Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
KONUŞMADAN ÖNCE SELAM VERİLİR
Said Alpsoy
- Selam, sözden evveldir. (Ramuz el-Ehadis)
- Tam bir selamlama, el tutup musafaha etmekle olur. (Ramuz el-Ehadis)
- Küçük, büyüğe; bir, ikiye; az, çoğa; binitli, yayaya; yürüyen, oturana; ayakta olan, oturana selam verir. (Ramuz-el Ehadis)
- Biriniz bir topluluğa geldiği zaman ona selam versin, gideceği zaman da selam versin. Çünkü bu selamların ilki, ikincisinden daha önemli değildir. (Nesai)
- Abdullah İbnu Ömer (ra) şöyle derdi: "Bir kimse içinde kimse bulunmayan bir eve girdiği zaman: "ALLAH'ın selamı hem bizim üzerimize, hem de ALLAH'ın salih kulları üzerine olsun." (Buhari, Edeb-ül Müfred)
- Enes İbnu Malik (ra) anlatıyor: "Rasulullah (asm) Ensar'ı ziyaret eder, onların çocuklarına selam verir, onların başlarını okşar ve onlara dua ederdi." (Nesai)
- Abdullah İbnu Ömer (ra) anlatıyor: "Rasulullah (asm) tuvaletini yaparken bir adam onu gördü ve selam verdi. Ancak Rasulullah onun selamına karşılık vermedi. (Müslim) ... (Ebu Davud'un devamı): "Sonra adama bu durumun sebebini söyledi: "Ben, temiz değilken ALLAH'ı zikretmeyi uygun bulmadım." (Ebu Davud)
- Âmâya (Âmâdır diye) selam vermemek, hıyanettir. (Ramuz el-Ehadis)
- Yahudilerin selam verişi gibi selam vermeyin. Onların selamı başla ve elle verilir. (Nesai)
- Nedir bu haliniz, ellerinizle işaret ediyorsunuz, güneşte kalmış atların kuyruğunu salladığı gibi. Sizden biri selam verirken arkadaşlarına dönsün, eliyle işaret etmesin. (Ramuz el-Ehadis)
Said Alpsoy
Moderatör tarafında düzenlendi: