MustafaCİLASUN
Özel Üye
Ah can ne ben yanayım, ne sen ağla
Bahtın dar boğazında bir çare arama
Umutsuzluğa kapılma, sabırla uyukla
Halin dirliğinde sen kalbini soldurma
Gülü koklama, dikeniyle bir çare ara
Cazibe karşısında heveslerine kapılma
Nihayeti idrak edemeden zevke dalma
Sen hilkatinle bizar olma, aşksız kalma
Düşün hissettiğin ülfetin kadrini düşün
Hükmün sahibine hamd olmazsa ne işin
Hazan içinde sararan yaprakları süzüşün
Toprağın dirliğinde seni bekleyen gidişin
Sukut eylesen ne çıkar, dil zaten avare
Ten sensizlikte aramaz hâlbuki bir çare
Nefsin seninle haşyet içinde olur kepaze
Sen bir yargıç olma, zulmünle korkutma
Hâkim, zerreler içinde verilir her hüküm
Belleğin boşsa sökün eder adavet höykün
Kitabı celil sana olur en muteber bir kefil
Güle hasret duyma, sen o emanetlere sarıl
Darlık yaşanır sinelerde bir mefkûre yoksa
Kan boşa mı akacak kalp sahibini anmazsa
Mahzun gözler çok yaş akıtır çaresiz kalırsa
Şifa için yatan hasta ihsan için kime sarılsa
Dertler yalnızlıkta öyle katlanır ki besbeter
Takat ne yapsın olmaz ise muhabbeti bedel
Can ruhuna bigane kalp onsuz bulur mu çare
Ey Hak senin bahşettiğin rahmetin hükmünce
Bir kıvılcım yanmalara sebeptir sineler boşsa
Halin esenliğinde bir aşk yoksa bulunmuyorsa
Varlık Hak yolunda tasarruf için tutulmuyorsa
Nefs bir rehavete kapılarak dünyaya kanıyorsa
Ne denir kime ne söylenir vakit gelince emirdir
Nefs ruh dirliğinde sana verilen bir emanetindir
İrade nizam içindir kalbin dergâhında ne gizlidir
Aşk bu manada senin için en muteber bir ülfettir
Mustafa CİLASUN