Selâm, kelime ve söz olarak çok kısa olmasına rağmen anlamı geniş olduğundan, gönüllerdeki kini, şiddeti, kızgınlığı söndürüp bunun yerine ülfet, ünsiyet ve sevgi yerleştiğinden dolayı çok kolay gerçekleşen bir dini törendir. Selâm, aynı zamanda bir zikirdir. Selâmla birlikte Allah’ın ismi anılmaktadır. Bu da Allah’ın rızasını kazanmaya, büyük mükafat ve sevaba vesile olmaktadır....
Selam, bir Müslümanın diğer Müslüman kardeşi için hayır temennisinde bulunmasıdır. Müslümanın önemli ahlâkî, toplumsal ve sosyal görevlerinden birisi de gerek akraba, dost ve tanıdıkları ve gerekse tanımadığı diğer müslüman kardeşleriyle karşılaştığı zaman, Allah c.c.’ın selâmı, yardımı, bereketi, ihsanı ve esenliği sizin üzerinize olsun, anlamına gelen “es-Selâmü Aleyküm” diyerek selâm vermek,,, kendisine selâm verilen kimselerin de “Ve Aleykümü’s-Selâm” diyerek veya daha güzelini “ve rahmetullahi ve berakatühu” ilave ederek selâmlarını almaktır.....
Selamın karşılığını daha güzeliyle vermek, tam anlamıyla alçak gönüllü, hoşgörülü olmanın ve büyüklenmemenin ifadesidir. Cahiliyyenin kötü ahlak modelinde ise, verilen bir selamı almamak, duymazdan gelmek gibi tavırlar karşı tarafa bir üstünlük gösterisi olarak yapılır. Sosyal statü olarak kendinden daha küçük gördüğü kimseleri ezmek, haddini bildirmek gibi çirkin niyetlerle bu tarz davranışlara sık sık başvurulur..... İslam’da ise müminler arasında bu tarz bir üstünlük anlayışı, değerlendirme modeli kesinlikle yoktur.... Konumu ne olursa olsun, kendisine verilen bir selamı almak her mümin için Kuran’da bildirilen bir emirdir.... İnsani bağların ve iletişimin anahtarı olan selamlaşma, Allah’ın, insana emrettiği bir davranıştır “Size selâm verildiği vakit, ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık veriniz. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapar” Nisâ Suresi, 4,,86. de bahsedildiği gibi....
selam ve dua ile canlar....
Selam, bir Müslümanın diğer Müslüman kardeşi için hayır temennisinde bulunmasıdır. Müslümanın önemli ahlâkî, toplumsal ve sosyal görevlerinden birisi de gerek akraba, dost ve tanıdıkları ve gerekse tanımadığı diğer müslüman kardeşleriyle karşılaştığı zaman, Allah c.c.’ın selâmı, yardımı, bereketi, ihsanı ve esenliği sizin üzerinize olsun, anlamına gelen “es-Selâmü Aleyküm” diyerek selâm vermek,,, kendisine selâm verilen kimselerin de “Ve Aleykümü’s-Selâm” diyerek veya daha güzelini “ve rahmetullahi ve berakatühu” ilave ederek selâmlarını almaktır.....
Selamın karşılığını daha güzeliyle vermek, tam anlamıyla alçak gönüllü, hoşgörülü olmanın ve büyüklenmemenin ifadesidir. Cahiliyyenin kötü ahlak modelinde ise, verilen bir selamı almamak, duymazdan gelmek gibi tavırlar karşı tarafa bir üstünlük gösterisi olarak yapılır. Sosyal statü olarak kendinden daha küçük gördüğü kimseleri ezmek, haddini bildirmek gibi çirkin niyetlerle bu tarz davranışlara sık sık başvurulur..... İslam’da ise müminler arasında bu tarz bir üstünlük anlayışı, değerlendirme modeli kesinlikle yoktur.... Konumu ne olursa olsun, kendisine verilen bir selamı almak her mümin için Kuran’da bildirilen bir emirdir.... İnsani bağların ve iletişimin anahtarı olan selamlaşma, Allah’ın, insana emrettiği bir davranıştır “Size selâm verildiği vakit, ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık veriniz. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapar” Nisâ Suresi, 4,,86. de bahsedildiği gibi....
selam ve dua ile canlar....