MustafaCİLASUN
Özel Üye
Belki de en nadide bir sızımdın
Yüreğine söz dinletemeyen vefasızdım, inandım
Nihayetinde bir insandım, umutla yaşardım, duyguları nasıl hiçe sayardım
Her lahzada halin insicamında yaşayan fermandın, her ne yapsan ruhumdan kopamazdın
Vurgundum, kalbin efkârında gamdın
Hüzün vadeden heyecandın, düşlerimde baharı yaşattın
Hülyalarımda sürur bahşeden farktın, yalnızlık dünyamda hep yanımdaydın
Hiç gelmiyordun, beni üzüyor incitiyordun, kalbimi kırıyor acıtıyordun, bilmiyordun
Ben sana tutsaktım, tutkun olan şafaktım
Vakti sukuta erdirecek kadar uzaktın, her gece ağlattın
Nereye baksam, toprağı koklasam, sararan yaprağı tutsam sen vardın
Sen halin suhuletine sevda yaşatan kitaptın, aşk mısralarında en çok söylenen nakarattın
Her ruhun bir sevdası olmalı, adanmalı
Hiçliğin feyzinde nefsi arzulardan arınmalı, O’na koşmalı
Sülfitlikten ziyade ruhiliği esas yapmalı, çile ve ecirle sufiliğin farkını anlamalı
Aç kalmalı, gönlü tok olmalı, hırkası temiz, urbası yamalı bulunmalı, asla utanmamalı
Bilgi ve aşk olmadan iman nicedir
Hale dokunmayan kelam nefsi keyfiyettir, edep niyedir
Kalp korkusu hayâ ile bereketlenen ülfettir, haşyet hassasiyet vesilesidir
Kitabı celili anlamadan hıfzetme, iman etmenin feyzine müdrik olmadan hüküm koymak neyine
Sureta Müslüman olma, kimseyi avutma
Bin bir renk içinde, cezbeden olmak derdiyle ortalığa serilme
Ruhsuzluğun ne kadar aşikârdır, kalbin lekeler içinde virandır, yalan yanlışa bürünme
Panayıra çıkan, görücü arayan, can sıkıntısına bahane bulan, edebi hiçe sayan olarak daha fazla küçülme
Mustafa CİLASUN