Zamanında doğan bebeklerin yüzde 60’ında, erken doğan bebeklerin yüzde 80’inde hayatın ilk günlerinde görülen sarılık, alınacak tedbirlerle atlatılabiliyor. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, sarılık düzeyinin çok daha fazla yüksek olduğunu ve beyin hasarına yol açma riski bulunduğu durumlarda bebeğe kan değişimi uygulanabileceğini duyurdu. Açıklamada, "Kan değişimi yapılmadığı takdirde bebekte kalıcı geri dönüşümsüz beyin hasarı ve işitme kaybı gelişebilir. Kan değişimi sırasında bebeğin göbeğindeki damara kateter (bir vücut boşluğuna, damarına veya kanalına sokulabilen bir tüp) yerleştirilerek uygun olarak testleri yapılan kan ile bebeğin kanı değiştirilmektedir." denildi.Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Neonataloji Bilim Dalı'ndan yapılan açıklamada, sarılığın; yenidoğan bebeklerde çeşitli nedenlere bağlı olarak 'bilirübin' denilen maddenin atılamayıp ciltte birikmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalık olduğu belirtildi. Açıklamada, sarılığın başlıca sebepleri şöyle sıralandı: "Yenidoğan bebeklerin karaciğer fonksiyonlarının henüz tam gelişmemiş olması, bu nedenle bilirübin maddesinin vücuttan uzaklaştırılamaması, anne ile bebek arasında Rh veya kan grubu uygunsuzluğu olması, bazı enzim eksiklikleri, doğumsal kan hastalıkları, karaciğer hastalıkları, enfeksiyonlar ve anne sütü."Bebekte sarılık olduğu takdirde bu sarılığın miktarı ve sarılığa neden olabilecek diğer hastalıklar yönünden bebekten kan tahlilleri ve idrar tahlili gerektiğinin dile getirildiği açıklamada, bebekte belirlenen sarılığın durumuna göre fototerapi (ışık tedavisi) uygulanabildiğine dikkat çekildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Sarılık düzeyinin çok daha fazla yüksek olduğu ve beyin hasarına yol açma riskinin bulunduğu durumlarda bebeğe kan değişimi uygulanabilmektedir. Yapılmadığı takdirde bebekte kalıcı geri dönüşümsüz beyin hasarı ve işitme kaybı gelişebilir. Kan değişimi sırasında bebeğin göbeğindeki damara kateter yerleştirilerek uygun olarak testleri yapılan kan ile bebeğin kanı değiştirilmektedir. Bu işlem sırasında azami özen gösterilse dahi bir takım riskler söz konusu olabilmektedir. Bu riskler enfeksiyon, damar içi pıhtı oluşumu ve buna bağlı bozukluklar, trombosit düşüklüğü, kan şekeri ve kan biyokimyasal değerlerinde bozukluklar, kan gazı bozuklukları, bağırsaklarda nekrotizan enterokolit denilen klinik durumdur."Yenidoğan sarılığının çoğu kez zararsız ve kendiliğinden düzelen bir durum olsa da sarılığın belli seviyenin üzerinde artması bebeklerde beyinde, işitme sisteminde kalıcı zedelenmeye sebep olabildiği belirtildi. Özellikle kan değişimi gerektirecek kadar yüksek düzeylerde sarılığı olan bebeklerin işitme fonksiyonları yönünden takibinin gerekli olduğunun vurgulandığı açıklamada, daha düşük düzeylerde sarılığı olan bebeklerde herhangi bir risk bulunmadığı kaydedildi.(CİHAN)
Devami...