MustafaCİLASUN
Özel Üye
Neden anlaşılmaz oldu halin
Yıllara sari bekleyen umut içinde ki suskunlaşan melalin
Sancı zerkeden, kimi vakit ruhuna hüzün veren,her lahda ibreti önceleyen
Ne zaman yalnız kalsan ve içinden çıkamadığın ezayı saklasan hıçkırıp kalırsın
Işıklar bir bir sönerken
Nefesin merak içinde derinliğin uzletinde beklerken
Ruhun o an sahibine iltica ederek, muhabbet içinde dertleşip şevk verirken
Ne kadar hürsün, sürur içinde latifliğe kanatlanmış en zarif bir bülbül-ü edepsin
Sanki duyguların ummandı
İçinde aşkı barındıran ne kadar müthiş bir sultandı
Sahralarda umutla yol alan,şevkini ve mefkuresini Hak rızasında bulan bahardı
Bir bir hayallerin sahile vururken, ufkun medcezir misali kabarırken aşk nakarattı
Niçin yılların suskunluğu ardı
Vakti saat hangi manada senin kalbini aralayan ve inşirak sunan hardı
Neden içinde hasret her vakit ilkbahar misali ümitle şahlanırdı, sual eden mi vardı
Kuruyan dalların suya kavuştu, içine düştüğün mahus talihin bak aşka adanmıştı
Artık bulutlarda yatmayacaksın
Taş yastıklarda uymayacaksın,vecdin inhisarında bir yol alacaksın
Her an kapını çalan yeisi bırakacaksın, kaygı ve zanla asla barışık olmayacaksın
Aşka kanacaksın, inanmanın vecdiyle yanacak ve kanaatinle vuslata ulaşacaksın
Kuruntular halini hırpalar
Sevmek ve iradeden vazgeçmek runun verdiği sözü aşka aralar
Bilmeden, ehliyet sahibi olmadan ve anlamadan aşka yürümek hezeyandır yaralar
Nasılda yutmuşuz bunca yalanı,ruhunu yaralayan dinmeyen hicranı anla ve yakar
Mustafa CİLASUN