltarak, bu ayın feyzinden, bereketinden istifade ederek Rasülullah(sav) Efendimiz’in “benim ayım” diye övdüğü bu ayı en iyi şekilde değerlendirmeye gayret etmektir.
Ne mutlu Şaban-ı Şerif’i ihyâya çalışıp, şükür vazifesini îfâ eden mü’minlere.
ALLAH cc cümlemize şaban ayını hakkı ile ihya ederek hakkımızda şafaatcı eylesin inşaallah….
Günler; geçip gitmiş olan dün, amel günü olan bugün ve ona erişebilir miyiz, bunu dahi bilemediğimiz yarından ibarettir. Aylar da böyledir. Birisi Receb-i şeriftir ki, geçip gitmiştir. Birisi Ramazan-ı Şeriftir, o da beklenmektedir. Ona erişip erişemeyeceğimiz mâlum değildir. Diğeri ise Şaban ayıdır ki, şu an ganimet bilmemiz icabeden, mübarek şaban ayını feyz ve bereketinden istifade etmemiz gerekmektedir.
Şaban lügatte; ayrılan, dağıtılan şey manasına gelir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) ashabına sorar: “Bu aya Şaban isminin verilmesinin sebebini bileniniz var mı?” Ashab-ı kiram: “Allah ve Rasülü daha iyi bilir.” derler. Bunun üzerine Rasülüllah S.AV: “Bu aya Şaban denilmesinin sebebi, dağıtılan hayrın çokluğundandır.”buyururlar.
Yine bir hadis-i şerifte, Şaban-ı şerifin bereket ve hayırlarından şöyle bahsedilir: “ Kim ki Şaban-ı Şerife hürmet eder, Allah’tan korkar ve Allah’a itaat edip nefsini günah işlemekten korursa, Hz.Allah günahlarını mağfiret eder. O sene içinde gelecek bela ve musibetlerden emin kılar ”
Değerli kardeşlerim peyğamber s.a.v efendimiz!
“Receb-i şerif, Allah’ın; Şaban-ı Şerif benim, Ramazan-ı Şerif de ümmetimin ayıdır.” buyrulduğu üzere, Şaban-ı Şerif Rasülüllah Efendimize mahsus bir aydır. Bu itibarla bu ayda çokça salevât-ı şerife okunmalıdır.
Şaban-ı şerif ayı amellerin Cenab-ı Hakk’a arzedildiği bir aydır. Peygamber Efendimizin, Ramazan-ı şeriften sonra oruç tutmaya en fazla ehemmiyet verdiği ay, bu aydır. Peygamber Efendimiz S.A.V hadis-i şeriflerinde şöyle buyururlar: “Şaban, Recep ve Ramazan arasında bir aydır. İnsanlar ise ondan gâfildir. Halbuki Şabanda, kulların amelleri Rabbül aleminin dergahına yükseltilir. Şabanda, ben oruçlu olduğum halde amelimin yükselmesini arzu ediyorum.
Hazret-i Âişe validemiz buyuruyor ki:
(Resulullahın, hiçbir ayda, Şaban ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şabanın tamamını oruçla geçirirdi.) [Buhari]
Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur.) [Tirmizi]
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: Af, isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim” Bu hâl, sabaha kadar devam eder.) [İbni Mace]
Öyleyse kıymetli kardeşlerim!
İdrak ve şuur sahibi her mü’mine düşen vazife, ibadetlerimize biraz daha hız vererek, salevât-ı şerifeyi çoğaltarak, bu ayın feyzinden, bereketinden istifade ederek Rasülullah(sav) Efendimiz’in “benim ayım” diye övdüğü bu ayı en iyi şekilde değerlendirmeye gayret etmektir.
Ne mutlu Şaban-ı Şerif’i ihyâya çalışıp, şükür vazifesini îfâ eden mü’minlere.
ALLAH cc cümlemize şaban ayını hakkı ile ihya ederek hakkımızda şafaatcı eylesin inşaallah….