cenah41
Aktif Üyemiz
Ey Peygamber Hanımları! Siz kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz.Eğer (' tan) korkuyorsanız, (yabancı erkeklere karşı perde arkasında) sözü yumuşak söylemeyin ki kalbinde hastalık bulunan kimse kötü ümide kapılmasın.Güzel ve münasip sözler söyleyin."
Ayet-i kerime Peygamber Efendimizin üstün zevcelerine hitaben bütün ümmet kadınlarına üstün adabı hatırlatmaktadır, ezvac-ı tahirat,şeref ve iffette imamlar mesabesinde oldukları için muhatab olmuşlardır. Müslüman bir kadın,kelimeleri köşeletip,adeta erkeği kendine avcı kılacak derecede söyleşmemelidir.
Müslime bir kadının konuşma esnasında sesini inceltip muhatab olan erkeği tahrik etmemesi,sesini değiştirmeksizin tabi olan sesiyle konuşması,ve konuşurken de adaba aykırı lakırdı,laf atma gibi tavırlarda bulunmaması gerekir ki bu,onun iffetinin,mensup olduğu ailesinin şerefinin ta kendisidir.
İcab ettikçe kadın, Azze ve Celle ' nin hoşuna gidebilecek tabii sesiyle konuşabilir,lakin konuşmakta tahrik edici olmaması,yani kalbinde HASTALIK olan yahud psikolojik olarak hemen mağlup olabilecek erkeklerin tahrikine sirayet edilmemesi için ma' ruf söz söylemesi mecburdur. Evet,bu ayet gayet açık.. Eğer bir bayan bir erkekle konuşmak istiyorsa, bu ayeti asla aklından çıkarmasın. Chat ortamında kişilerin yüz ifadesini görmek mümkün değildir, Bu bir..
İkincisi,eğer evliya değilseniz,karşınızdakinin kalbinin hasta mı sağlam mı olduğunu asla bilemezsiniz ki bu çok önemli. Karşınızdakiyle ' siz' diye hitabederek konuşsanız,ah ne kadar kibar' diye etkileneblir,' sen' diye konuşsanız ' neden benimle samimi konuşuyor' der.Ne basit bir kelime değil mi,siz ya da sen...
Fakat ne bilebilirsiniz ki karşınızdaki emin bir insan mıdır,kalbi sağlam mıdır,nasıl konuşacaksınız,nasıl hitab edeceksiniz,öyle kelimeler seçmelisiniz ki,ayetin hükmü yerine gelsin.
Hiç tanımadığınız karakterini bilmediğiniz biriyle sanırım doğru kelimeleri seçerek konuşmak zor olsa gerek. Böylece, chatte bir bayanın bir bayla sohbet etmesi,büyük bi sorumluluk altına girmesi demektir. Eğer karşısındaki erkek etkilenirse,ola ki tebliğden başka hiçbir şey söylememiş olsun,gene de kalbi hasta ise etkilenebilir,o zaman bunun günahı acaba kimedir? Bu durumda bayanlara söyleyeceğim şu: illa chat yaparak tebliğ yapmak istiyorlarsa,bayanlarla konuşsunlar. Tabii bulabilirlerse...
Deneyenler diyor ki:bayanlar bayanlarla konuşmuyor arkadaş... ! Tabi bu arada,bayan sandığınız biri bayan olmayabilir de. Tanımadığınız insanların aklında kalbinde ne var bilemezsiniz,dürüstlük ise...peh! Güldürmeyin beni...Biz insanlarda koskoca bir nefs varken mi?? İkinci bir husus:Kadınların cihadı(ayet ve hadislerle sabittir) vakarla evlerinde oturmalarıdır. Şimdi,internetle(yani chatle) insan evinden çıkar,başkalarının evlerine misafir olur.
Fiziksel olarak değilse de sanal olarak,ama sonuçta çıkmıştır. Bunun yorumunu kendiniz yapın hanımlar... Bırakın bazı sahalarda tebliğ erkeklere kalsın. Zira dış dünya,sanal da ve reelde,örneğin çalışma ortamlarında,çarşıda pazarda sokakta,dükkanda,okullarda ve chatte, zorluklarla dolu. Zayıf olan kadın nev' ine göre değil,kayıp gitmek işten bile değil. Böyle olmasaydı,kadının cihadı evindedir denmezdi. Yani bilfiil kadının karşı cinsle muhatab olması,sakıncalı görülmüş ki,sakındırılmış.
Arkadaşlar,kusuruma bakmayın,işin gerçeği bu,biz hanımların chat ortamında verimli bi şekilde tebliğ yapabilme imkanımız yok gibi görünüyor. En güzeli eğer insanlara ulaşmak,bişeyler anlatmak istiyorsanız,önce kendiniz okuyun öğrenin ve okuduklarınızı önce aile iyalinize,çocuklarınıza aşılayın,sonra da eğer vaktiniz kalıyorsa,incilere yazın,ya da başka mail gruplarına. Chatte bir saat iki saat harcayarak en fazla iki üç kişiyle konuşursunuz,ama,gruba yazacağınız bir maili yüzlerce kişi okuyabilir. BU TAVSİYE BAYLARA DA GEÇERLİ TABİ Kİ..
Evet,sıra geldi beyefendilere:
(yarım saat aradım ama hangi kitapta okuduğumu bulamadım,kaynak veremiycem o yüzden); Emir-ül Mü' minin,Halife Ömer Bin Abdulaziz,radıyu anh,tebaasından kendisine gelip nasihat isteyen birine şöyle der:
"...ilim için dahi olsa asla kadınlarla tenhalaşma..."
Birebir karşılıklı konuşmalarda chat,gayet tenha bir ortam değil midir? Evlerinizde haremlik selamlık uygularken,chatte kalkıp hanımlarla sohbetin ne alemi var değil mi? Bu da bir çeşit sanal ihtilat olmuyor mu? Ayrıca,satlerce bilgisayar başında oturup aileyi bi kenara itenlere ne demeli?
Adam eşini yalnız bırakıyor,eşiyle hüsn-ü muaşeret edeceği yerde,ona arkadaş olacağı yerde,gidiyor bilgisayarla arkadaşlık ediyor. Fıkıh kitaplarını açın bakın,bir adamın,geçim sağlama haricinde çarşı pazarda boş vakit geçirip eşini ihmal etmesi,onu yalnız bırakması caiz mi değil mi?e şimdi artık dış dünya sanallaştı... Hükümleri buna göre değerlendirin.
Bi kere,en büyük hatamız,tebliğe ' evden' başlamak yerine ' el-den' başlamak....Evdekiler dururken,eh nefsimize de hoş geliyor,önce ellerle uğraşıyoruz. Peki evde tebliğ nasıl olur?Oturup fıkıh dersi vermekle mi? değil elbet,usulüne göre hüsn-ü muaşeretle,yani çoluğu çocuğuyla hoş geçinmekle,sohbetle,karşısına alıp konuşmakla... Kişinin ailesiyle hoş vakit geçirmesi çok büyük sevaplara vesiledir. Önce aile sonra,diğer yakın çevre,sonra da uzak çevre gelmeli...
Şimdi,sayın babalar,elinizi vicdanınıza koyun ve itiraf edin,eşinizle çocuğunuzla mı daha çok meşgulsünüz,yoksa bilgisayarınızla mı?... (sayın babalar diyorum,çünkü genelde çevreden gelen şikayetler babaları hedef alıyor...) Bilgisayar ,tıpkı tv gibi,daha çok erkekleri esir alıyor.
Bazı vızıltılar duyar gibiyim,ya da ' iç itiraflar' ;" e benim eşim benimle ilgilenmiyor ki ben de o yüzden chatlerde sürünüyorum.." etmeyin yaw,siz ilgilendinizde mi sanki?.. insanların kadın olsun erkek olsun,ilgiye karşılıklı olarak ihtiyacı vardır,siz verirseniz,alırsınız da...
Arkadaşlık,sevgiyi paylaşmak gibi şeyleri çok esefle söylüyorum ki tv ve bilgisayar hastalıkları öldürüyor,güzelim aile yuvaları buzdolabına dönüyor adeta. Bundan ahrette sual olmaz mı arkadaşlar?... Bir iki örneğe rastladım,chat yüzünden kocasının yüzünü göremeyenler var,ağlıyo kadın yaw,yazıktır...
Bekarlara gelince,bay ya da bayan, onlar da evlilik hayali ile,chatte önce karakter tahlili yapıp sonra da tanışmak..
Eh tabi tanıştıktan sonra sükut-u hayal,çünkü iki taraf da tam dürüst davranmamıştır.ayrıca, karşı cinslerin birbirlerine tiplerini tarif etmeleri caiz olmaz,zira yabancı bir erkeği kadının,yabancı bir kadını da erkeğin hayal etmesi,hayalinde canlandırması caiz değildir.alın bakalım işte bi haram daha...
Hem gençler,bi kere sanal dünyada insanlardan dürüstlük nasıl beklersiniz ki, gazetelerden okuduklarımıza göre,çeteler dahi var,insanları chat yolu ile türlü felaketlere götüren.baştan sona herşeyi yalan söylese ,karşınızdaki ,asla bilemezsiniz...
Aman dikkat,chatte tanışılan bi kişiyle evlilik hayali kurulmaz bu kadar da hayalperest olmayın,artık milenyumdayız,dünya acımasızlaştı,güven duygusu öldü...romantizm ise ...O da ne? Ama var,chatte tanışıp mutlu bi yuva kuarnlar demeyin,bu sadece bir kumar olur.O ancak binde bir... Binde birin size isabet etmesini mi bekliyorsunuz yani? gerçekçi olalım lütfennnn gerçekçiii.
Tebliğ konusuna gelince,tebliğ her yiğidin harcı değildir.Biliyorsan öğretirsin,bilmiyorsan avlayacağın yerde avlanırsın. Her taraf İslam düşmanları ile dolu. Öyle sorular sorarlar ki bunlar,eğer itikadi meselelerde sağlam bilginiz yoksa,eyvaahhh yandınız demektir... Aklınıza otuz çeşit vesvese takılır, korusun. Bi de işin şu yönü var, yanlış bilgi vermek,eh bu da daha büyük bi sorumluluk.
Ayrıca, fikrinde sabit olan ve karşısındakine onu aşılamaya çalışan ' taraflar' ,saatlerce konuşsa da hiçbiri diğerini chat ortamında ikna edemez.olacak iş değil,ancak havanda su dövülmüş olur.adam zaten fikrini isbat için gelmiş,sıkı da hazırlanmış,ikna olması çok zor...
Evet arkadaşlar,laf uzadı,ama chat gerçeği aslında bu kadarla da bitmiyor,chat vakti öldürmekten pek de öteye geçen birşey değil.Ve korkarım çağımızın tehlikeli hastalıklarından biri haline gelecek,zira öldürdüğü şey sadece vakit de değil,insanın ailesiyle akrabasıyla arkadaşlarıyla ilgisini hatta sevgisini de öldürüyor.
Şimdi,hangi iş olursa olsun,yapılmasındaki zarar ,faydasından çoksa o iş yapılmamalıdır.hele harama girmekten kendinizi koruyamayacaksanız o işi asla yapmamalısınız.
Buna göre tüm chatçiler;elinizi vicdanınıza koyup,haram üzerinde mi yoksa helal üzerinde mi istikametiniz bi bakın... Şer şerdir,ehven-i şer diye bişey olmaz.tebliğ farz-ı kifayedir,ayrıca bi sürü tehlikesiz yolları vardır...
Havanda su dövüyorsanız,çıkın şu chatten,onun yerine daha faydalı bişeyler yapabilirsiniz: Kur' an okuyun,kitap okuyun,mail yazın... İnternette faydalı siteleri dolaşın... Ya da, Yatın uyuyun Hiç olmazsa sabah namazına kalkmak kolay olur...
Bilgisayarin hayatimiza girmesiyle bazi insanlarin davranislarini, düsüncelerini, konusmalarini kisaca yasayayisini da bilgisayara göre degistirdigini görür olduk.
Televizyonu bilgisayardan seyretme, kur' an-0, muzigi bilgisayardan dinleme, ezan saatlerini bilgisayar uyarisi ile ogrenme, evdeki esyalari bilgisayara Gore duzenleme, bilgisayar vasitasiyla arkadas bulma ve muhabbet etme vs. vs. vs... islevi ve maharetleri acisindan bilgisayar hayatimizin bir parcasi oldu.
Bilgisayar o kadar “biz” oldu ki; aile okul ve arkadas hayatimizi degistirdi. Hele hele internette bagliysa bilgisayar sorma gitsin. Bir curcuna ki anlatmakla bitmez. Her turlu (hayir, er fark etmez) siteye giris imkani sagladigi gibi cikisi olmayan bir maceraya surukler insani aslinda. Bunca bilgisayar kullanicisinin yine internet ortaminda bulustuklari, dertlestikleri bir yer vardir elbet (her kurum veya kurulus calisanlarinin bir araya geldigi eglendigi Lokal’ler gibi). iste bizde bu yazimizda “internet lokallerinden” yani kisa adi cet’ten bahsedecegiz.
“Sosyal hayat da ne demek” cumlesi onlar tarafindan cok sevgi kullanilan cumleler arasindadir. Yasadigimiz hayattaki sorunlari bir kenara birakarak cet odalarindaki olaylari ve sorunlari onemseyen insanlardir. Orneklerini hep cetten verirler. Orada yasadiklarindan anlatirlar.
Genelde soze; “Soledigin bu konu gecen cette basima geldi” seklinde baslarlar. Onlarin sosyal hayatlari sanal dunyadir. Sosyal hayat ise onlara Gore sanaldir. Kullandiklari dil de cette kullandiklari dildir. “Tamam” yerine “okkee” kelimesini kullanirlar.
Ancak, cetten anlamayan insanin bu konusma tarzindan bisi anlamadigi her halinden bellidir. Namaz kilarken, arkadaslariyla muhabbet ederken, yemek yerken, tatildeyken hep cetteki sorunlar kafasini mesgul eder. Hatta bazilarinin yanlislikla 4 rekatlik namazlari 5 rekata cikardigi vakidir. Gercek hayatta onlarin ne oldugu onemli degildir.
Cette karizmatik olmalari yeter de artar bile. Hayatinda olamayacagi kadar guclu, yakisikli, bilgili ve muslumandir. Ve o dunya insanlari onu ole tanimaktadir. Onun icin bu karizmanin cizilmesinden daha kotu bir durum yoktur. Bilgisayar bunyesinde yasadiklarindan cogunun arkadasi yoktur. Bundan ziyade zaten cevresiyle pek iliski kurabilen biri degildir. Onlar icin cetteki arkadaslari yeterlidir.
islami kanallarda ise bu durum daha da farklidir. Florte dinen cevaz verilmediginden kiz arkadaslar burada “abla, kardes, baci, namusum” adini almistir. Bir zaman sonra isimle hitap etmeler, “Karsilikli konusmamizda dinen ne sakinca olabilir ki” demeler, “yolda seni gormemle resmini bana gostermen arasinda ne fark var ki” seklindeki cumlelerle resim istemeler,
“va kiz kardesim seni cok merak etti bakmak istiyor resmine” deyip yalan soylemeler kendini gostermektedir. Resimler alinir gonderilir.
Eger kiz veya erkek begenilmezse “cok samimi bir dost ifadesi var yuzunde senin” denilerek karsi tarafin begenilmedigi ifade edilir. Begenilmisse “gozlerin cok guzelmis”, “basortunun rengi en sevdigim renk”, “ne guzel gulmussun, sahibine bagislasin he” gibi sirnasma ifadeleri gozlenir.
HELE BİRDE BAYAN AVRUPADAN İSE HİC FARKETMEZ EVLİ DUL CİRKİN çünkü O AVRUPA DEMEK (!) in enteresan tarafi bu samimiyet ilerledikce asiri derecede hoslanmalar ve bu isi resmiyete dokmek isteyenler cikmaktadir.
Bu iliskiye dini bir kimlik kazandirmak icin genelde ilk teklif erkek tarafindan gelir ve “nikah kiydiralim” der. Kiz buna ezelden razidir. Kiz tarafindan geldigi de vakidir. Nikah kiyacak hocalar aranir. Ama kimse buna razi gelmez. isi tatliya baglayamayanlar genelde ilerde yapariz insa diyerek nikah meselesine ara verirler. Cette nikah olur mu? Bilmem vi, ben olmaz dedim. Bir de siz sorun bakalim olur muymus.
ya dedikoduyla, ya daha guzel sozler soyleyen baska birinin ortaya cikmasiyla yada taraflardan birinin telefon faturasini yatiramamasi sonucu baglantinin kesilmesiyle olur. Erkek veya kizin anne-babalari tarafindan durum fark edildikten sonra dayak yiyerek iliskiye mecburiyetten son vermeleri cok az gorulen bir bitis seklidir.
Basta da söyledigimiz gibi, bir curcunaki anlatmakla bitmez. Yazilacak eklenecek cok sey var elbet. Yazimizdan kendisine pay çikaranlar olacaktir. “Ben böyle yapmiyorum ki” diyenler olacaktir. “Evet bu benim iste” demesede aslinda ta kendisi olanlar cikacaktir.
Uzulerek belirtmeliyim ki, yukarida anlatmis oldugumuz hadiseler, kisiler ve karakterler cet dedigimiz bu lanet ortamda vardir ve olacaktirda...
iyiler, gercekten muhterem olanlar, samimi muslumanlar, amaci, gayesi ALLAH(c.c.) rizasi olanlar, gercekten müslüman olup MÜSLÜMAN özelliklerini tasiyanlar... Onlar, eli opulesi kimseler... Onlar, bu ortamda azinlik olanlar... Onlar, haklarini helal etsinler
(İmdat Sezer)
Ayet-i kerime Peygamber Efendimizin üstün zevcelerine hitaben bütün ümmet kadınlarına üstün adabı hatırlatmaktadır, ezvac-ı tahirat,şeref ve iffette imamlar mesabesinde oldukları için muhatab olmuşlardır. Müslüman bir kadın,kelimeleri köşeletip,adeta erkeği kendine avcı kılacak derecede söyleşmemelidir.
Müslime bir kadının konuşma esnasında sesini inceltip muhatab olan erkeği tahrik etmemesi,sesini değiştirmeksizin tabi olan sesiyle konuşması,ve konuşurken de adaba aykırı lakırdı,laf atma gibi tavırlarda bulunmaması gerekir ki bu,onun iffetinin,mensup olduğu ailesinin şerefinin ta kendisidir.
İcab ettikçe kadın, Azze ve Celle ' nin hoşuna gidebilecek tabii sesiyle konuşabilir,lakin konuşmakta tahrik edici olmaması,yani kalbinde HASTALIK olan yahud psikolojik olarak hemen mağlup olabilecek erkeklerin tahrikine sirayet edilmemesi için ma' ruf söz söylemesi mecburdur. Evet,bu ayet gayet açık.. Eğer bir bayan bir erkekle konuşmak istiyorsa, bu ayeti asla aklından çıkarmasın. Chat ortamında kişilerin yüz ifadesini görmek mümkün değildir, Bu bir..
İkincisi,eğer evliya değilseniz,karşınızdakinin kalbinin hasta mı sağlam mı olduğunu asla bilemezsiniz ki bu çok önemli. Karşınızdakiyle ' siz' diye hitabederek konuşsanız,ah ne kadar kibar' diye etkileneblir,' sen' diye konuşsanız ' neden benimle samimi konuşuyor' der.Ne basit bir kelime değil mi,siz ya da sen...
Fakat ne bilebilirsiniz ki karşınızdaki emin bir insan mıdır,kalbi sağlam mıdır,nasıl konuşacaksınız,nasıl hitab edeceksiniz,öyle kelimeler seçmelisiniz ki,ayetin hükmü yerine gelsin.
Hiç tanımadığınız karakterini bilmediğiniz biriyle sanırım doğru kelimeleri seçerek konuşmak zor olsa gerek. Böylece, chatte bir bayanın bir bayla sohbet etmesi,büyük bi sorumluluk altına girmesi demektir. Eğer karşısındaki erkek etkilenirse,ola ki tebliğden başka hiçbir şey söylememiş olsun,gene de kalbi hasta ise etkilenebilir,o zaman bunun günahı acaba kimedir? Bu durumda bayanlara söyleyeceğim şu: illa chat yaparak tebliğ yapmak istiyorlarsa,bayanlarla konuşsunlar. Tabii bulabilirlerse...
Deneyenler diyor ki:bayanlar bayanlarla konuşmuyor arkadaş... ! Tabi bu arada,bayan sandığınız biri bayan olmayabilir de. Tanımadığınız insanların aklında kalbinde ne var bilemezsiniz,dürüstlük ise...peh! Güldürmeyin beni...Biz insanlarda koskoca bir nefs varken mi?? İkinci bir husus:Kadınların cihadı(ayet ve hadislerle sabittir) vakarla evlerinde oturmalarıdır. Şimdi,internetle(yani chatle) insan evinden çıkar,başkalarının evlerine misafir olur.
Fiziksel olarak değilse de sanal olarak,ama sonuçta çıkmıştır. Bunun yorumunu kendiniz yapın hanımlar... Bırakın bazı sahalarda tebliğ erkeklere kalsın. Zira dış dünya,sanal da ve reelde,örneğin çalışma ortamlarında,çarşıda pazarda sokakta,dükkanda,okullarda ve chatte, zorluklarla dolu. Zayıf olan kadın nev' ine göre değil,kayıp gitmek işten bile değil. Böyle olmasaydı,kadının cihadı evindedir denmezdi. Yani bilfiil kadının karşı cinsle muhatab olması,sakıncalı görülmüş ki,sakındırılmış.
Arkadaşlar,kusuruma bakmayın,işin gerçeği bu,biz hanımların chat ortamında verimli bi şekilde tebliğ yapabilme imkanımız yok gibi görünüyor. En güzeli eğer insanlara ulaşmak,bişeyler anlatmak istiyorsanız,önce kendiniz okuyun öğrenin ve okuduklarınızı önce aile iyalinize,çocuklarınıza aşılayın,sonra da eğer vaktiniz kalıyorsa,incilere yazın,ya da başka mail gruplarına. Chatte bir saat iki saat harcayarak en fazla iki üç kişiyle konuşursunuz,ama,gruba yazacağınız bir maili yüzlerce kişi okuyabilir. BU TAVSİYE BAYLARA DA GEÇERLİ TABİ Kİ..
Evet,sıra geldi beyefendilere:
(yarım saat aradım ama hangi kitapta okuduğumu bulamadım,kaynak veremiycem o yüzden); Emir-ül Mü' minin,Halife Ömer Bin Abdulaziz,radıyu anh,tebaasından kendisine gelip nasihat isteyen birine şöyle der:
"...ilim için dahi olsa asla kadınlarla tenhalaşma..."
Birebir karşılıklı konuşmalarda chat,gayet tenha bir ortam değil midir? Evlerinizde haremlik selamlık uygularken,chatte kalkıp hanımlarla sohbetin ne alemi var değil mi? Bu da bir çeşit sanal ihtilat olmuyor mu? Ayrıca,satlerce bilgisayar başında oturup aileyi bi kenara itenlere ne demeli?
Adam eşini yalnız bırakıyor,eşiyle hüsn-ü muaşeret edeceği yerde,ona arkadaş olacağı yerde,gidiyor bilgisayarla arkadaşlık ediyor. Fıkıh kitaplarını açın bakın,bir adamın,geçim sağlama haricinde çarşı pazarda boş vakit geçirip eşini ihmal etmesi,onu yalnız bırakması caiz mi değil mi?e şimdi artık dış dünya sanallaştı... Hükümleri buna göre değerlendirin.
Bi kere,en büyük hatamız,tebliğe ' evden' başlamak yerine ' el-den' başlamak....Evdekiler dururken,eh nefsimize de hoş geliyor,önce ellerle uğraşıyoruz. Peki evde tebliğ nasıl olur?Oturup fıkıh dersi vermekle mi? değil elbet,usulüne göre hüsn-ü muaşeretle,yani çoluğu çocuğuyla hoş geçinmekle,sohbetle,karşısına alıp konuşmakla... Kişinin ailesiyle hoş vakit geçirmesi çok büyük sevaplara vesiledir. Önce aile sonra,diğer yakın çevre,sonra da uzak çevre gelmeli...
Şimdi,sayın babalar,elinizi vicdanınıza koyun ve itiraf edin,eşinizle çocuğunuzla mı daha çok meşgulsünüz,yoksa bilgisayarınızla mı?... (sayın babalar diyorum,çünkü genelde çevreden gelen şikayetler babaları hedef alıyor...) Bilgisayar ,tıpkı tv gibi,daha çok erkekleri esir alıyor.
Bazı vızıltılar duyar gibiyim,ya da ' iç itiraflar' ;" e benim eşim benimle ilgilenmiyor ki ben de o yüzden chatlerde sürünüyorum.." etmeyin yaw,siz ilgilendinizde mi sanki?.. insanların kadın olsun erkek olsun,ilgiye karşılıklı olarak ihtiyacı vardır,siz verirseniz,alırsınız da...
Arkadaşlık,sevgiyi paylaşmak gibi şeyleri çok esefle söylüyorum ki tv ve bilgisayar hastalıkları öldürüyor,güzelim aile yuvaları buzdolabına dönüyor adeta. Bundan ahrette sual olmaz mı arkadaşlar?... Bir iki örneğe rastladım,chat yüzünden kocasının yüzünü göremeyenler var,ağlıyo kadın yaw,yazıktır...
Bekarlara gelince,bay ya da bayan, onlar da evlilik hayali ile,chatte önce karakter tahlili yapıp sonra da tanışmak..
Eh tabi tanıştıktan sonra sükut-u hayal,çünkü iki taraf da tam dürüst davranmamıştır.ayrıca, karşı cinslerin birbirlerine tiplerini tarif etmeleri caiz olmaz,zira yabancı bir erkeği kadının,yabancı bir kadını da erkeğin hayal etmesi,hayalinde canlandırması caiz değildir.alın bakalım işte bi haram daha...
Hem gençler,bi kere sanal dünyada insanlardan dürüstlük nasıl beklersiniz ki, gazetelerden okuduklarımıza göre,çeteler dahi var,insanları chat yolu ile türlü felaketlere götüren.baştan sona herşeyi yalan söylese ,karşınızdaki ,asla bilemezsiniz...
Aman dikkat,chatte tanışılan bi kişiyle evlilik hayali kurulmaz bu kadar da hayalperest olmayın,artık milenyumdayız,dünya acımasızlaştı,güven duygusu öldü...romantizm ise ...O da ne? Ama var,chatte tanışıp mutlu bi yuva kuarnlar demeyin,bu sadece bir kumar olur.O ancak binde bir... Binde birin size isabet etmesini mi bekliyorsunuz yani? gerçekçi olalım lütfennnn gerçekçiii.
Tebliğ konusuna gelince,tebliğ her yiğidin harcı değildir.Biliyorsan öğretirsin,bilmiyorsan avlayacağın yerde avlanırsın. Her taraf İslam düşmanları ile dolu. Öyle sorular sorarlar ki bunlar,eğer itikadi meselelerde sağlam bilginiz yoksa,eyvaahhh yandınız demektir... Aklınıza otuz çeşit vesvese takılır, korusun. Bi de işin şu yönü var, yanlış bilgi vermek,eh bu da daha büyük bi sorumluluk.
Ayrıca, fikrinde sabit olan ve karşısındakine onu aşılamaya çalışan ' taraflar' ,saatlerce konuşsa da hiçbiri diğerini chat ortamında ikna edemez.olacak iş değil,ancak havanda su dövülmüş olur.adam zaten fikrini isbat için gelmiş,sıkı da hazırlanmış,ikna olması çok zor...
Evet arkadaşlar,laf uzadı,ama chat gerçeği aslında bu kadarla da bitmiyor,chat vakti öldürmekten pek de öteye geçen birşey değil.Ve korkarım çağımızın tehlikeli hastalıklarından biri haline gelecek,zira öldürdüğü şey sadece vakit de değil,insanın ailesiyle akrabasıyla arkadaşlarıyla ilgisini hatta sevgisini de öldürüyor.
Şimdi,hangi iş olursa olsun,yapılmasındaki zarar ,faydasından çoksa o iş yapılmamalıdır.hele harama girmekten kendinizi koruyamayacaksanız o işi asla yapmamalısınız.
Buna göre tüm chatçiler;elinizi vicdanınıza koyup,haram üzerinde mi yoksa helal üzerinde mi istikametiniz bi bakın... Şer şerdir,ehven-i şer diye bişey olmaz.tebliğ farz-ı kifayedir,ayrıca bi sürü tehlikesiz yolları vardır...
Havanda su dövüyorsanız,çıkın şu chatten,onun yerine daha faydalı bişeyler yapabilirsiniz: Kur' an okuyun,kitap okuyun,mail yazın... İnternette faydalı siteleri dolaşın... Ya da, Yatın uyuyun Hiç olmazsa sabah namazına kalkmak kolay olur...
Bilgisayarin hayatimiza girmesiyle bazi insanlarin davranislarini, düsüncelerini, konusmalarini kisaca yasayayisini da bilgisayara göre degistirdigini görür olduk.
Televizyonu bilgisayardan seyretme, kur' an-0, muzigi bilgisayardan dinleme, ezan saatlerini bilgisayar uyarisi ile ogrenme, evdeki esyalari bilgisayara Gore duzenleme, bilgisayar vasitasiyla arkadas bulma ve muhabbet etme vs. vs. vs... islevi ve maharetleri acisindan bilgisayar hayatimizin bir parcasi oldu.
Bilgisayar o kadar “biz” oldu ki; aile okul ve arkadas hayatimizi degistirdi. Hele hele internette bagliysa bilgisayar sorma gitsin. Bir curcuna ki anlatmakla bitmez. Her turlu (hayir, er fark etmez) siteye giris imkani sagladigi gibi cikisi olmayan bir maceraya surukler insani aslinda. Bunca bilgisayar kullanicisinin yine internet ortaminda bulustuklari, dertlestikleri bir yer vardir elbet (her kurum veya kurulus calisanlarinin bir araya geldigi eglendigi Lokal’ler gibi). iste bizde bu yazimizda “internet lokallerinden” yani kisa adi cet’ten bahsedecegiz.
“Sosyal hayat da ne demek” cumlesi onlar tarafindan cok sevgi kullanilan cumleler arasindadir. Yasadigimiz hayattaki sorunlari bir kenara birakarak cet odalarindaki olaylari ve sorunlari onemseyen insanlardir. Orneklerini hep cetten verirler. Orada yasadiklarindan anlatirlar.
Genelde soze; “Soledigin bu konu gecen cette basima geldi” seklinde baslarlar. Onlarin sosyal hayatlari sanal dunyadir. Sosyal hayat ise onlara Gore sanaldir. Kullandiklari dil de cette kullandiklari dildir. “Tamam” yerine “okkee” kelimesini kullanirlar.
Ancak, cetten anlamayan insanin bu konusma tarzindan bisi anlamadigi her halinden bellidir. Namaz kilarken, arkadaslariyla muhabbet ederken, yemek yerken, tatildeyken hep cetteki sorunlar kafasini mesgul eder. Hatta bazilarinin yanlislikla 4 rekatlik namazlari 5 rekata cikardigi vakidir. Gercek hayatta onlarin ne oldugu onemli degildir.
Cette karizmatik olmalari yeter de artar bile. Hayatinda olamayacagi kadar guclu, yakisikli, bilgili ve muslumandir. Ve o dunya insanlari onu ole tanimaktadir. Onun icin bu karizmanin cizilmesinden daha kotu bir durum yoktur. Bilgisayar bunyesinde yasadiklarindan cogunun arkadasi yoktur. Bundan ziyade zaten cevresiyle pek iliski kurabilen biri degildir. Onlar icin cetteki arkadaslari yeterlidir.
islami kanallarda ise bu durum daha da farklidir. Florte dinen cevaz verilmediginden kiz arkadaslar burada “abla, kardes, baci, namusum” adini almistir. Bir zaman sonra isimle hitap etmeler, “Karsilikli konusmamizda dinen ne sakinca olabilir ki” demeler, “yolda seni gormemle resmini bana gostermen arasinda ne fark var ki” seklindeki cumlelerle resim istemeler,
“va kiz kardesim seni cok merak etti bakmak istiyor resmine” deyip yalan soylemeler kendini gostermektedir. Resimler alinir gonderilir.
Eger kiz veya erkek begenilmezse “cok samimi bir dost ifadesi var yuzunde senin” denilerek karsi tarafin begenilmedigi ifade edilir. Begenilmisse “gozlerin cok guzelmis”, “basortunun rengi en sevdigim renk”, “ne guzel gulmussun, sahibine bagislasin he” gibi sirnasma ifadeleri gozlenir.
HELE BİRDE BAYAN AVRUPADAN İSE HİC FARKETMEZ EVLİ DUL CİRKİN çünkü O AVRUPA DEMEK (!) in enteresan tarafi bu samimiyet ilerledikce asiri derecede hoslanmalar ve bu isi resmiyete dokmek isteyenler cikmaktadir.
Bu iliskiye dini bir kimlik kazandirmak icin genelde ilk teklif erkek tarafindan gelir ve “nikah kiydiralim” der. Kiz buna ezelden razidir. Kiz tarafindan geldigi de vakidir. Nikah kiyacak hocalar aranir. Ama kimse buna razi gelmez. isi tatliya baglayamayanlar genelde ilerde yapariz insa diyerek nikah meselesine ara verirler. Cette nikah olur mu? Bilmem vi, ben olmaz dedim. Bir de siz sorun bakalim olur muymus.
ya dedikoduyla, ya daha guzel sozler soyleyen baska birinin ortaya cikmasiyla yada taraflardan birinin telefon faturasini yatiramamasi sonucu baglantinin kesilmesiyle olur. Erkek veya kizin anne-babalari tarafindan durum fark edildikten sonra dayak yiyerek iliskiye mecburiyetten son vermeleri cok az gorulen bir bitis seklidir.
Basta da söyledigimiz gibi, bir curcunaki anlatmakla bitmez. Yazilacak eklenecek cok sey var elbet. Yazimizdan kendisine pay çikaranlar olacaktir. “Ben böyle yapmiyorum ki” diyenler olacaktir. “Evet bu benim iste” demesede aslinda ta kendisi olanlar cikacaktir.
Uzulerek belirtmeliyim ki, yukarida anlatmis oldugumuz hadiseler, kisiler ve karakterler cet dedigimiz bu lanet ortamda vardir ve olacaktirda...
iyiler, gercekten muhterem olanlar, samimi muslumanlar, amaci, gayesi ALLAH(c.c.) rizasi olanlar, gercekten müslüman olup MÜSLÜMAN özelliklerini tasiyanlar... Onlar, eli opulesi kimseler... Onlar, bu ortamda azinlik olanlar... Onlar, haklarini helal etsinler
(İmdat Sezer)