MustafaCİLASUN
Özel Üye
Orjinal boyutu icin tiklayin 728x485px.
Evin...
Babası
Birden seslendi
Haydi, hazırlanın gidiyoruz dedi
Anne, çocuklar ders yapıyorlar diyemedi
Çekindi, kocasının sinirlenebileceğini düşündü
Boyun büktü peki diyerek, çocuklarına hemen seslendi
Nereye diye sualler gelmeye cüret ederek cevabı bekleniyordu
Bilmiyorum, babanız bilir, biraz sonra öğreniriz diyerek sükûnet istedi
Dışarı çok soğuktu, henüz odun, kömür alınmamıştı, geçen seneden kalanlar yetiyordu
Çocukların henüz kabanları alınmadığından üşüyerek yola revan olmuşlar ve babalarının ellerinden tutmuşlardı
Anne biliyordu, elleri dardı, kıt kanaat geçinip gidiyorlardı, bir türlü çocuklar üşüyorlar diyemedi, yüreği titremişti
Baba bir müddet sonra kapalı çarşıya doğru yöneldi, anne sevindi, çocuklar ümitlendi, sevinç ve haz içindelerdi
Baba kendine bakan gözlere derin bir muhabbetle nazar etti, refikasına gülümsedi, esnafa haydi giydir bunları diye seslendi
Ne kadar sevinmişler ve dünyalar onların olmuştu, hem kaban ve hem de ayakkabılar alınmıştı, anneye manto unutulmadı
Nasıl olsa çalışıyoruz, borç yiğidin kamçısı sözüne itibar ederek, yine taksitlerle borçlanmaya niyet ederek, ayalini sevindirdi
Mustafa Cilasun